Acil 50 Bin Köle Aranıyor!
İzmir’den emekli bir işçi

Havuz medyası içinde tetikçi rolünü üstlenen Yeni Akit, “Yüksek maaşa rağmen çalışacak eleman bulamıyorlar! Acil 50 bin işçi aranıyor” başlığıyla İkitelli OSB’de çalıştıracak işçi bulamadıklarını patronların ağzından anlatıyor. Bu sözde haberi okuyan İstanbullu işçiler ve işsizler koşarak İkitelli OSB’ye gitmeyi düşünebilirler. Ama patronların sözlerinin satır aralarını dikkatli okuduğumuzda kazın ayağının hiç de anlatıldığı gibi olmadığını yakalarız.
Mesela patronlar bir yandan “4 bin lira maaş, AGİ, sigorta, yol ve yemek iş başlangıcı yaptırıyoruz ama maalesef işçi bulmakta zorlanıyoruz. Bizim insanımız iş beğenmiyor” diyorlar. Aynı patronlar Avrupa’nın Çin’den Türkiye’ye yöneldiğini ve siparişlere yetişemediklerini söylüyorlar. Erdoğan ve AKP “Türkiye Avrupa’nın Çin’i olacak” derken, işçi ücretlerini Çin’deki işçi ücretlerinden daha ucuza getireceklerini söylüyor, Avrupalı patronlara teminat veriyorlardı. İkitelli OSB patronları da satır aralarında bunu itiraf ediyorlar. Ama çaktırmadan. Aynı patronlar “inanın burada mülteciler olmasa sanayi dönmez, onlar çalışıyor. Asgari ücret diye bir şey de yok. Ücretler yüksek. Bugün buraya 50 bin kişi gelse hepsi işe girer” diyor. Elbette yersen!
Patronlar bu paraya çalıştıracak işçi bulamadıklarını söylerken hiç utanıp sıkılmıyorlar! Kendileri aşırı kârlarla zenginliklerine zenginlik katarken ev kiralarının 2 bin-3 bin liralara çıktığı bir şehirde büyük lütuf yapıyormuş gibi 4 bin lira maaş vermekle övünüyorlar. Bizi 12 saat boyunca köle gibi çalıştıracakları ama aç bırakacakları bir iş için neden koşa koşa gitmediğimizi ve onlara neden minnettarlık duymadığımızı merak ediyorlar. Ücretleri yükseltmek yerine göçmenlerin durumundan, çaresizliğinden istifade etmeyi çok iyi biliyorlar. Yine de çıkıp biz işçi ve emekçilere nankör muamelesi yapıyorlar. Pes doğrusu!
Goebbels der ki, “eğer bir yalanı yeterince uzun, yeterince gürültülü ve yeterince sık söylerseniz, insanlar inanır. İnsanları, bir yalana inandırmanın sırrı, yalanı sürekli tekrar etmektir. Sadece tekrar, tekrar ve tekrar söyleyin.” Ne kadar tanıdık değil mi?
TÜİK hokus pokus yaptığı halde resmi işsizlik yüzde 12’nin üzerinde. Gerçek işsiz sayısı ise TÜİK’in verdiği sayının iki katından bile fazla. Hayat pahalılığı her geçen gün belimizi daha da büküyor. Dolar 11 liraya merdiven dayadı. “Geçinemiyoruz, açız, et yemeyi unuttuk” diyenlerin sayısı her geçen gün artıyor. Havuz medyasının çizdiği tozpembe tablolara artık AKP-MHP’ye oy vermiş işçi-emekçiler bile inanmıyor.
Patronlar sınıfının çıkarttığı ve her gün daha da derinleşen krizin etkilerini işçi-emekçiler kendi yaşamlarında somut olarak görüyorlar. Ancak arsızlıkta, yalanda, ikiyüzlülükte sınır tanımayan patronlara ve onların temsilcisi ikiyüzlü politikacılara ve onların medyasının yalanlarına karşı mücadele edebilmenin püf noktası sınıf bilincine sahip olmaktır. Sınıf bilincine sahip olmak içinse, örgütlü olmak gerekir. UİD-DER gibi işçi örgütlerinde örgütlü olan işçiler, patronların yalanlarına inanmazlar. İşçi Dayanışması ve web sitemizi düzenli takip edip okumak zihnimizi dinç ve zinde tutar. Kendi sınıfımızın tarihini kavramak geleceğe güvenle bakmamızı sağlar.
Son Eklenenler
- İnsanlığın elindeki bunca bilgi birikimine, teknolojik gelişmelere ve deneyimlere rağmen bir afetin felakete dönüşmesi ancak bilinçli tercihlerin sonucu olabilir. Yaşadığımız sermaye düzeni kapitalizmde kâr her şeyden önce gelir ve eğer kâr...
- Değişim Yaratacak ve Yeni Bir Dönem Açacak Olan Emekçilerin İradesidir! İşçi Sınıfı 1 Mayıs’ta Asrın Kötülüğüne ve Yağmacı Enkaz Düzenine “Artık Yeter” Diyecek!
- Fransa’dan sonra Doğu Avrupa ülkesi Çekya hükümeti de emeklilik yaşını yükseltmek üzere hazırlıklara girişti. Hükümet, 65 olan emeklilik yaşını 68’e çıkarmak istiyor. İşçilerse zaten mezarda emeklilik demek olan 65 yaş sınırının daha da...
- Fransa işçi sınıfı Macron hükümetinin emeklilik yaşını 64’e çıkarmasına genel grevlerle karşı koymaya devam ediyor. Ülkede, 23 Marttan sonra 28 Martta da milyonlarca işçinin katıldığı grevler gerçekleştirildi. Böylelikle Fransa işçi sınıfı Ocak...
- 27 Martta Almanya’da son yılların en büyük grevi yaşandı. Havaalanları, demiryolları, limanlar tramvay, otobüs ve metrolar 24 saat boyunca çalışmadı. Ulaşım ve kamu hizmetleri durdu. Grev alanlarında mitingler, gösteriler yapıldı.
- Çalışma koşullarının düzeltilmesi, baskıların son bulması ve ücretlerine yüzde 25 oranında zam yapılması talebiyle direnişte olan Mata Otomotiv işçileri, direnişlerinin 30. gününde Ankara’daydı. Birleşik Metal-İş Sendikası Genel Başkanı Adnan...
- Ben Güneş, 17 yaşındayım. Nasıl başlamam gerektiğini bilmiyorum. Burası artık Hatay diyebileceğim bir yer değil, benim alıştığım Hatay değil. Çok garip bir şey, doğup büyüdüğüm yerin böyle yıkılışını görmek… Bunu yaşayacağımızı düşünmedim hiç. Tabii...
- İstanbul/Tuzla’da bulunan Mata Otomotiv işçileri, 27 Martta Ankara’ya yürümek üzere İstanbul Endüstri ve Ticaret Serbest Bölgesinde toplandılar. Daha insani koşullarda çalışmak isteyen ve haklı taleplerini duyurmak için Ankara’ya yürümek isteyen...
- Mata Otomotiv’de 27 Şubatta üretimi durduran 1000 işçi, hakları için 27 Martta Ankara’ya yürüyor. Mata işçileri, iş güvenliği önlemlerinin alınması, yönetim ve amirlerin uyguladığı baskının son bulması ve yüzde 20 ek zam yapılması için işten kaçınma...
- Tıpkı depremden önce olduğu gibi depremden sonra da devlet yetkilileri sorumluluklarından kaçmaya devam ediyorlar. Hatta umursamazlıkta adeta birbirleriyle yarış halindeler! İlk imdada koşanın devlet olmasını bekleyen depremzedeler hayal kırıklığına...
- Depremzede emekçiler bu kış günlerinde sıcak bir yuvadan yoksunlar. Çoğunun giyecek doğru düzgün bir kıyafeti ya da belki sarılacak bir battaniyesi yok. Çocukların ayaklarında ayakkabıları yok. Kimisi sıcak bir çorbadan yoksun. Deprem bölgesinde...
- DİSK/Birleşik Metal-İş Sendikası tarafından Cengiz Holding binası önünde direnişçi işçilerle birlikte kitlesel bir basın açıklaması gerçekleştirildi. Satera Elektrik işçilerine direnişteki Mata işçileri ile MKS işçileri de destek verdi. Eyleme DİSK’...
- İran’da kız çocuklarının eğitim gördüğü okullarda 30 Kasım 2022 tarihinden beri zehirlenme vakaları görülüyor. İlk olarak Şiilerin kutsal saydığı Kum kentinde bulunan Kum Kız Sanat Okulunda görülen zehirlenme vakası, kısa sürede diğer okullarda da...