TTB’ye Dönük Saldırı Protesto Ediliyor

26 Ekimde Türk Tabipler Birliği Genel Başkanı Dr. Şebnem Korur Fincancı’nın gözaltına alınmasına ve eşlik eden TTB’nin kapatılması gerektiği yönündeki açıklamalara karşı Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri bir araya geldi. 26 Ekimde Ankara’da, 27 Ekimde ise başta İstanbul olmak üzere pek çok ilde ortak basın açıklamaları gerçekleştirildi.
Türk Tabipler Birliği’nin çağrısıyla 26 Ekimde Ankara’da gerçekleştirilen basın toplantısına TTB Genel Sekreteri Dr. Vedat Bulut, Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB), Ankara Tabip Odası (ATO), Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Ankara Temsilciliği, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV), İnsan Hakları Derneği (İHD), İnsan Hakları Ortak Platformu (İHOP) temsilcilerinin yanı sıra demokratik kitle örgütleri katıldı.
Basın toplantısında ilk sözü TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz aldı. Koramaz siyasi iktidarın toplumsal muhalefeti kriminalize ederek susturmaya, sindirmeye çalıştığını belirterek şöyle konuştu: “Bizler yıllardır bu ülkenin ortak aklının, ortak vicdanının sesi olan emek ve meslek örgütleri olarak dayanışma içinde olmaya, birbirimize sahip çıkmaya, mesleğimizin ve toplumsal sorumluluklarımızın gereklerini yerine getirmeye devam edeceğiz. Sayın Fincancı derhal serbest bırakılmalı, toplumun önde gelen isimlerine ve gazetecilere yönelik bu zorbalığa derhal son verilmelidir.” Koramaz’ın ardından sözü KESK Eş Genel Başkanı Şükran Kablan aldı. Kablan, iktidarın Dr. Şebnem Korur Fincancı şahsında, TTB ile emek, demokrasi, özgürlük ve barış mücadelesi yürüten tüm emek ve meslek örgütlerini hedef aldığını işaret ederek omuz omuza olmayı sürdüreceklerini belirtti.
DİSK Ankara Bölge Temsilcisi Tayfun Görgün ise Türkiye’de başta ekonomi olmak üzere çözülmeyi bekleyen pek çok sorun olduğunu, adalet sistemi üzerindeki bu ağır vesayetin kaldırılması gerektiğini belirtti. Görgün iktidarın dezenformasyon çabalarının tutmayacağını, bir yenisine daha izin vermeyeceklerini ifade etti. SES Eş Genel Başkanı Hüsnü Yıldırım yapılan hukuksuzluğun bir an önce durdurulması gerektiğini belirterek şöyle konuştu: “Burada yapılmak istenen emeğe, demokrasiye, mücadeleye karşı siyasi iktidarın yürüttüğü bir baskıdır. Biz emek, demokrasi mücadelesi veren örgütler olarak birlikte buna karşı duracağız.”
Aynı günün akşamında İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri tarafından Kadıköy’de gerçekleştirilmek istenen eyleme polis tarafından müdahale edilerek çok sayıda kişi gözaltına alındı. İstanbul Valiliği sözde gerekçelerle eylemin yasaklandığını açıkladı.
27 Ekimde İstanbul Tabip Odası’nda gerçekleşen toplantıda ise sendikalar ve sağlık emek-meslek örgütleri temsilcileri yer aldı. Toplantıda söz alan İTO Başkanı Nergis Erdoğan, Fincancı’nın gözaltına alınmasının ve TTB’nin kapatılmasının kabul edilemez olduğunu belirtti. Ortak açıklamayı okuyan Erdoğan şöyle konuştu: “TTB’nin bir linç kampanyasına ve kapatılma tehdidine maruz kalmasına varan bu uygulama, demokrasi ve halkın sağlığına yönelik en ağır saldırıdır. Son yıllarda dozu giderek artan ve konser yasaklamalara kadar varan, her türden muhalif görünen sesi susturmaya azmetmiş akıl dışı bir zihniyetin ürünüdür. Tarihinin her aşamasında ve her koşulda halkın sağlığı ve iyi hekimlik için çalışan, ülkenin demokratik yaşamında vazgeçilmez bir yeri olan TTB gibi köklü bir kuruma yapılan saldırı ve kapatma girişimi, demokrasi ve özgürlükler anlamında çok ciddi yıkımlara yol açacaktır.”
Erdoğan İTO olarak, TTB Başkanı Şebnem Korur Fincancı’nın açıklamaları bahane edilerek gözaltına alınması ve yıllardır sürdürülen TTB’yi kapatma girişimleri karşısında mücadeleyi sürdüreceklerini belirtti. Bu açıklamadan sonra, mahkemeye sevk edilmiş olan Şebnem Korur Fincancı tutuklandı. Uzun süredir tüm muhalif sesleri boğmaya ve tüm muhalefet odaklarını ezmeye çalışan tek adam rejimi, TTB’yi hedef alıyordu. Ekonomik alandaki sıkışıklığını aşamayan ve tüm vaatlerine rağmen oy tabanının erimesini durduramayan rejim, siyasal gerilimi yükselterek, muhalefet ve toplum üzerindeki baskıyı daha da artırarak ömrünü uzatmaya çalışıyor.
Son Eklenenler
- Modern tıbbın temel kurallarından biri elleri çok iyi yıkamak, el hijyenine dikkat etmektir. Peki, el yıkamanın bile geçmişte mücadele konusu olduğunu biliyor muydunuz? Ignaz Semmelweis, 1840’lı yılların sonunda, Viyana’daki bir kadın doğum...
- Hayat pahalılığı ve yüksek enflasyon karşısında işçi ücretleri erimeye devam ederken kamudan özel sektöre işçiler, düşük ücretlere karşı mücadele ediyor. Harb-İş Sendikası, 11 Temmuzda Ankara’da basın açıklaması yaparak sefalet zammı dayatmasına...
- Kamu çerçeve protokol süreci uzadıkça uzuyor. Savunma sanayi sözleşmesi hakem heyetine gönderildi. Diğer işkolları ise 3. teklifi bekliyor. Kamu çerçeve protokolü kamu işçilerinin asgari ücretini belirleyen bir protokoldür. Nisan 2024’te Anayasa...
- İspanya’nın Cadiz kentinde 23 Hazirandan bu yana süresiz grevde olan metal işçileri, 8 Temmuzda eylemlerini sonlandırdılar. Yetkili sendika UGT sendikasının işverenle imzaladığı ön anlaşmayı kabul etmeyen yaklaşık 30 bin metal işçisi, 18-19...
- 600 binden fazla kamu işçisini ilgilendiren Kamu Çerçeve Protokolü (KÇP) görüşmelerinde siyasi iktidarın dayattığı düşük zam oranları sağlık işçileri tarafından “sefalet dayatması” olarak değerlendiriliyor. Yüksek enflasyon ve ağır vergi yükü...
- Gebze Sendikalar Birliği, geçtiğimiz hafta İsrail’in Filistin’deki zulüm ve katliamını protesto etmek için bir eylem organize etti. Biz de UİD-DER’li işçiler olarak, zulme uğrayan Filistinli işçi ve emekçilerin haklı mücadelesine destek olmak için...
- 9 Temmuzda Hindistan genelinde milyonlarca işçi, emekçi, çiftçi ve genç, Modi hükümetinin işçi düşmanı politikalarına karşı ülke çapında greve çıktı. Kentlerden köylere, fabrikalardan tarlalara kadar yaşamı durduran dev grev, Hindistan’daki tüm...
- Annem, ablamla birlikte dördüncü katta oturur. Sokağa inmez ama mahallede, köyde, Almanya’daki akrabalarda ne olup bittiğini mutlaka bilir. Evden her çıktığımda balkonundadır. Selamlaşır, iki laf ederiz. Başımda bazen UİD-DER yazılı kırmızı şapkam,...
- Karanlık ve aydınlık… Ölüm ve yaşam… Emek ve sermaye… Sonsuz evrenimizde her şey karşıtıyla birlikte var. Sömürü ve zulüm varsa isyan da var. Sınır, din dil, ırk farkı tanımadan dünya meydanlarında tek ses tek yürek olan işçiler, işçi sınıfımız var...
- Emperyalist savaşın alevlerini büyüten, milyonlarca masum insanı, doğayı katleden, kentleri yok eden egemenler ne yaparlarsa yapsınlar emekçilerin birbirleriyle dayanışmasının önüne geçemiyorlar. İşçi ve emekçiler fabrikalardan limanlara,...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi grevinde yaşananlar hakkında Marksist Tutum’da bir makale okudum. Tam da içimden geçenleri, cümlelere dökemediklerimi noktasına virgülüne kadar yansıtan bir yazıydı. Konuyu derinlemesine ele alan bu yazı her mücadelede...
- Zeytinlik alanları maden ve enerji işletmeciliğine açacak yasa teklifine karşı tepkiler sürüyor. Çeşitli illerden Ankara’ya gelen köylüler, talan yasasına karşı TBMM yakınında bulunan Cemal Süreya Parkı’nda direniş nöbetindeler.
- Türkiye işçi sınıfının mücadele tarihinde önemli mücadeleler, dönemeç noktaları vardır. 1970 Haziran’ı bu tarihte önemli bir yere sahiptir. Bugün halen aşılamamış bir zirve olan 15-16 Haziran direnişi sürecinde, işçi sınıfı yapay kutuplaştırma...