Buradasınız
Aydın, Akademisyen ve Sendikacılardan “HAYIR” Çağrısı!

16 Nisan referandumu yaklaşıyor. Yapılacak referandumla birlikte tek adam rejimi kurulmak isteniyor. Tek adam rejimi; işçi ve emekçiler, sosyalistler, aydın ve sanatçılar, muhalif siyasetçiler, kısacası tüm toplum için daha fazla baskı ve saldırı anlamına geliyor. Bu nedenle tek adam rejimine karşı toplumun çeşitli kesimlerinden gelen “Hayır!” sesleri çoğalıyor. Son olarak akademisyenlerin, demokratik kitle örgütü ve sendika temsilcilerinin aralarında bulunduğu 178 kişi, “Birliğe, Mücadeleye ve Dayanışmaya Çağrı” adıyla bir bildiri yayınlayarak referandumda “Hayır” diyeceklerini açıkladılar ve işçi sınıfına mücadele çağrısı yaptılar.
17 Mart Cuma günü İstanbul ve Ankara’da gerçekleştirilen basın toplantılarında aydın, akademisyen ve sendikacılar “HAYIR” bildirilerini kamuoyu ile paylaştılar. Makine Mühendisleri Odası Taksim Şubesi’ndeki basın açıklamasında ilk olarak, KHK ile ihraç edilen akademisyen Levent Dölek söz aldı. İşçi sınıfının sorunlarının dağ gibi büyüdüğünü ancak bu sorunların ülke gündemine yansımadığını, bildirinin bu sebeple hazırlandığını söyleyen Dölek, sözü bildiriyi okumak üzere akademisyen Atilla Özsever’e verdi. Özsever’in okuduğu bildiride, sendikalaşma özgürlüğünün fiilen engellendiği, OHAL’in işçi ve emekçilerin haklarını tırpanlamak için kullanıldığı belirtildi. Anayasa mahkemesinin, anayasaya aykırılık gerekçesiyle iptal ettiği bankacılık ve toplu taşımada grev yasağı maddelerinin KHK ile yasaya eklendiği hatırlatıldı. Türkiye’nin içinde bulunduğu ekonomik krizin faturasının işçilere ödetilmek istendiği, kiralık işçilik yasasının, kölelik bürolarının bu amaçla atılan adımlar olduğu vurgulandı. Kıdem tazminatının bir fona devredilmesiyle patronun işçi atma maliyetinden kurtulacağı belirtilen bildiride, krizle birlikte işten atmaların yaygınlaşması tehdidiyle karşı karşıya kalınacağının altı çizildi. Ulusal Varlık Fonu’nun, işçinin ücretinden kesilen paraların, krize düşen şirketleri kurtarmak için kullanılması için kurulduğu vurgulandı. 2016 yılında 2000 işçinin iş cinayetlerinde öldüğü hatırlatıldı. Esnek ve kuralsız çalışmanın yaygınlaşmasının daha fazla iş cinayeti ve ölüm demek olduğu söylendi. Bildiri, sömürü ve baskının dizginsizleşeceği tek adam rejimine karşı, sendikacıların, işçi temsilcilerinin, işsizlerin, mücadeleci işçilerin ve emekten yana herkesin bir araya gelerek mücadeleye katkı sunması çağrısıyla sona erdi.
Bildirinin okunmasının ardından akademisyen Hayri Kozanoğlu, Sungur Savran ve Arif Koçer de söz aldı. Yapılan konuşmalarda işsizliğin %12’ye çıktığı, gençlerin geleceksizleştirildiği hatırlatıldı. Başlatılan sözde istihdam seferberliğinin aslında işsizlik fonunun yağmalanmasıyla “sömürü seferberliği” anlamına geldiği vurgulandı. Önümüzdeki referandumda “evet” çıkması halinde OHAL düzeninin kalıcılaşacağı ve buna karşı mücadele etmenin gerekliliği anlatıldı.
Ankara’daki toplantı ise Eğitim Sen 5 No’lu Şubede gerçekleşti. Kaya Güvenç, Oğuz Oyan, Ali Rıza Aydın ve Burcu Kaya’nın katıldığı toplantıda bildiri okundu. Güvenç’in okuduğu bildirinin ardından söz alanlar, Türkiye’deki işçilerin haklarının gasp edildiğine ve önümüzdeki referandumda işçilerin “hayır” demesi gerektiğine değindiler.
Bildiriye imza atan aydınlar, akademisyenler ve sendikacılar:
Atilla Özsever, Aziz Konukman, Barkın Asal, Cemil Ozansü, Erinç Yeldan, Ertan Ersoy, Ertuğrul Ahmet Tonak, Fikret Başkaya, Gökhan Alpugan, Gökçe Çataloluk, Hakan Koçak, Hayri Kozanoğlu, İrfan Kaygısız, İzzettin Önder, Korkut Boratav, Kurtar Tanyılmaz, Levent Dölek, Mehmet Türkay, Miris Meryem Kurtulmuş, Murat Birdal, Mustafa Kemal Coşkun, Mustafa Sönmez, Nilgün Tunçcan Ongan, Oğuz Oyan, Sinan Alçın, Sungur Savran, Yüksel Akkaya, Zafer Aydın, Zeki Kılıçaslan, A.Raşit Kaya, Adil Alaybeyoğlu, Adnan Serdaroğlu, Ahmet Aksüt, Ahmet Müfit Bayram, Ahmet Şahinöz, Akın Bakioğlu, Ali Rıza Aydın, Anıl Duman, Arif Arslan, Arif Müezzinoğlu, Aslı Kayhan, Aydemir Güler, Aydın Arı, Aydın Esen, Aynur Özuğurlu, Aysun Gezen, Ayşe Erzan, Başak Eroğlu, Berna Güler, Beyzade Sayın, Burak Gürel, Can Irmak Özinanır, Cem Eroğul, Cemil Ozansü, Cengiz Arın, Cenk Yiğiter, Coşku Çelik, D. Ali Millioğulları, Deniz Aksoy, Deniz Kimyon, Dilşah Deniz, Ebru Aylar, Ebru Aylar, Egemen Cevahir, Egemen Kepenekçi, Eniz Tütüncü, Erendiz Atasü, Erhan Yıldırım, Erinç Yeldan, Erkan Aydoğanoğlu, Ertan Ersoy, Ezgi Helin Akpınar, Fevzi Engin, Fikret Görün, Fikret Şenses, Fuat Akbaş, Galip Yalman, Gamze Yücesan Özdemir, Gazi Çağlar, Gencer Çakır, Gençay Gürsoy, Gökçe Cihan Üstündağ, Gökhan Alpugan, Gökhan Atılgan, Güneş Gümüş, Güngör Tanrıverdi, Hacer Ansal, Hakan Mıhçı, Hasan Ali Güngör, Işıl Ünal, İlker Akcasoy, İsmail Toksabay, İzzet Mert Ertan, Kadir Sev, Kaya Güvenç, Kemal Okuyan, Kenan Özgür Sidar, Kıvanç Ersoy, Kıvanç Yiğit Mısırlı, Kutlu Dane, Kuvvet Lordoğlu, Levent Dölek, Levent Köker, Mahmut Üstün, Mehmet Bona, Mehmet Kuşçu, Mehmet Kuzulugil, Mehmet Rauf Kesici, Mehmet Türkay, Melih Kırlıdoğ, Meltem Kayıran, Mert Kükrer, Mete Çelik, Metin Altıok, Metin Ebetürk, Metin Özuğurlu, Mine Gencel Bek, Miris Meryem Kurtulmuş, Murat Akad, Murat Birdal, Murat Özyüksel, Musa Çam, Mustafa Altıntaş, Mustafa Görkem Doğan, Mustafa Ilgar, Mustafa Kemal Coşkun, Mustafa Şener, Mümtaz Aktaş, Naz Çavuşoğlu, Nevzat Evrim Önal, Nihal Yıldırım Selvi, Nihat Bulut, Nilgün Tunçcan Ongan, Nur Dolay, Oğuz Oyan, Onur Bakır, Onur Hamzaoğlu, Ömer Furkan Özdemir, Ömer Mollaer, Özge Demir, Özgür Müftüoğlu, Özgür Narin, Özgür Şen, Özlem Özkan, Pınar Kılıçer, Recai Acar, Recep Demir, S. Nazik Işık, Sabri Öncü, Sacit Yörüker, Salih Ersoy, Savaş Karabulut, Seçkin Özsoy, Sefa Feza Arslan, Selime Güzelsarı, Sema Gülen, Semih Bilgen, Seyhan Çamlıgüney, Sibel Özbudun, Sinan Alçın, Şebnem Oğuz, Telat Koç, Temel Demirer, Tezcan Hıncal, Tolga Tören, Tunç Tatoğlu, Ufuk Akkuş, Ümit Akıncı, Ümit Biçer, Vei Ağbaba, Yasemin Özdek, Yaşar Seyman, Yıldırım Kaya, Yüksel Akkaya, Zergün Utku Altıntaş, Zeynep Altıok.
Tek Adam Rejimine Geçit Yok!
Son Eklenenler
- ABD’de yaşıyor olsaydık, muhtemelen Türkiye’de olduğu gibi, en çok konuşacağımız konuların başında gelecekti ekonomi. Son yıllarda ABD’den Türkiye’ye işçi ve emekçiler düşük ücretlerden kamu hizmetlerinin kısıtlanmasına benzer sorunlarla...
- Kısa bir zaman öncesine kadar direnişte olan, direniş boyunca pek çok kez polis saldırılarıyla yüz yüze gelen bir işçi kardeşimizle 19 Mart’tan sonra yaşanan protestolarla ilgili haberleri izliyor, sohbet ediyorduk. Bir anda öfkeyle, “şunlara bak,...
- Siyasi iktidar yoksullaştırma politikalarını sürdürüyor. Enflasyon balyozunu işçi ücretlerine, emekli aylıklarına, kamu çalışanlarının maaşlarına indiriyor, ücretleri tuzla buz ediyor. İşçilerin, kamu emekçilerinin, emeklilerin cebinden çalınan...
- TPI Kompozit işçileri grevlerinin 19. gününde İzmir Çiğli Kasaplar Meydanında buluşma gerçekleştirdi. İstanbul Şişli Belediyesinde çalışan Genel-İş Sendikası İstanbul Avrupa Yakası 3 No’lu Şube’de örgütlü işçiler, ödenmeyen alacakları için 30...
- Sevgili işçi kardeşlerim, Tavşan korktuğu için kaçmaz, kaçtığı için korkar. Patronlar ve onların devleti de işçi sınıfının örgütlü gücünden ölümüne korktukları için saldırıyorlar. Örgütlü değilken bile bu kadar korkuyorlarsa, bir de işçi sınıfı...
- İngiltere’de işçi ve emekçiler, İsrail’in Gazze’de yürüttüğü soykırıma karşı her Cumartesi günü yüz binler olup meydanlara çıkıyorlar. Ulusal Demiryolu, Denizcilik ve Ulaştırma İşçileri Sendikası (RMT), bu eylemlere geniş katılım sağlıyor. UİD-DER,...
- Otobüs yolculuğunda 81 yaşında Menemenli bir Yörük amca ile tanıştım. O yaşında hâlâ kâğıt toplayarak geçimini sağlamaya çalıştığını anlattı. Çocukları olmamış. Eşinin küçük tarlalarının işlerinin dışında çalışmasına karşı çıkmış. “Benim kazandığım...
- 31 Mart 2024’te yapılan yerel seçimler sonrası CHP yönetimindeki İzmir Çiğli Belediyesi, bütçe yok diyerek 146 işçiyi işten attı. Verilen kararlı mücadelenin sonucunda 50 işçinin işe iadesi yapıldı. Yaklaşık 1 yıldır mücadele eden ve verilen sözlere...
- KESK Ankara Şubeler Platformu basın açıklaması yaparak Sayıştay’ın giyim yardımı ücretinin çalışanlardan geriye dönük olarak talep edilmesini protesto etti. Tüm Emeklilerin Sendikası, Türkiye genelinde düzenlediği eylemlerle düşük ücretlerle...
- İspanya’nın başkenti Madrid’de 25 Mayıs Pazar günü on binlerce emekçi sağlıktaki özelleştirme politikalarına karşı sokakları doldurdu. Kamu sağlık hizmetlerinin yıllardır sistematik olarak ortadan kaldırıldığını belirten sağlık işçileri ve emekçiler...
- Tren yolculuğumda, karşı koltukta cam kenarında oturan bir kadın dikkatimi çekti. Yüz çizgileri 50 yaşında gibiydi ama yaşı 38’miş. Eşini Soma’daki katliamda kaybetmiş bir madenci eşiydi. Manisa’da bir gıda fabrikasında çalışıyor, Soma’da çocukları...
- İnsanın gençlik dönemleri heyecan doludur, coşkuludur, dinamizm yüklüdür. Gençliğin bu hali var olanı sorgulayan, ezber bozan, sınırları zorlayan, değişim isteyen düşünce yapısının da temelini oluşturur. Bundan birkaç ay önce bu ifadelerle Türkiye...
- 1 Mayıs’ta da taleplerimizi haykırmak için meydanlardaydık. Sağlık ve eğitim başta olmak üzere her alanda kamu harcamalarının giderek daha çok kısıldığı, sağlık ve eğitim sisteminin çöktüğü, hizmetlerin daha niteliksiz ama daha pahalı hale geldiği...