AFP’de Basın Emekçileri Kazandı, Yonga Mobilya’da Grev Sürüyor

AFP grevi kazanımla sonuçlandı
Agence France-Presse (AFP) Türkiye Ofisi çalışanlarının grevi 9. gününde kazanımla sonuçlandı. Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) üyesi basın emekçileri, Dünya Basın Özgürlüğü Günü olan 3 Mayısta “Sadece işimizi özgürce yapmak değil, aynı zamanda hakkımızı da almak istiyoruz” diyerek greve çıkmışlardı.
Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) 11 Mayısta sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada grevin zaferle sonuçlandığı duyurdu ve kazanımları şu şekilde sıraladı:
- Yüzde 65 ücret artışı
- Tek seferlik 60 bin lira ödeme
- Yılda 2 ikramiye
- Aylık 3 bin lira yemek parası
- TL'nin euro karşısında olası değer kaybına karşı kur koruması
Yonga Mobilya grevi devam ediyor
Denizli’de faaliyet gösteren Yonga Mobilya’da işçiler 9 Mayısta greve çıktı. Türk-İş’e bağlı Ağaç-İş Sendikasının örgütlü olduğu fabrikada toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine başlayan grev devam ediyor.
250 işçinin çalıştığı fabrikada işçilerin brüt ortalama maaşı 10 bin lira. Sendikanın talebi yüzde 30 zamla ortalama brüt maaşın 13 bin lira olması. İşveren ise yüzde 18 zam yaparak ortalama brüt maaşı 11 bin lira yapmayı teklif ediyor. Çalışma koşullarının ağır olduğu fabrikada çoğu uzun yıllardır çalışan işçiler, asgari ücrete çalışıyorlar. Kıdemleri arttıkça reel ücretlerinin düştüğünü söyleyen işçiler, geçinebilmek için ek işlere gittiklerini, istediklerinin çok fazla olmadığını, geçinebilecek kadar ücret istediklerini söylüyorlar.
Yonga Mobilya işçileri çeşitli sendika, siyasi parti ve sivil toplum örgütlerinin dayanışma ziyaretleriyle güçlenen grevlerini kararlılıkla sürdürüyorlar.
Son Eklenenler
- Türkiye’nin çeşitli illerinde üretim yapan Şirikçioğlu Tekstil’de işçiler 2017 yılından bu yana sendikal mücadele yürütüyor. İşçiler çalışma koşullarının düzeltilmesi, ücretlerinin yükseltilmesi ve iş güvenliği önlemlerinin alınması talebiyle HAK-İŞ...
- İşçi sınıfımızın üç yürek işçisini Haziran ayında kaybettik. 3 Haziran 1963’te Nâzım Hikmet, 2 Haziran 1970’te Orhan Kemal, 2 Haziran 1991’de ise Ahmed Arif’in güzel yüreği artık atmaz oldu, söylenecek sözleri yarım kaldı. Fakat kalemlerini...
- Ben metal sektöründe çalışan bir işçiydim. İşçiydim diyorum çünkü hakkımızı aradığımız için işten çıkarıldık. İşveren biz işçilerin ve temsilcilerimizin taleplerini karşılamamak için her yola başvuruyordu. Sorunları çözmek bir yana daha fazla baskı...
- Seçimlerden önce siyasi iktidar türlü vaatler sıralamış, 24 Nisan-31 Mayıs tarihleri arasında kullanılan doğalgazın tamamının ve gelecek yıl Mayıs ayına kadar kullanılacak gazın ise ay bazında 25 metreküplük kısmının ücretsiz olacağını duyurmuştu. “...
- İşçi ve emekçileri ilgilendiren tüm alanlarda devasa bir sorunlar yumağı her geçen gün büyüyor. Ama bunlar seçim meydanlarında gündem olmadı. Sorunların üstü milliyetçilikle, hamasetle örtülmeye çalışıldı.
- Yunanistan'da Pire Emek Merkezi’nin çağrısıyla düzenlenen ve binlerce emekçinin, çeşitli sendikalardan temsilcilerin ve işçilerin katıldığı yürüyüşte “iş cinayetleri durdurulsun” denildi.
- Fransa’da Disneyland Paris işçileri artan hayat pahalılığına ve düşük ücretlere karşı ücret artışı ve çalışma koşullarının düzeltilmesi talebiyle 30 Mayısta iş durdurdu.
- İşçi ve emekçilerin ezici çoğunluğu gidişattan endişeli, hoşnutsuz, sorunların çözülmesini, ekonominin düzelmesini istiyor. Ama öte yandan çok sayıda işçi ve emekçi sorunlarımızın kaynağında olan, hoşnutsuzluğumuzun nedeni olan mevcut iktidara oy...
- İstanbul Büyükşehir Belediyesine bağlı bir şirkette çöp işinde çalışan bir işçiyim. Dışarıdan bakıldığında, belediyede çalıştığımız için, insanların gözünde güzel bir işimiz var gibi algılanıyor ve sohbetlerde de dile getiriliyor. Ama işin iç yüzü...
- Bağımsız Maden İş Sendikası Genel Başkanı Gökay Çakır ve sendika yöneticileri Soma Yeni Anadolu Madencilik’te üyelerine yönelik baskı, mobbing ve EYT kapsamındaki ayrımcılığa karşı maden önünde açıklama yapmak istediler. Ancak jandarma tarafından...
- Zorlu bir seçim sürecini geride bıraktık. Seçim sonuçlarının olumsuz etkilerini asıl olarak önümüzdeki dönemde yaşayacağız. Ancak şimdiden toplumun çoğunluğunda giderek baskın hale gelen bir duygunun açığa çıktığını görüyoruz: Umutsuzluk. Tek adam...
- Toplum örgütsüz olsa bile kendisi örgütlü olan bir işçi umutsuzluğa düşmez. Umutsuzluğun panzehirinin örgütlülük olduğunu, sadece istemekle baskı ve zorbalığın son bulmayacağını, bunun için sorumluluk almak ve mücadele etmek gerektiğini bilir....
- İnsanların, toplumların bir tarihi vardır, sınıfların da öyle. Ve bu tarih geleceğe yürürken o sınıflara yol gösterir. Dünya işçi sınıfının bir parçası olan Türkiye işçi sınıfımızın tarihi de bugüne ve geleceğe ışık tutan, unutulmaması gereken...