Buradasınız
1 Mayıs Yaklaşırken
Gebze’den bir kadın metal işçisi
Merhaba dostlar,
Ben metal sektöründe çalışan bir işçiyim. Çalıştığım fabrikada pek çok yerde olduğu gibi uzayan iş saatlerinden kaynaklı olarak, işçiler türlü sıkıntılarla karşı karşıya kalıyorlar. Uzayan iş saatlerinin, çalıştığım fabrikadaki işçilerin hayatları üzerindeki olumsuzluklarını sizlerle paylaşmak istedim. Fazla mesailerle 16 saate varan çalışma ve pazar günleri yapılan çalışmalar hayatlarımızı olumsuz yönde etkilemeye devam ediyor. Zamanla aile ilişkilerinde çatırdamalar, anne çocuk ya da anne ile baba ilişkilerinde gevşemeler meydana geliyor. Bir gün işyerinden bir arkadaşımla fazla mesailer üzerine sohbet etmeye başladık ve bana televizyonda bir komedi programında yayınlanan bir skeçten bahsetti. Konu şöyle: Oyunda yeni evlenmiş bir çift var. Uzun ve vardiyalı çalışma koşullarından kaynaklı olarak yeni evlenen çift birbirini hiç göremiyor. Notlar aracılığı ile birbirleri ile iletişim sağlıyorlar. Belli bir zamandan sonra kavgalar başlıyor, fakat kavgaları da yine notlar aracılığı ile oluyor. En sonunda boşanmaya karar veriyorlar. Fakat birbirlerini göremedikleri için onu da notlarla hallediyorlar. Sonunda boşanma günü geliyor, ama mahkemeye bile gidemiyorlar çünkü yine çok yoğun çalışıyorlar. Bunu da avukatları aracılığıyla çözüyorlar. Arkadaşım bunu gülerek anlattı. Sonra bir sessizlik oldu. Bu şekilde çalışmaya devam edersek korkarım bizim sonumuz da böyle olacak dedi.
Çalıştığım fabrika kadın işçilerin yoğun olarak çalıştığı bir fabrika. Hamile kalan işçiler işten atılmakla tehdit ediliyorlar ya da işten atılıyorlar. Kimi zaman şefler o kadar ileri gidiyorlar ki, meselâ yeni evlenmiş bir işçinin hayatına, “en az iki yıl boyunca çocuk yapmak yok” diye müdahalede bulunabiliyorlar. Tabii bu da biz işçilerin örgütsüz ve dağınık oluşundan kaynaklanıyor.
Bir taraftan işten atılma korkusu, bir taraftan aldığımız ücretin yetmemesinden kaynaklı olarak fazla çalışmaya, fazla üretmeye zorlanıyoruz. Oysa dünyadaki herkesi doyurabilecek kadar üretiyoruz, ama hâlâ açız. Teknoloji gelişiyor diyorlar, fakat bunu sadece silahlanmaya ayırıp masum insanları öldürmek için kullanıyorlar. Bizim payımıza düşense 16 saat çalışmak oluyor. 3 işçinin işini bir işçi yapıyor. Geri kalanımızsa işsizlikle boğuşuyor.
Evet işçi kardeşlerim, eminim hepiniz bizim yaşadığımız sıkıntıları yaşıyorsunuzdur. Hatta belki daha fazlasını. Ama görünen odur ki sesimizi çıkarmadığımız sürece ne çalışma koşullarımızda bir değişiklik olacak ne de yaşamlarımızda. Bence biz işçiler üzerimizdeki bu suskunluğu bozmalı ve daha insanca bir yaşam için mücadele etmeliyiz. Dostlarım, uzun çalışma saatleri 1800’lü yıllarda da varmış. Fakat işçiler bunun böyle gitmeyeceğini kavramış ve mücadeleye karar vermişler. Sonunda sekiz saatlik iş gününü patronlardan söke söke almışlar. Meydanlara akıp işçi sınıfının gücünü, patronlar sınıfının yüreğine korku salarak göstermişler. Bizler de geçmişte işçi kardeşlerimizin yaptığı gibi mücadele etmeliyiz. Ve bunun için yaklaşan 1 Mayıs önemli bir başlangıçtır. Haydi işçi kardeşlerim, gelin hepimiz bir olalım ve UİD-DER saflarında 1 Mayıs alanlarını dolduralım.
Yaşasın 1 Mayıs! Bijî Yek Gulan!
Sessiz mi Kalacağız?
Son Eklenenler
- İşçiler, emekçiler, emekliler, gençler, yani toplumun ezici çoğunluğu için geçinmek, yaşamını sürdürmek giderek daha da zorlaşıyor. Öte yandan işçi ve emekçiler “bunlar daha iyi günlerimiz” diyerek bu zorlukların aşılabileceğine dair bir umut...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi (İzBB) şirketleri İZDOĞA, İZBETON, İZULAŞ ve 185 İZSU çağrı merkezinde işten atılan 368 Belediye-İş Sendikası üyesi işçi, işlerine geri alınma talebiyle mücadele ediyor. İşten atılan işçiler arasında 1,5 senelik genç...
- İranlı sınıf kardeşlerimiz, Sizlere Türkiye’den yazıyoruz. Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği (UİD-DER) üyesi işçiler olarak sizleri en içten duygularımızla selamlıyoruz. On yıllardır Filistin halkına yönelik zulmünü sürdüren İsrail, bugün ABD’...
- 11 Temmuzda Brezilya’nın birçok kentinde on binler, emek karşıtı politikaları ve saldırgan uygulamalarıyla tanınan eski başkan Bolsonaro’nun yargılanma sürecine müdahale ettiği gerekçesiyle Trump’ı protesto etti. Kenya’da geçtiğimiz yıl vergi...
- Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), 14 Temmuzda Ankara’da bulunan Genel Merkez binasında düzenlediği basın toplantısında 2026-2027 yıllarını kapsayan 8. Dönem Toplu İş Sözleşmesi taleplerini ve mücadele programını açıkladı. Basın...
- DİSK Emekli-Sen, 13 Temmuzda Çankaya Zübeyde Hanım Sosyal Tesisleri’nde “Emekli Buluşması” düzenledi. DİSK-AR tarafından hazırlanılan 2025 Emekli Raporu’nun kamuoyuyla paylaşıldığı etkinliğe DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, DİSK Emekli-Sen Genel...
- Haydarpaşa Dayanışması, son banliyö seferlerinin durdurulduğu 2013’ten bu yana Haydarpaşa Garında her Pazar günü “Ne Otel Ne Müze, Haydarpaşa Gardır Gar Kalacak!” pankartıyla basın açıklamaları gerçekleştiriyor. 13 Temmuz Pazar günü gerçekleştirilen...
- Modern tıbbın temel kurallarından biri elleri çok iyi yıkamak, el hijyenine dikkat etmektir. Peki, el yıkamanın bile geçmişte mücadele konusu olduğunu biliyor muydunuz? Ignaz Semmelweis, 1840’lı yılların sonunda, Viyana’daki bir kadın doğum...
- Hayat pahalılığı ve yüksek enflasyon karşısında işçi ücretleri erimeye devam ederken kamudan özel sektöre işçiler, düşük ücretlere karşı mücadele ediyor. Harb-İş Sendikası, 11 Temmuzda Ankara’da basın açıklaması yaparak sefalet zammı dayatmasına...
- Kamu çerçeve protokol süreci uzadıkça uzuyor. Savunma sanayi sözleşmesi hakem heyetine gönderildi. Diğer işkolları ise 3. teklifi bekliyor. Kamu çerçeve protokolü kamu işçilerinin asgari ücretini belirleyen bir protokoldür. Nisan 2024’te Anayasa...
- İspanya’nın Cadiz kentinde 23 Hazirandan bu yana süresiz grevde olan metal işçileri, 8 Temmuzda eylemlerini sonlandırdılar. Yetkili sendika UGT sendikasının işverenle imzaladığı ön anlaşmayı kabul etmeyen yaklaşık 30 bin metal işçisi, 18-19...
- 600 binden fazla kamu işçisini ilgilendiren Kamu Çerçeve Protokolü (KÇP) görüşmelerinde siyasi iktidarın dayattığı düşük zam oranları sağlık işçileri tarafından “sefalet dayatması” olarak değerlendiriliyor. Yüksek enflasyon ve ağır vergi yükü...
- Gebze Sendikalar Birliği, geçtiğimiz hafta İsrail’in Filistin’deki zulüm ve katliamını protesto etmek için bir eylem organize etti. Biz de UİD-DER’li işçiler olarak, zulme uğrayan Filistinli işçi ve emekçilerin haklı mücadelesine destek olmak için...