Asgari Ücret ve “Küçük Tatlı Zamlar!”
Ankara’dan genç bir işçi
Yeni yıla girdiğimiz bugünlerde, biz işçilerin dört gözle beklediği asgari ücret zammı yapıldı. Her yıl olduğu gibi asgari ücret yine açlık sınırının altında kaldı. Bununla beraber senenin başında temel ihtiyaçlara çeşitli zamlar yapıldı. Yapılan zamlarla birlikte asgari ücret zammı buhar olup uçtu. Yetmiyormuş gibi bir de haberlerde temel ihtiyaçlarımıza yapılan zamlar “küçük tatlı zamlar” diye gösterildi. Mesela CNN Türk ana haber bülteninin spikeri sabrımızı sınarcasına şunları söyledi: “1 Ocak’ın verdiği rehavet ve mutlulukla daha olgun karşılarız diye yeni yıl ve yeni zamlardan bahsedeceğiz. O küçük tatlı zamlar hangi alanlara geldi…” Ama o küçük tatlı dedikleri zamlar bizler için hiç de öyle değiller. Her geçen gün bir ihtiyacımızı kısmamıza neden oluyorlar. Yani kaşıkla verdiklerini kepçeyle geri alıyorlar. Bir de utanmadan bizim fedakârlık yapmamız gerektiğini söylüyorlar. Benzine, ekmeğe, yola bir günde zamlar yapılırken, asgari ücret söz konusu olunca aylar öncesinden tartışmalar başlıyor. Nihayetinde yapılan zam da sefalet ücretinden başka bir şey olmuyor. Böyle yaparak açıkça bizi açlığa mahkûm ediyorlar. Ben de asgari ücretle çalışan bir işçiyim. Asgari ücretin sefalet ücreti olduğunu şimdi daha iyi anlıyorum. Çünkü mutfak masrafları, temel ihtiyaçlar, kira, faturalar derken elde avuçta bir şey kalmıyor.
Gerçekler böyleyken hükümet yetkililerinden peş peşe açıklamalar geldi. Kimisi elinize dilinize dursun dedi. Kimisi 42 maaşla sıfır otomobil alabileceğimizi söyledi. Başka hesaplar yapanlar da oldu. Ama bizim bu laflara karnımız tok. Bu açıklamalarla zihnimizi bulandırmaya çalıştıklarını biliyoruz. Bırakalım sıfır otomobil almayı eve aldığımız ekmeklerin hesabını yapıyoruz. Pek çoğumuz en temel ihtiyaçlarını bile karşılayamıyor. Onlar rahat koltuklarında hesaplar yapadursunlar, biz işçiler gerçeğin ne olduğunu çok iyi biliyoruz. Çünkü sefalet koşullarında yaşayanlar biziz, onlar değil. İyi de asgari ücretin sefalet ücreti olmasının tek nedeni patronlarla kol kola giren hükümet midir? Yoksa başka bir sebep var mı?
Elbette var. Bugün Türkiye’de işçiler olarak örgütsüz ve dağınığız. Bu nedenle asgari ücreti biz değil onlar belirliyor. Ama iş sadece asgari ücretle de sınırlı değil maalesef. Kazanılmış haklarımız birer birer elimizden alınıyor. Bize yönelik saldırıların artmasının nedeni de birlik olmamamızdır. Biz sesimizi çıkarmadığımız ve mücadele etmediğimiz müddetçe bakanların pervasız açıklamaları da haklarımıza yönelik saldırılar da devam edecektir. Bu gidişata dur diyebilmenin tek yolu bir araya gelmemiz ve mücadeleyi büyütmemizdir.
Süleyman Hocamızdan “Arının Balı”
Son Eklenenler
- “Eğer öleceksem, burada size karşı mücadele ederken öleceğim. Benim düşmanım sizsiniz. Vietnamlılar ya da Çinliler, Japonlar değil. Benim düşmanlarım ben özgürlüğümü istediğimde buna karşı duranlardır. Adalet istediğimde buna karşı duranlardır....
- Adana’da SASA Polyester’in PTA tesis şantiyesinde Gemont Endüstri adlı taşeron şirket bünyesinde çalışan inşaat işçileri gasp edilen 2 aylık ücretleri ve tazminatları için 20 Kasımdan beri fabrika önünde eylem yapıyor. Yapı ve Yol İşçileri...
- Hatay’ın Payas ilçesinde bulunan Atakaş Çelik fabrikasında Birleşik Metal-İş üyesi üç işçi, geçtiğimiz günlerde işten çıkarılmıştı. UİD-DER’li işçiler olarak fabrika önünde direniş başlatan işçilere direnişin beşinci gününde dayanışma ziyaretinde...
- “Her şeyin içinde ve her şeyin dışındayız”. Bu söz bir market çalışanı arkadaşımın ağzından işçilerin yaşamını özetleyen bir söz olarak döküldü. Uzun zamandır büyük bir mağazada çalışan arkadaşım, marketin günlük cirosunun rekorlar kırmasına rağmen...
- 40 yıllık kısacık yaşamına yüzlerce hikâye ve roman sığdıran Amerikalı sosyalist yazar Jack London 22 Kasım 1916’da hayatını kaybetti. Aradan geçen uzun yıllar London’ın eserlerinin güncelliğinden hiçbir şey kaybettirmedi. Çünkü o işçi sınıfının...
- Ankara’nın Nallıhan ilçesinde bulunan Kömür İşletmeleri AŞ (KİAŞ) bünyesindeki Çayırhan Termik Santralinde çalışan madenciler, madenin özelleştirilmesine karşı 20 Kasımda direnişe başladı. Sabah 08.00’de gece vardiyası dışarı çıkmadı, gündüz...
- Emperyalist savaş Ortadoğu başta olmak üzere dünyanın her yerinde kendini hissettiriyor. Egemenler yıllık bütçelerin büyük kısmını “savunma” adı altında savaş sanayisine ayırıyorlar. Burjuva siyasetçilerin politikaları hızlı bir şekilde sertleşiyor...
- Fotoğraftaki reklam panosu kaldırımın ortasında duruyor, gündüz gece. Arka tarafında medya maymunu Hülya Avşar sanki “hadi EYT’liler koşun, sakın geç kalmayın” dercesine sırıtıyor. Mağazada çalışan genç işçi kızımıza EYT reklamını sordum. Kendine...
- Bağımsız Maden-iş üyesi Fernas Madencilik işçilerinin direnişi çeşitli sendika ve işçi örgütlerinin desteği ile kazanımla sonuçlandı. Fernas patronu Ocak 2025’te işçilerin ücretlerine zam yapılmasını ve atılan işçilerin hak kaybı olmadan işe geri...
- Fransa’da devlet demiryolu şirketi SNCF’de örgütlü CGT-Cheminots, UNSA-Ferroviaire, SUD Rail ve CFDT-Cheminots sendikaları, 11 Aralıkta süresiz grev kararı aldı. Dört demiryolu sendikası, grev kararını SNCF’nin yük taşımacılığı birimi olan SNCF Fret...
- Gürcistan’ta madencilik şirketi Georgian Manganese’e ait Zestafoni ferroalyaj tesisi ve Chiatura manganez madeni 1 Kasımdan Nisan 2025’e kadar üretimi durdurduğunu açıkladı. Gürcistan’ın en büyük madencilik şirketi Georgian Manganese’in tesislerinde...
- Çocukların mutlu olduğu, gelecek endişesi taşımadığı, ayrımcılığa maruz kalmadığı; eşitlik, özgürlük, barış dolu bir dünyada yaşamalarını kim istemez ki? Fakat biliyoruz ki dünyamız çocuklar için sıcak bir yuva değil. Kol kanat gerdiğimiz...
- Gebze’de bulunan Grid Solutions ve Schneider Elektrik, İstanbul’da bulunan Hitachi Energy ve Bursa’da bulunan Arıtaş Kriyojenik fabrikaları için Birleşik Metal-İş Sendikası ile MESS arasında yürütülen toplu iş sözleşmelerinde anlaşma sağlanamaması...