Bir Tekzip Haberi
22 Eylül 2011 günü derneğimizin internet sitesinde yayınlanan ve bir okurumuzun gönderdiği “Tuzla Organizede Patlama: Patronlar 2 İşçinin Daha Canını Aldı!” başlıklı habere, LMA Motif-Al Döküm San. Müm. Ltd Şti. adına bir tekzip gönderilmiş bulunuyor. Kamuoyunun bildiği gibi, Tuzla’da faaliyet yürüten söz konusu işyerinde 19 Eylül 2011 günü bir patlama meydana gelmiş, iki işçi feci bir şekilde yaşamını kaybederken, iki işçi de yaralanmıştı. 20 Eylülde Kimya Mühendisleri Odası’ndan, Petrol-İş Sendikasından ve Güvenli Çalışma.org adlı internet sitesi temsilcilerinden oluşan bir heyet olay mahalline giderek inceleme yapmak istemişse de, işveren temsilcileri tarafından içeriye alınmamışlardı. Patlama günü orada olan ve olay yerine gelen çevre fabrikaların işçileriyle patlama anına ilişkin röportaj yapan bir okurumuz, tüm bu olanları haberleştirerek internet sitemize göndermişti. Halkın haber alma özgürlüğüne, haberin doğrudan ve yerinden halka ulaşması gerektiğine inancımız dolaysıyla, okurumuzun gönderdiği haberi internet sitemizde yayınladık. Ancak öyle anlaşılıyor ki, genelde işverenlerin, basın özgürlüğüne, hele de işçi basınına pek tahammülleri yok. Okurumuzun doğrudan gözlemde bulunan işçilerle röportaj yaparak olay yerinden kesitler aktarması ve iş kazalarına “cinayet” diyerek dikkat çekmesi, işverenleri rahatsız etmiş. Adı geçen işyerinin avukatı, işçilerin anlattığı bu haberle ilgili olarak “kişilik haklarımıza saldırıdır” diyerek bir tekzip metni göndermiş. Aslında bu tekzip, okurumuzun gönderdiği haberi tekzip etmemektedir. Aşağıdaki tekzibi okuyan herkes gerçekler karşısındaki tahammülsüzlüğü fark edecektir. LMA Motif-Al Döküm San. Müm. Ltd Şirketinin gönderdiği tekzibi aşağıda olduğu gibi yayınlıyor ve kamuoyunun takdirlerine sunuyoruz:
Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği (UİD-DER)
LMA Motif-Al Döküm San. Müm. Ltd Şirketinden Tekzip
“Tuzla Organizede Patlama: Patronlar 2 İşçinin Daha Canını Aldı!” başlıklı yazıda; “Petrol-İş sendikasından gelen bir heyet, içeri girip inceleme yapmak ve patlamanın sebebini araştırmak istediklerinde LMA patronunun temsilcilerinin sert tepkisiyle karşılaştılar. LMA temsilcisi içeri girmekte ısrar eden heyeti çevik polis ekiplerinin hazır beklediğini ve bir telefonla onları oradan attıracağını söyleyerek tehdit ediyordu. Sizce neden?” diye başlayan ve devamla “Bu patronlar işçilere hiç değer vermiyorlar. Ha bir insan ölmüş ha bir hayvan. Yangından çıkan bir işçinin su istediği ve patronun da bir süre oralı olmadıktan sonra ‘bende vardı galiba bir bakayım’ deyip, yarım şişe suyu işçinin önüne fırlattığını söylerken öfkesini görmeliydiniz.” Devamla “Kimya sektörü de diğer sektörler gibi iş kazalarının ve cinayetlerinin yoğun olduğu bir sektör, daha geçen hafta aynı sanayi sitesinde bir yangın daha çıkmıştı. Patronların kâr çarklarında yaşamımızı yitirmek istemiyorsak mücadele etmemiz gerekiyor.” “İş "Kazası" değil cinayet!” İfadeleriyle yazınızı sonlandırmışsınızdır. Ve anasayfadan ilk haber olarak büyük resimle birlikte yazının başlığını yayınlamışsınızdır.
“Müvekkil hakkında yer alan bu haberler, tamamen gerçekdışı olmakla kendinizi Mahkeme yerine koyup hüküm vererek soruşturma aşamasında olan ve hâlâ bilirkişi raporu dahi çıkmamış bir dosyada iş kazasını direk cinayet, ölen işçileri hayvan olarak nitelendirmeniz kişilik haklarına ağır ithamdır. Devamla hiçbir dayanağı olmayan tehdit edilme olayı da tamamen gerçekdışıdır.
“Bilginiz olması gerektiği üzere hazırlık soruşturması ırasında soruşturmayı zaafa uğratıcı yönlendirici biçimde haber ve yorumdan kaçınılmalıdır. Yargılama sürecinde de haberler her türlü önyargıdan uzak ve kesinlikle doğruluğundan emin olunarak sunulmalıdır. Yazar yargı sürecinde taraf olmamalıdır. Siz, meslek ilkeleriniz gereği şüpheli görünen müvekkile ve bu üzücü olay sonucu mağdur olan kişilere aynı mesafede olmalısınız. Etik haber ilkeleri bunu gerektirmektedir. İlgili haberiniz, henüz ortada bir dava bile yokken soruşturma aşamasında olan bir dosyada şüpheli sıfatında bulunan müvekkili sanık gibi yansıtmaktadır. Ayrıca siz kendinizi hâkim yerine koyup yargılama yapmaktan ve müvekkili katil olarak nitelendirmekten çekinmemişsizinizdir.
“Yayınlana yazıda geçen ifadelerin müvekkilin iradesiyle hiçbir hükmü bulunmamaktadır. Müvekkil yıllardır bu sektörün içinde olan, Türkiye’de istihdam sağlayan, bu ülkeye katkılar yapan saygın bir şirkettir. Böylesine çirkin bir üslupla ve gerçekdışı olaylara dayanılarak yazılan haberler nedeniyle u tekzip metnini düzenlemek zorunluluğu doğmuştur.
“Bununla birlikte Türkiye’ye bu kadar yatırım yapan, istihdam sağlayan, milli geliri artıran saygın Müvekkilin bu şekilde lanse edilmesi, etik ve kişisel haklara duyarlı habercilik ilkeleriyle bağdaşmamakta ve açıkça hakaret içermekte, kişisel haklara tecavüz niteliğini taşımaktadır. Müvekkilin itibarını bu üzücü olayı kullanarak zedelemeye ve karalama kampanyası yapılmasına yöneliktir. Müvekkilin işçilerine her zaman değer veren, iş güvenliği hususunda en son önlemleri alan bir işveren olduğu delillerle sabit iken, asılsız haberler, Müvekkilin vizyonun yalan/yanlış aksettirilmesine sebebiyet vermektedir. İlgili ithamların gerçekle hiçbir bağlantısı yoktur. Kamuoyunun dikkatine sunulur.”
LMA Motif-Al Döküm San. Müm. Ltd Şti. Ömer Yücel ALBAYRAK vekili, Av. Gülsevil Çiftler
Son Eklenenler
- İşçilerin mücadele örgütü UİD-DER, sözünü İşçi Dayanışması’yla söylüyor. Kapitalist sömürüye, zorbalığa, ayrımcılığa, haksız savaşlara karşı işçi sınıfına sesleniyor ve diyor ki kurtuluş ellerinizde, birliğinizdedir.
- İşçi ve emekçiler pek çok ülkede 2024 yılını mücadeleyle kapattı, 2025’i mücadeleyle karşıladı. Kapitalist sömürü düzeninin yol açtığı sorunlar büyürken, buna karşı işçilerin mücadelesi ve dayanışması da güçleniyor. Emperyalist savaşın yayıldığı,...
- Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Aralık ayı yıllık enflasyonunu yüzde 44,38, 12 aylık ortalama enflasyonu ise yüzde 58,51 olarak açıkladı. Kamu emekçilerinin ve emeklilerin maaş artışında önemli bir faktör olan altı aylık enflasyon ise yüzde 15,75...
- Harb-İş Sendikası Eskişehir Şubesi, 3 Ocakta basın açıklaması gerçekleştirdi. Basın açıklamasında kamu işçilerinin toplu iş sözleşmesi (TİS) sürecine, TÜİK’in açıkladığı enflasyon rakamlarına ve Harb-İş üyesi işçilerin yaşadıkları ekonomik...
- İşçi Dayanışması yayınlandığı ilk günden bu güne biz işçilere kocaman bir sınıf olduğumuzu, yaşamlarımızın, sorunlarımızın ve çözüm yollarının ne kadar yakın olduğunu anlatmaya devam ediyor. Yazıların kaleme alınmasından görsellerin hazırlanmasına,...
- İstanbul Planlama Ajansının (İPA) Ekim ayı araştırmasına göre, İstanbul’da ortalama stres seviyesi 10 üzerinden 6,9 çıktı. Aslında bu veri sadece İstanbul’u yansıtmıyor. Mersin olsun, İstanbul olsun hiç fark etmiyor: Stres seviyemiz artıyor,...
- Sevgili işçi kardeşlerim, başlıktaki sözlere gelmeden meramımın tamamını anlatmak için 6 ay geriye gitmem gerekiyor. Mayıs ayının son haftasında iki azı dişime kanal tedavisi için Dokuz Eylül Üniversitesi diş bölümüne randevu alarak gitmiştim. İki...
- “Zeytinyağlı yiyemem aman/ basma da fistan giyemem aman…” Kütahya ya da Bursa yöresine ait olduğu düşünülen bu türkü düğünlerde, keyifli eş dost toplantılarında hep bir ağızdan söylenir. Hatta eğlenceli ritmi karşılıklı oynamaya da teşvik eder....
- Hayat pahalılığı, geçim sıkıntısı korkunç boyutlara ulaştı. Emekçiler olarak temel ihtiyaçlarımız olan barınma, beslenme gibi ihtiyaçlarımızı karşılamakta zorlanıyoruz. Aldığımız maaşlarla kirayı mı ödeyelim, karnımızı mı doyuralım diye kara kara...
- Kapitalist sistemde yaşıyoruz ve bu sistemin yol açtığı büyük-küçük pek çok sorunla boğuşuyoruz. Peki sorunlarımızı çözmek için ne yapıyoruz? Örneğin pek çoğumuzun ailesinde çocuk, hasta, yaşlı ya da engelli olduğu için bakıma muhtaç yakınlarımız...
- İşçi Dayanışması çıktığında her birimiz ilk görüşte etkilendiğimiz yazıyı seçiyoruz. Neden etkilendiğimizi, yazının bizi nasıl etkilediğini, neyi düşünmemizi sağladığını anlatıyoruz birbirimize. Bu yazıyı herhangi bir arkadaşımıza nasıl ve neden...
- Mutsuzluk ve umutsuzluk gençler arasında adeta bir salgın gibi yayılıyor. Etrafımıza, arkadaşlarımıza bakıyoruz, yaşamdan tat alamadığını söyleyenlerin sayısı her geçen gün artıyor. “Her günüm bir öncekiyle aynı”, “yarından bir beklentim yok”, “bana...
- Biz işçiler haftanın her günü vardiyalı bir şekilde 24 saat çalışırız. Yeri gelir Pazar mesai yaparız. Dinlenmeye, ailemize vakit ayırmaya zaman bulamayız. Sanki biz işçiler için hayat sadece çalışmaktan ibaretmiş gibi. Fabrikada mühendis bir...