UİD-DER’den Dayanışma Mesajı: THY İşçisi Yalnız Değildir!

Türk Hava Yolları ile Hava-İş Sendikası arasında süren ve 14 bin işçiyi kapsayan 24. dönem toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde, uzlaşma sağlanamaması nedeniyle 15 Mayısta grev başladı. THY yönetimi ve hükümet, baskı yaparak işçilerin greve katılmasının önüne geçmeye çalışıyor. Bu maksatla polis, havaalanına yığılmış durumda. THY yönetimi, cep telefonlarına mesajlar göndererek işçilerin moralini bozmaya ve onları bezdirmeye çalışıyor. Sendikalar ve demokratik kitle örgütleri ise işçilerin ve Hava-İş’in yanında yer alıyorlar. Grevci işçileri yalnız bırakmayan UİD-DER, Hava-İş ve THY işçileriyle dayanışma içinde olduğunu ifade eden bir açıklama yayınladı. Aşağıda, UİD-DER’in dayanışma mesajını olduğu gibi yayınlıyoruz:
Grev yasağına geçit vermeyen, işten atmalara baş eğmeyen mücadeleci işçiler; patronların saldırılarına karşı “Direnişse Direniş, Grevse Grev” diyen yürekli THY işçileri, mücadeleci Hava-İş sendikası… Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği olarak, grevinizi en güçlü dayanışma duygularımızla selamlıyoruz!
THY’de yaşanan işten atmalar, sendikal saldırılar, grevi yasaklama, artan baskılar, tehditler, uzun iş saatleri, sağlıksız çalışma koşulları, taşeronlaştırma, meslek hastalıkları ve iş kazaları patronlar devletinin tüm işçilere yönelttiği saldırı dalgasının yalnızca bir parçasıdır. Biz bu dalganın önünü nerede kesersek, orada bu saldırıyı durdururuz. Havacılık işkolu bu saldırıların püskürtülmesinde büyük önem taşıyan bir sektördür. Bu grevin başarıya ulaşması, sömürücü patronlara ve onların devletine işçi sınıfının gücünü gösterecektir. Burada çalışan işçiler de tüm Türkiye işçi sınıfı da haklarını elde etmek için üretimden gelen güçlerini görecek, kendilerine ve sınıflarına güvenecek, birlik olmak ve örgütlenmek isteyeceklerdir. Diğer yandan patron medyası ve hükümet ise grevi sermayenin ve THY yönetiminin saldırılarına karşı değil, yolculuk etmek isteyen insanlara karşı yapılıyor gösterip, işçileri birbirine karşı kışkırtmaya, işçilerin haklı mücadelesini karalamaya girişmiştir. İşçi düşmanı THY yönetimi, bununla da yetinmeyip, havaalanını polis ablukasına almış; grevci işçileri, sendika yönetimini ve greve destek vermeye gelen kurumları engellemeye çalışarak grevi kırmak istemiştir. Bu baskıcı ve anti-demokratik yöntemler THY yönetiminin amacına ulaşmasına yetmeyecektir!
Kamuoyuna lanse edilen başarı öyküsü işçilerin yoğun sömürüsü ve haklarının gasp edilmesi pahasına gerçekleşmiştir. Bu yüzden THY yönetimi işçilerin mücadelesinin başarı kazanmasından korkmaktadır. Tam da bu nedenle grevin başarıya ulaşması son derece önemlidir. THY işçilerinin kararlı mücadelesi ve başarısı, tüm yalanların ve engellemelerin üstesinden gelecek ve işçi sınıfına örnek olacaktır. Bu yüzden kardeşler, bu grev hepimizin grevidir!
Havayolu işçilerinin örgütlenmesine ve mücadelesine öncülük eden Hava-İş Sendikası’na ve mücadelelerine, sendikalarına sahip çıkan tüm THY işçilerine başarılar diliyoruz. Greviniz kutlu olsun kardeşler!
Birleşen İşçiler Yenilmezler!
Yaşasın Örgütlü Mücadelemiz!
Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği (UİD-DER)
Son Eklenenler
- Toplamda 6,5 milyon kamu emekçisi ve emeklisini ilgilendiren 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde, anlaşma sağlanamadı. Kamu İşveren Heyeti ile konfederasyonlar arasında görüşmeler çıkmaza girdiği için, süreç Kamu Görevlileri Hakem Kuruluna...
- İzmir’den İstanbul’a belediye çalışanları, ücretlerinin geç veya eksik ödenmesi, tazminatlarının ve yan haklarının ödenmemesi nedeniyle çeşitli eylemler yapıyor. Evlerini geçindirmekte zorlanan emekçiler, alacaklarının bir an önce ödenmesini talep...
- 600 bin kamu işçisini ilgilendiren Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü (KÇP) süreci, kamu işçilerinin taleplerinin görmezden gelinerek sefalet zammına imza atılmasıyla sonuçlandı. Harb-İş İstanbul Şube Başkanı Murat Yalçınkaya ile Kartal...
- Grev yerindeki bir sohbet sırasında bir işçi kardeşimiz çocuğunun aşçılık bölümünü seçtiğini anlatırken bu durumun onu üzdüğünü şu sözlerle dile getirmişti: “Biz istedik ki bizim gibi işçi olmasın, mühendis olsun, doktor olsun, ezilmesin. Ama olmadı...
- Biz Gebze’den bir grup UİD-DER’li işçi olarak Omsa Metal direnişini ziyaret ettik. Direnişçi işçilerle sorunlarımız üzerine sohbet ettik.
- Kapitalist sistemin tarihsel krizi, siyasi iktidarın sermaye sınıfının çıkarlarına göre yürüttüğü politikalar biz emekçileri derinden etkiliyor. Açlık sınırı altında kalan sefalet ücretlerine mahkûm edilmiş durumdayız. Bizler insanız, sadece...
- Metal işkolunda grup toplu iş sözleşmesi yaklaşıyor. Bu sözleşme MESS ve metal işkolunda örgütlü bulunan Birleşik Metal-İş, Türk Metal ve Çelik-İş sendikaları arasında gerçekleşecek. Biz işçiler bir araya geldiğimizde futbol üzerine konuşur, sohbet...
- BM destekli Entegre Gıda Güvenliği Aşaması Sınıflandırması (IPC), Gazze’de yaklaşık 500 bin kişinin yaşadığı yerleşim bölgesinde kıtlık ilan etti. Gazze’de açlıktan ölenlerin sayısı her geçen gün artıyor. İsrail’in uyguladığı bu soykırımı protesto...
- Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu, taleplerini iletmek için 22 Ağustosta konfederasyon genel merkez binası önünde toplanarak Cumhurbaşkanlığına yürümek istedi. Kamu emekçilerinin yürüyüşü polis tarafından engellendi. Emekçiler sendika binası önünde...
- Hatay’dan İstanbul’a emekçiler rant uğruna evlerinden, tarım arazilerinden, geçim kaynaklarından ediliyorlar. Hatay Samandağ’da gece vakti alınan acele kamulaştırma kararıyla arazilerine giren ve narenciye ağaçlarını söken iş makinelerini durduran...
- Türkiye’de sayıları 16 milyona yaklaşan emeklilerin büyük bölümü, açlık sınırının altında maaşlarla yaşamaya çalışıyor. Yaşlılık dönemlerini huzur içinde geçirmesi gereken emekliler; temel ihtiyaçlarını karşılayamıyor, kiralarını ödeyemiyor,...
- Jack London’ın 1900’lü yılları resmettiği “Uçurum İnsanları” kitabını geçtiğimiz günlerde, arkadaşlarla birlikte okuduk. Yaşadığımız bazı şeyler nasıl da bu kitapta anlatılanları çağrıştırıyor.
- Hüzünlüsün, biraz durgun, biraz da dalgınsın kardeşim./ Evet ve tabii olmadan, hayat zor bizim için./ Her gün, günün en aydınlık, en sıcak, en soğuk, en kıpır kıpır saatinde/ Kapanmak dört duvar arasına, esaret saatlerine mahkum ve mecbur olmak...