Asgari Ücret Belirleme Komisyonu’nda Bizim Payımıza Biber Gazı ve Gözaltı Düştü!
Hacettepe Hastanesi’nden taşeron bir işçi

29 Aralık Perşembe günü, açlık sınırının altında olan asgari ücretin insanca yaşanabilir bir ücret olabilmesi için Çalışma Bakanlığı’nın önünde Dev Sağlık-İş üyeleri olarak basın açıklamamızı yapmak üzere toplandık. ''İnsanca Yaşamak İstiyoruz'', ''Direne Direne Kazanacağız'', ''Vekile Kıyak, Emekçiye Barikat'' sloganlarını bakanlığın önünde haykırdık. Bizlerin de asgari ücret belirlenirken içerde olmamız gerektiğini söyledik. Fakat polislerin saldırısına maruz kaldık. Direnmekten vazgeçmediğimizi gören polisler bu sefer de biber gazı sıkmakta gecikmediler. Gazdan bayılan iki arkadaşımız hastaneye kaldırıldı. Bakanlığın önündeki barikatlar yerle bir oldu. Çatışma üç kez aralıklarla devam etti. Yılmadığımızı gören polisler bu sefer de 2 otobüs ekiple alana geldiler. Zor kullanarak bizleri otobüslere bindirdiler. 35 kişiyi, yani tamamımızı gözaltına aldılar.
Biz işçiler biliyoruz ki bizler sesimizi duyurmadığımız sürece sermaye patronları elimizdeki en ufak kırıntıya bile göz dikerler. Bizlere sadece işgücümüzü tekrar onlara satmamız için, yani yaşamamız ve onlar için çalışmaya devam etmemiz için ücret verirler. Fakat yan gelip yatan sözde “milletin vekili” söz konusuysa yüzde yüz zammı utanmadan gözümüzün içine baka baka yapmaya çalışırlar. Kapitalist sistemde hak aramak suçtur, bunu bizzat yaşayınca daha iyi anladım. Ama öte yandan onursuz mu yaşayalım? Çocuklarımızın yüzüne nasıl bakacağız? Bizlerin birlikte olmaktan başka çaresi yoktur. Eylem sonrasında öğrendik ki asgari ücret için düşünülen %3’lük artış bir anda %6 oluvermiş. Dahası vekillere yapılacak zammı da cumhurbaşkanı veto etmiş. Demek ki emeğimiz boşa gitmemiş. Keşke daha kalabalık olsaydık, daha iyi hazırlanabilseydik de daha başka taleplerle çıkabilseydik karşılarına.
Biz işçilerin üzerinde her geçen gün baskılar daha da artıyor. Bu baskılara artık dur demek bizlerin elinde. Bizler haklı bir mücadelenin içindeyiz. Haklı olduğumuz için de her seferinde alanlara çıkmaya ve haklı taleplerimizi haykırmaya devam edeceğiz. Bizleri ne kadar korkutmaya, sindirmeye çalışsalar da bizler biliyoruz ki aslında onlar bizden korkuyorlar. Bizim birlikte olduğumuz zaman bir güç olduğumuzu çok iyi biliyorlar. Arkadaşlar, artık kaybedecek hiç bir şeyimiz yok, kalmadı, bırakmadılar. Bırakmayacaklar da. O yüzden mücadele etmek bugün bizler için bir zorunluluk haline geldi. Unutmayalım ki bizler örgütlüysek her şeyiz, örgütsüzsek hiçbir şey!
Son Eklenenler
- 14 Temmuz 2025 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan yasa değişikliğiyle turizm sektöründe çalışan işçilerin hafta tatili hakkı fiilen gasp edildi.
- Ne acıdır, barış sözcüğü ağzımızdan çıkar çıkmaz yüreğimizde savaşın gölgesi belirir. Gözlerimiz dolar, sesimiz titrer, mahzunlaşırız çocuklar gibi. Oysa ne güzeldir kim bilir ağzımızdan taşan gülücüklerle, yüreğimizden kopan kardeşlik türküleriyle...
- Siyasi iktidar zeytinlikleri yok edecek yeni bir torba yasayı Meclise sundu ve Temmuz sonuna kadar yürürlüğe sokmaya hazırlanıyor.
- İşçiler, emekçiler, emekliler, gençler, yani toplumun ezici çoğunluğu için geçinmek, yaşamını sürdürmek giderek daha da zorlaşıyor. Öte yandan işçi ve emekçiler “bunlar daha iyi günlerimiz” diyerek bu zorlukların aşılabileceğine dair bir umut...
- Zeytinliklerin, ormanların, tarım arazilerinin sermayeye peşkeş çekilmesinin önünü açacak olan ve kamuoyunda “süper talan yasası” olarak adlandırılan “Maden Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”, Meclis Genel...
- İşçiler, emekçiler, emekliler, gençler, yani toplumun ezici çoğunluğu için geçinmek, yaşamını sürdürmek giderek daha da zorlaşıyor. Öte yandan işçi ve emekçiler “bunlar daha iyi günlerimiz” diyerek bu zorlukların aşılabileceğine dair bir umut...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi (İzBB) şirketleri İZDOĞA, İZBETON, İZULAŞ ve 185 İZSU çağrı merkezinde işten atılan 368 Belediye-İş Sendikası üyesi işçi, işlerine geri alınma talebiyle mücadele ediyor. İşten atılan işçiler arasında 1,5 senelik genç...
- İranlı sınıf kardeşlerimiz, Sizlere Türkiye’den yazıyoruz. Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği (UİD-DER) üyesi işçiler olarak sizleri en içten duygularımızla selamlıyoruz. On yıllardır Filistin halkına yönelik zulmünü sürdüren İsrail, bugün ABD’...
- 11 Temmuzda Brezilya’nın birçok kentinde on binler, emek karşıtı politikaları ve saldırgan uygulamalarıyla tanınan eski başkan Bolsonaro’nun yargılanma sürecine müdahale ettiği gerekçesiyle Trump’ı protesto etti. Kenya’da geçtiğimiz yıl vergi...
- Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), 14 Temmuzda Ankara’da bulunan Genel Merkez binasında düzenlediği basın toplantısında 2026-2027 yıllarını kapsayan 8. Dönem Toplu İş Sözleşmesi taleplerini ve mücadele programını açıkladı. Basın...
- DİSK Emekli-Sen, 13 Temmuzda Çankaya Zübeyde Hanım Sosyal Tesisleri’nde “Emekli Buluşması” düzenledi. DİSK-AR tarafından hazırlanılan 2025 Emekli Raporu’nun kamuoyuyla paylaşıldığı etkinliğe DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, DİSK Emekli-Sen Genel...
- Haydarpaşa Dayanışması, son banliyö seferlerinin durdurulduğu 2013’ten bu yana Haydarpaşa Garında her Pazar günü “Ne Otel Ne Müze, Haydarpaşa Gardır Gar Kalacak!” pankartıyla basın açıklamaları gerçekleştiriyor. 13 Temmuz Pazar günü gerçekleştirilen...
- Modern tıbbın temel kurallarından biri elleri çok iyi yıkamak, el hijyenine dikkat etmektir. Peki, el yıkamanın bile geçmişte mücadele konusu olduğunu biliyor muydunuz? Ignaz Semmelweis, 1840’lı yılların sonunda, Viyana’daki bir kadın doğum...