Patrondan Türk Metal’e Teşekkür
Gebze’den bir metal işçisi
“Bugünlere gelmemizde çok büyük katkıları olan Türk Metal’e teşekkürler.” Bu sözler çalıştığım fabrikanın patronu tarafından Türk Metal şube başkanına söylenmiş sözler. Ben Türk Metal’in örgütlü olduğu bir fabrikada çalışıyorum. Yılbaşının yaklaşması ile birlikte patronumuz bizi yemeğe götürdü. Yemekte konuşma yapan patron önce genel müdürüne, müdürlerine geçen seneye göre %20 bir üretim artışı olduğunu söyledi ve teşekkür etti. Daha sonra fabrikayı ilk satın aldığında küçücük bir yer olduğunu ve aldığı günden beri fabrikanın büyüdükçe büyüdüğünü anlattı. En son; “aramızda bugünlere gelmemizde payı olan bir kişi daha var. Bizim fabrikamızın bugünlere gelmesinde onun katkısı ve payı tartışılamaz” diyerek Türk Metal Şube Başkanını sahneye çıkartıp alkışlatmak istedi.
Tam o ara ben düşündüm. Bütün üretimi yapan, fabrikayı bugünlere getiren biz işçiler değil miyiz? Patron niye bize değil de “sendika başkanına” teşekkür ediyor. “Sendika” gangster Türk Metal, başkan da Türk Metal’in başkanı olunca patronlar için akan sular durur. Her fabrikada olduğu gibi bizim fabrikada da Türk Metal patronların sopası gibi çalışıyor. Birkaç örnek vermem gerekirse; akşam çıkan kumanyayı beğenmeyip söyleyen, değiştirilmesini talep eden bir işçi arkadaşımız sendika temsilci tarafından işten attırıldı. Arkadaşımız şubeye gittiğinde şube başkanı arkadaşımıza, “sen başkaldırdın biz de başını kopardık” dedi. Başka bir arkadaşımız sırf 1 Mayıs mitingine katıldığı için yine sendika tarafından işten attırıldı. Yani anlayacağınız bizim fabrikamızda patron ve sendika işbirliği mevcut. Hal böyle olunca bizim patron da sendikaya işçilerin hakkını savunmadığı için teşekkür ediyor. Bir düşünün patronların teşekkür ettiği bir sendika biz işçilerin sendikası olabilir mi? Tabi ki hayır! Türk Metal hiçbir zaman işçi sendikası olmadı. Hep patronların safında yer aldı. Biz işçilere yapacak tek bir şey kalıyor aslında. Türk Metal’in ve sömürü düzeninin kökünü kurutana kadar mücadele etmek.
UİD-DER aracılığı ile bütün Türk Metal üyesi işçilere sesleniyorum. Gelin bu Türk Metal belasından elbirliği ile kurtulalım. Sırtımızda kambur olan Türk Metal’den ancak ve ancak metal işçileri olarak örgütlenirsek kurtulabiliriz.
Borçlu
Son Eklenenler
- Siyasi iktidar ve sermaye sınıfı yasa kural tanımadan işçilerin haklarını gasp ediyor. Bu saldırılara işçilerin cevabı ise mücadele etmek, boyun eğmemek oluyor. 7 Martta greve çıkan Lezita işçileri, 17 Martta Manisa Turgutlu’da yürüyüş ve basın...
- İşçilerin mücadele örgütü UİD-DER’in, “Geçmişten Geleceğe Yaşasın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü” şiarıyla düzenlediği etkinlikler dizisi İstanbul Avrupa Yakası ve Mersin’deki etkinliklerle son buldu.
- Kocaeli İSİG Meclisi ve Eğitim-Sen 1 No’lu Şube, MESEM aracılığıyla öğrencilerin sermaye için çocuk işçi yapılmasına karşı 16 Martta basın açıklaması düzenledi.
- Patronlar iş barışını “patronla işçi arasında uyum, saygı ve güven ortamı” olarak tanımlıyorlar. Peki, patronun işçiyi sömürmesi üzerine kurulu bir sistemde saygıdan, barıştan söz edebilir miyiz? İş barışı söylemini dillerinden düşürmeyen patronlar...
- Malum, Şubat ayını geride bırakıp baharın gelişini müjdeleyen Mart ayına girdik. Fakat içimiz bahar sevinciyle dolmak bir yana daha da kararıyor. Ama bunun tek nedeni hava değil. Atalarımız “Mart kapıdan baktırır, kazma kürek yaktırır” demişler....
- Ücretlerimizin yükseltilmesini talep ettiğimiz her dönemde, biz işçilere “açgözlü”, “nankör” yaftası yapıştırılır. İktidar sahiplerinden tutun da, daha fazla kâr etmek için hayatlarımızı cehenneme çeviren patronlara kadar sermaye sınıfının zihniyeti...
- İşçilerin pek çok sektörde hak gasplarına karşı verdikleri mücadeleler sürüyor. Antep’te bulunan Sayın Tekstil fabrikasında 200’ü aşkın işçinin ek zam talebiyle 9 Martta başlattığı iş bırakma eylemi devam ediyor. 14 Martta sendikaları BİRTEK-SEN’le...
- Toplumun ezenler ve ezilenler olarak ikiye bölündüğü bir sistemde gerçek adalet ve barış olamaz. Ama gerçek adaleti ve barışı isteyenler olur ve onlar ezilen sınıflardır, kadın erkek işçiler ve emekçilerdir. Dünden bugüne Fransa’dan Türkiye’ye...
- Hepimizin bildiği üzere kısa bir süre önce 2023-2025 MESS Grup Toplu İş Sözleşmesi grev aşamasında son buldu. Birden çok fabrikada MESS’e bağlı olsun veya olmasın hareketli süreçler yaşandı. Çünkü alınacak ücret başka fabrikadaki işçilerin alacağı...
- Pek çok işçi kardeşimiz grev ve direnişlerde “biz ekmeğimizin peşindeyiz” derler. Bununla ekmeklerini korumak dışında bir amaçları olmadığını anlatmaya çalışırlar. Fakat kısa zamanda ekmeklerini koruyabilmek için sendikaya üye olma, grev, gösteri,...
- TÜİK’e göre Türkiye’de göreli yoksullaşma da azalıyormuş! Ülkedeki ortalama gelirin yüzde 50’si yoksulluk sınırı olarak kabul edildiğinde 2013 yılında göreli yoksulluk oranı yüzde 15 iken 2023 yılında yüzde 13,9’a düşmüş. Pek çok uzman Cumhuriyet...
- Erzincan İliç’te bulunan siyanürlü altın madeninde meydana gelen faciada 9 madenci kardeşimiz hâlâ göçük altında. Siyanürlü liç yığınının çökmesinin ardından siyanürün yanı sıra çeşitli ağır metaller de suya ve toprağa karıştı. Madenin sahibi yerli-...
- Çalıştığım işyerinde Tuncay isimli bir arkadaşımız var. Tuncay eşinden ayrılmış, çok şeker bir oğlu var, hayatta belki de tek tutunacağı dal o kalmış. Gözlerinde “şişe dibi” diye tabir edilen bir gözlük, ayağının biri topal, iki kulağında da işitme...