Belediye İşçileri ve Öğretmenler Hakları İçin Mücadelede!

Antalya Kumluca Belediyesi işçilerinin grevi başladı. İzmir Bornova Belediyesi işçileri, toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde resmi enflasyonun dahi altında kalan ücret zammı teklifine yarım gün iş bırakma eylemiyle cevap verdiler. Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası 5 Ekim Öğretmenler Gününde taleplerini bir kez daha alanlarda haykırdı.
Antalya Kumluca Belediyesi’nde grev başladı
Antalya Kumluca Belediyesi işçileri 5 Ekimde greve çıktı. İşçiler, belediye yönetiminin sendika düşmanı tavrı, mobbing ve işten atıma saldırısı, DİSK/Genel-İş Sendikasıyla toplu iş sözleşmesi masasına oturmaması üzerine uyarı eylemi yapmıştı. İşçiler, talepleri karşılanmazsa 5 Ekim günü aldıkları grev kararını uygulayacakları uyarısında bulunmuşlardı. Geçen sürede belediyenin olumlu hiçbir adımı olmadığı gibi baskı ve mobbinge devam etmesi üzerine işçiler greve çıktılar.
Genel-İş Sendikası yaptığı açıklamada belediye yönetiminin işçilerin haklı taleplerine saygılı olmasını istedi. Belediye yönetiminin işçilerin talep ettiği ücreti vermediği gibi, 9 işçiyi de işten atmasının kabul edilemez olduğu vurgulandı. Çalışma Bakanlığı’ndan toplu iş sözleşmesi yapmak için yetki belgesi alınmasına rağmen belediyenin sendikalı işçilerle değil de sendikalı olmayan işçilerle takım sözleşmesi yaparak sendikayı yok saydığı belirtildi. Sendikalı oldukları için işinden edilen işçilerin yalnız bırakılmayacağı vurgulanan açıklamada, işçilerin talepleri şöyle sıralandı: Anayasal sendikal haklara saygı gösterilmeli. İşten çıkarılan işçiler geri alınmalı. Toplu iş sözleşmesi imzalanmalı.
İzmir Bornova Belediyesi işçileri yarım günlük iş bırakma eylemi yaptı
DİSK/Genel-İş Sendikasında örgütlü İzmir Bornova Belediyesine bağlı Borbel şirketi işçileri, belediyenin üyesi olduğu SODEMSEN’in (Sosyal Demokrat Kamu İşverenleri Sendikası) toplu iş sözleşmesini tıkayan, resmi enflasyon oranının da altında kalan yüzde 30 zam teklifine karşı 20 Eylülde grev kararı asmışlardı. Grev kararı sonrasında yapılan görüşmede de anlaşma sağlanamaması üzerine işçiler 6 Ekimde yarım günlük iş bırakma eylemi yaptılar. Eylem sırasında sık sık “Birleşe Birleşe Kazanacağız”, “Birleşen İşçiler Asla Yenilmez”, “SODEMSEN Şaşırma Sabrımızı Taşırma”, “Sadaka Değil Toplu Sözleşme”, “Bize Ekmek Yoksa Size Huzur Yok” sloganları atıldı. Belediye önünde yapılan açıklamada, yaklaşık 4 aydır belediye yönetiminin düşük zam dayatması nedeniyle toplu iş sözleşmesinin tıkandığı belirtildi. İşçilerin talepleri karşılanmadığı takdirde 17 Ekim gece yarısından itibaren greve çıkılacağı duyuruldu.
Özel Sektör Öğretmenleri 5 Ekim Öğretmenler Gününde Alanlardaydı
Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası üyesi öğretmenler, 5 Ekim Dünya Öğretmenler Gününde İstanbul, Ankara, İzmir, Samsun ve Antalya’da gerçekleştirdikleri eylemlerle artık dayanacak güçlerinin kalmadığını haykırdılar. Öğretmenler taleplerini duyurmak için 30 Ağustosta Ankara’da bir araya gelmiş ve polisin saldırısıyla karşılaşmışlardı. Saldırının kamuoyunda tepki çekmesi üzerine Millî Eğitim Bakanlığı Özel Eğitim Kurumları Genel Müdürü Ömer İnan öğretmenlerin görüşme talebine olumlu yanıt vermek zorunda kalmıştı.
İstanbul Kadıköy Süreyya Operası önünde yapılan basın açıklamasında, Özel Öğretmenler Sendikası İstanbul İl Temsilcisi Evin Turgut bir konuşma yaptı. Turgut konuşmasına asgari hatta daha da altında ücretlere, MEB’in uygulamalarındaki ayrımcılığa ve hukuksuzluğa “Artık Yeter!” diyerek başladı. Patronlar 2 ay maaş ve sigorta primi ödemeyip sermayelerini katlarken, eğitim emekçilerinin iki ay işsizlikle, geçim kaygısı ve stresle baş başa bırakıldıklarını söyleyen Turgut, hiçbir öğretmenin 10 aylık sözleşmeyle çalıştırılamayacağını belirtti. Haftada 50-60 saat derse girdiklerini ve üstüne resmî tatil günlerinde bile çalışmaya zorlandıklarını, bunun yıllar içinde normalleştirildiğini, bunun da mesleğe yabancılaşma ve tükenme getirdiğini ifade etti. Turgut, az sayıda öğretmenle çok sayıda öğrenciye eğitim vermeye çalışan özel okulların denetimsizliği fırsata dönüştürdüğünü, öğretmenlere yoğun ders programının yanında işyeriyle sınırlı kalmayan çalışma saatleri dayatıldığını söyledi.
Öğretmenler, Ankara Ulus Meydanında gerçekleştirdikleri basın açıklamasında ise taleplerini şöyle sıraladılar:
- Özel sektörde çalışan tüm öğretmenlerin asgari düzeyde kamuda çalışan öğretmenlerle aynı özlük haklarına sahip olması için yasal düzenleme yapılması.
- Bahsi geçen yasal düzenlemenin işlevsel olabilmesi adına öğretmenlerin sigortasız ve öğretmenlik dışında unvanlarla çalıştırılamaması için denetimlerin artırılması.
- Taban maaş uygulamasının ekonomik güvence oluşturabilmesi için 5580 sayılı kanunun 9. Maddesinde geçen en az 1 yıllık yapılması söylenen belirli süreli sözleşmenin, belirsiz süreli sözleşmeye dönüştürülmesi.
Öğretmenler basın açıklamasının ardından taleplerini içeren raporu Millî Eğitim Bakanlığı’na sunarak Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürü Ömer İnan ile bir görüşme yaptılar. Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası Genel Başkanı Eren Edebali, yaptıkları görüşmenin 31 Ağustosta yapılan görüşmenin bir devamı olduğunu ve artık adım atma sırasının bakanlıkta olduğunu söyledi.
Son Eklenenler
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri, 1 Eylül Dünya Barış Günü kapsamında 31 Ağustos Pazar günü Kadıköy’de bir miting düzenleyeceklerini duyurdu. Miting çağrısı, Mecidiyeköy’de bulunan Tüm Bel-Sen İstanbul Şube binasında 27 Ağustosta...
- Toplamda 6,5 milyon kamu emekçisi ve emeklisini ilgilendiren 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde, anlaşma sağlanamadı. Kamu İşveren Heyeti ile konfederasyonlar arasında görüşmeler çıkmaza girdiği için, süreç Kamu Görevlileri Hakem Kuruluna...
- İzmir’den İstanbul’a belediye çalışanları, ücretlerinin geç veya eksik ödenmesi, tazminatlarının ve yan haklarının ödenmemesi nedeniyle çeşitli eylemler yapıyor. Evlerini geçindirmekte zorlanan emekçiler, alacaklarının bir an önce ödenmesini talep...
- 600 bin kamu işçisini ilgilendiren Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü (KÇP) süreci, kamu işçilerinin taleplerinin görmezden gelinerek sefalet zammına imza atılmasıyla sonuçlandı. Harb-İş İstanbul Şube Başkanı Murat Yalçınkaya ile Kartal...
- Grev yerindeki bir sohbet sırasında bir işçi kardeşimiz çocuğunun aşçılık bölümünü seçtiğini anlatırken bu durumun onu üzdüğünü şu sözlerle dile getirmişti: “Biz istedik ki bizim gibi işçi olmasın, mühendis olsun, doktor olsun, ezilmesin. Ama olmadı...
- Biz Gebze’den bir grup UİD-DER’li işçi olarak Omsa Metal direnişini ziyaret ettik. Direnişçi işçilerle sorunlarımız üzerine sohbet ettik.
- Kapitalist sistemin tarihsel krizi, siyasi iktidarın sermaye sınıfının çıkarlarına göre yürüttüğü politikalar biz emekçileri derinden etkiliyor. Açlık sınırı altında kalan sefalet ücretlerine mahkûm edilmiş durumdayız. Bizler insanız, sadece...
- Metal işkolunda grup toplu iş sözleşmesi yaklaşıyor. Bu sözleşme MESS ve metal işkolunda örgütlü bulunan Birleşik Metal-İş, Türk Metal ve Çelik-İş sendikaları arasında gerçekleşecek. Biz işçiler bir araya geldiğimizde futbol üzerine konuşur, sohbet...
- BM destekli Entegre Gıda Güvenliği Aşaması Sınıflandırması (IPC), Gazze’de yaklaşık 500 bin kişinin yaşadığı yerleşim bölgesinde kıtlık ilan etti. Gazze’de açlıktan ölenlerin sayısı her geçen gün artıyor. İsrail’in uyguladığı bu soykırımı protesto...
- Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu, taleplerini iletmek için 22 Ağustosta konfederasyon genel merkez binası önünde toplanarak Cumhurbaşkanlığına yürümek istedi. Kamu emekçilerinin yürüyüşü polis tarafından engellendi. Emekçiler sendika binası önünde...
- Hatay’dan İstanbul’a emekçiler rant uğruna evlerinden, tarım arazilerinden, geçim kaynaklarından ediliyorlar. Hatay Samandağ’da gece vakti alınan acele kamulaştırma kararıyla arazilerine giren ve narenciye ağaçlarını söken iş makinelerini durduran...
- Türkiye’de sayıları 16 milyona yaklaşan emeklilerin büyük bölümü, açlık sınırının altında maaşlarla yaşamaya çalışıyor. Yaşlılık dönemlerini huzur içinde geçirmesi gereken emekliler; temel ihtiyaçlarını karşılayamıyor, kiralarını ödeyemiyor,...
- Jack London’ın 1900’lü yılları resmettiği “Uçurum İnsanları” kitabını geçtiğimiz günlerde, arkadaşlarla birlikte okuduk. Yaşadığımız bazı şeyler nasıl da bu kitapta anlatılanları çağrıştırıyor.