Yaz Tatilinde El Ele Veren Çocukların Düşündürdükleri
Gebze’den bir metal işçisi
Demiri eriten, çeliğe su veren, üreterek hayatı şekillendiren elleri nasırlı işçiler, yani bizler, gece gündüz demeden çalışıyoruz. Sağlığımızı hiçe sayarak birer robot gibi didinip duruyoruz. Biz çalıştıkça sermaye sınıfının zenginliğine zenginlik katıyoruz. Bu yoğun çalışma temposunun sonunda bir nebze dinlenebileceğimiz uzun bir yıllık izni hak ediyoruz. Ama kısacık izinlerimizde çoğumuz bedenimizi dinlendireceğimize, köylerde babamıza, dedemize yardım ediyoruz. Kimimiz bahçede fındık topluyor, kimimiz tarlada ekin biçiyor… İzin bittiğinde, yorgun ve bezgin bir şekilde yeniden fabrikalara yani yoğun iş temposuna geri dönüyoruz.
İşçi kardeşlerim! Peki, böyle mi olmalı? Bir yıl yoğun tempoda çalışmanın ödülü bir de köyde, tarlada, bahçede çalışmak mı olmalı? İşçiler, yani bizler insan değil miyiz? Yorgun bedenlerimiz dinlenmemeli mi? Bu sömürü sistemi iliğimizi kemiğimizi kuruturken, bizleri sefalet ücretlerine mahkûm ederken, gerçekten dinlenmeye, tatile ihtiyacımız yok mu?
Ben metal sektöründe çalışan bir işçiyim. Metal sektöründe alınan ücretler aşağı yukarı hepinizin malumu. Bu yıl yorgun bedenimin dinlenmesi gerektiğini ve bir yıl boyunca hayat mücadelesi içinde ezilen eşimin de tatil yapması gerektiğini düşündüm. Şubat ayında parasını ödemek kaydıyla bir tatil bölgesinde ailem için yer ayırttım. 6 ay öncesinden hayaller kurmaya başladım. Çok mutluydum. Sonunda o gün geldi çattı. Bin bir zorlukla yıllık iznimi tatil planıma uygun bir şekilde ayarladım. Eşim ve çocuklar da çok mutlu oldular. Ama asıl anlatmak istediğimse tatil süresince gözlemlediklerim.
Bizlerin rahat etmesi için bir takım insanlar koşuşturup duruyor. Kim mi bu insanlar? Garsonu, aşçısı, temizlikçisi, barmeniyle otel çalışanları… Yani hizmet sektöründeki işçiler. Yoğun bir tempoda çalışan bir işçi olduğum ve yorgunluğu iyi bildiğim için mutsuz ve yorgun yüzler gözümden kaçmadı. Gördüm ki sömürü düzeni olan kapitalizm, biz işçileri nerede olursak olalım, cinsiyet, din, dil, ırk demeden, ayırmadan, acımadan sömürmeye devam ediyor. Sezonluk çalıştırılan bu işçiler çoğunlukla sigortasız, sendikasız hatta stajyer öğrencilerden oluşuyor. Gecenin geç saatlerine kadar çalıştırılmalarına rağmen, fazla mesai ücreti alamıyorlar. Sohbet ettiğim işçilerin anlattıkları aslında birçoğumuzun yaşadığı sorunlarla aynı. Günün ilk saatlerinden gecenin geç saatlerine kadar, hizmet işçilerinin durumu bu. Ve tatil boyunca onları ve değişik sektörlerde çalışan işçileri düşünürken gerçekleşen küçük bir olay sorunun çözümünün zihnimde bir kez daha parıldayıvermesini sağladı.
Akşamları çocuklar için çeşitli aktiviteler yapıldığını görmüştüm. Bir akşam çocuklarımla bu aktiviteye ben de katıldım. Malum tatil bölgesine dünyanın birçok yerinden insanlar dinlenmeye geliyor. Dolayısıyla da farklı dillerde konuşan ve farklı topraklardan gelen çocukları aynı müziğin ritminde yakalamak ilk anda zor görünüyor göze. Ama çocuklar birlikteydi ve tüm neşeleriyle el ele tutuşup oyunlar oynuyorlardı. Şarkılar söyleyip tüm çocuksu güzellikleriyle eğlendiler. Demek ki amaç bir olunca onları ayıracak bir şey yoktu. Çocuktular, farklı renkleri, dilleri, ulusları da olsa çocuktular. Amaçları birdi. Ve yan yana çok mutluydular.
Tebessümle onları izlerken, aklıma “Dünyanın bütün işçileri birleşin!” sözü geldi. Düşündüm, biz işçilerin ortak sorunu sömürülmek değil mi? Durmaksızın çalışmamıza rağmen üç kuruşa mahkûm edilmek değil mi? Ortak noktamız birken, işçiler neden birleşmesinler? Neden bu bozuk düzene hep birlikte balyoz indirmesinler? Temennim dünyanın bütün işçilerinin birleşmesi ve o çocuklar gibi el ele vererek güzel günlerin anlatıldığı şarkıları söylemesidir.
Son Eklenenler
- İşçi Dayanışması biz genç işçilerin adeta başucu kaynağı. Her konuda, hayatın her alanında fikirlerimizi besleyen, zihnimizi açan bir eğitim kaynağı niteliğinde.
- Birleşik Metal-İş Sendikası, Çalışma ve Toplum Dergisi değerlendirme toplantılarının yedincisini “Toplu İş Sözleşmesi Yetki Sistemi, Sorunlar ve Çözüm Arayışları” başlığıyla 21 Aralıkta gerçekleştirdi. İstanbul Barosu konferans salonunda düzenlenen...
- Sevgili işçi kardeşlerim, Selçuk İzmir’in güney tarafında son ilçesidir. Daha Selçuk merkeze vardığımızda, gördüğümüz tarihi kalıntılardan pek çok medeniyete beşiklik ve ev sahipliği ettiğini anlarız. Selçuk merkezden sol tarafa gittiğimizde masmavi...
- İşçi Dayanışması’nın 200. sayısı yayımlandı. Heyecanlıyız, mutluyuz, gururluyuz. UİD-DER’in aylık yayını olan İşçi Dayanışması’nın her sayısında haberin kaynağından yazanına, yazıları kaleme alanından kontrolünü yapana, tasarımından baskısına,...
- Kasım ayı boyunca İstanbul ve İzmir’in ilçe belediyelerinde TİS görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması nedeniyle grevler yaşandı. İstanbul’da Hizmet-İş’in örgütlü olduğu Bayrampaşa ile Genel-İş’in örgütlü olduğu Ataşehir, Kadıköy ve Maltepe...
- Güney Kore’de sıkıyönetim ilan etme girişiminin ardından devlet başkanının azledilmesine yönelik önerge 14 Aralıkta mecliste kabul edildi. Devlet başkanı Yoon Suk Yeol görevinden uzaklaştırıldı. Başkent Seul ve diğer şehirlerde önergenin görüşüldüğü...
- Çalıştığım işyerinde bazı işçi arkadaşlarım aldıkları düşük ücretin sebebinin yaptıkları işten kaynaklandığını, daha iyi maaş alabilecekleri bölümlere, görevlere veya mesleklere gelerek maddi sorunlarının çözüleceğini düşünüyorlar. Bu yolla hem iş...
- Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), 19 Aralıkta Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı önünde, DİSK’in 2025 yılı için belirlenecek asgari ücrete dair görüş ve önerilerini içeren bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Basın açıklamasına DİSK...
- Birleşik Metal-İş Sendikası ile Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) arasında süren toplu iş sözleşmesi görüşmelerinin anlaşmazlıkla sonuçlanması üzerine Birleşik Metal-İş Sendikası kademeli grev kararı almıştı. 4 Aralıkta Hitachi Energy’nin...
- Son zamanlarda her şey pahalanırken işçi ve emekçilerin hayatının ne kadar ucuzladığını hep birlikte görüyoruz. İzmir’de bir anne 5 çocuğunun üzerine kapıyı kilitleyip işe çıktığında, elektrikli sobanın devrilmesiyle çıkan yangında 1 ilâ 5 yaşındaki...
- Filistin’de bir yıldır süren savaşta 43 binden fazla insan katledildi. Sokaklarda çocukların sesleri yankılanırken şimdi bombaların gürültüsü ve sessiz çığlıklar yankılanıyor. Peki, Filistin’de bu kahredici savaşın tek sorumlusu Siyonist İsrail...
- Merhaba arkadaşlar. Geçtiğimiz günlerde gerek kamuda gerekse de özel sektörde çalışan, farklı sendikalara üye doktor, hemşire, tıbbi sekreter, temizlik işçisi, paramedik, ATT gibi sağlık emekçileri olarak bir araya geldik. UİD-DER’de daha önce...
- DİSK’e bağlı Birleşik Metal-İş Sendikası ile Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) arasında yürütülen TİS görüşmelerinde MESS’in yüzde 40 oranında zam dayatması üzerine 4 Aralıkta Hitachi Energy’nin 4 fabrikasında, 13 Aralıkta GE Grid...