Buradasınız
Dünya, İşçi Sınıfı İçin Bir Devrim Sahnesi Oluncaya Dek İleri!
UİD-DER Tiyatro Kulübü üyesi bir metal işçisi
Aylardır emek verdiğimiz “1 Mayıs Karanfilleri” adlı oyunu, geçtiğimiz haftalarda hem Avrupa yakasında, hem de Anadolu yakasında olmak üzere iki kez sahneledik. Aslında geçtiğimiz sene UİD-DER şubelerinde tek tek gösterdiğimiz bu oyun, şimdi herkesin karşısına çok daha gelişmiş ve revize edilmiş bir şekilde çıktı. “1 Mayıs Karanfilleri” oyunu, bu sefer tiyatronun metninden kostümüne, dekordan oyunculuklara kadar varan bir yenilenmeden geçtikten sonra herkesin karşısına çıktı. Coşkulu ve kalabalık bir kitleye oynamamızın da yardımı ile salonda istediğimiz elektrik oluştu ve emeklerimiz yerini buldu. Amerika’da 1886’da hain bir saldırı sonucu hayatlarını kaybeden sınıf kardeşlerimizin ve onlara önderlik eden işçilerin anısını, salona gelenlerin zihinlerine nakşettik. Amerika’da bu tarihlerde kahramanca mücadele etmiş işçilerin ve onların önderlerinin haksız ölümlerinin hatırası, dünya işçi sınıfına “1 Mayıs mücadele ve dayanışma günü” olarak hediye edilmiştir. İşte bu gerçeğin hem Türkiye özelinde hem de dünyada deforme edilmeye ve unutturulmaya çalışıldığı bugünlerde, sahneye koyduğumuz bu oyun bizler için oldukça önemliydi.
UİD-DER Tiyatro Kulübü olarak yaklaşık 2 senedir ortaya koymaya çalıştığımız bir başka hedef ise, işçilerin omuzlarında yükselen bir “Epik Tiyatro”, bir “İşçi Tiyatrosu” geleneğinin oluşturulmasıdır. Son iki senedir buna yönelik çeşitli atölye çalışmaları yaptık, birçok oyun ve oyun denemesi gerçekleştirdik.
Bu doğrultuda baktığımızda “1 Mayıs Karanfilleri” oyunu, son hali ile bizim için ne ifade ediyor? Tiyatro Kulübü çalışmalarının gelişiminde nereye denk geliyor, yani özce bize ne öğretti?
Bence her şeyden önce bu kadar çok sahneli ve çok karakterli, dolayısı ile çok dekorlu ve çok kostümlü bir işe kalkışabilmemiz oldukça önemli. Ayrıca tüm bu tiyatro faaliyetinin, derneğimizin 1 Mayıs çalışmalarının önemli bir evresi ile bütünleştirilmesi gurur verici idi. Ama üzerimizdeki tüm bu sorumluluğa ve üstlendiğimiz oyunun ağırlığına rağmen yapmak istediğimizi büyük oranda başardık bence.
“1 Mayıs Karanfilleri” oyunu başka bir yönden de Tiyatro Kulübünün sınırlarını hızlı bir şekilde aşmasını sağladı. Tüm o sahne arkasındaki örgütlenme süreci ve öncesinde iki üç ay süren hazırlık, bizlerin birçok yenilik ile karşılaşmasına yol açtı. Bu hızlı gelişimin handikaplarını da yaşamadık değil. Kostümünden, sakalına, bıyığına hatta dekoruna kadar birçok şeyin aslında ne kadar maliyetli olduğunu ve hazır almamızın nerdeyse mümkün olamayacağı şeyler olduğunu gördük. Akabinde de bunları kendi emeğimizle, kendi çabamızla temin ettik. Kostüm, makyaj ve dekorun oyun ve oyuncu üzerindeki etkisini de zamanla daha iyi kavradık. Bölgelerdeki çeşitli fabrikalarda zor şartlar altında ve vardiyalı olarak çalışan oyuncuların provalar için bir araya getirilmelerindeki imkânsızlıklar ise tiyatro hocamızın saçlarını ağartan konular arasında yer aldı hep. Gerçek anlamda bir tiyatro sahnesi ve hatta gerçek sahne ışıkları ile de, kısılmış gözlerimizin aralığından yine bu oyun vesilesi ile karşılaştık. Bir oyunun sahneleri arasındaki bütünlüğü sağlamanın sadece metin üzerinde başlayıp bitmediğini, sendeleye sendeleye fark ettik. Sahnelerin genel bütünlüğünü ve iç tutarlılığını sağlama ihtiyacı tiyatro hocamızı ve dolayısı ile bizleri oyun ve metin üzerinde sürekli değişiklik yapmaya itti. Böylece bir tiyatro metninin yazıldığı anda başlayıp bitmediğini ve sürekli değişebilen bir formu olduğunu öğrendik. Ama ne kadar uğraşsak da, oyun içinde iken, oyuncular arasında samimi bir elektriğin oluşmadığı koşullarda hiçbir şeyin yerli yerine oturmadığını fark ettik.
Tüm bunlar UİD-DER Tiyatro Kulübünü, güneşi ve suyu gördüğünde çatırdayarak hızla büyüyen bir tohum gibi gelişmeye zorladı bence. Ama belki de her şeyden önemlisi bu son iki oyun sayesinde, bizlerde yaptığımız işe karşı güzel bir enerji ve inanç yoğunluğu yaşandı. Sadece yaptığımız işin olup bitmiş hali ile değil, ilerde olabilecek hallerine dair de kafamızda bir perspektif ve heyecan oluştu. “1 Mayıs Karanfilleri” oyununun bizleri ilerisi için daha da yetkinleştirdiği kesin. Fakat bu enerjiyi ancak Tiyatro Kulübü olarak yaptığımız işleri işçi sınıfının devrimci mücadelesine sıkı sıkı kenetleyebildiğimiz sürece sürdürülebiliriz. O yüzden sınıf mücadelesinde durduğumuz safı unutmadan ileri! Dünya, işçi sınıfı için bir devrim sahnesi oluncaya dek ileri!
Hayatı yaratan bizsek…
Bosal-Mimaysan İşçileri İşbaşı Yaptı
Son Eklenenler
- İşçiler, emekçiler, emekliler, gençler, yani toplumun ezici çoğunluğu için geçinmek, yaşamını sürdürmek giderek daha da zorlaşıyor. Öte yandan işçi ve emekçiler “bunlar daha iyi günlerimiz” diyerek bu zorlukların aşılabileceğine dair bir umut...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi (İzBB) şirketleri İZDOĞA, İZBETON, İZULAŞ ve 185 İZSU çağrı merkezinde işten atılan 368 Belediye-İş Sendikası üyesi işçi, işlerine geri alınma talebiyle mücadele ediyor. İşten atılan işçiler arasında 1,5 senelik genç...
- İranlı sınıf kardeşlerimiz, Sizlere Türkiye’den yazıyoruz. Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği (UİD-DER) üyesi işçiler olarak sizleri en içten duygularımızla selamlıyoruz. On yıllardır Filistin halkına yönelik zulmünü sürdüren İsrail, bugün ABD’...
- 11 Temmuzda Brezilya’nın birçok kentinde on binler, emek karşıtı politikaları ve saldırgan uygulamalarıyla tanınan eski başkan Bolsonaro’nun yargılanma sürecine müdahale ettiği gerekçesiyle Trump’ı protesto etti. Kenya’da geçtiğimiz yıl vergi...
- Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), 14 Temmuzda Ankara’da bulunan Genel Merkez binasında düzenlediği basın toplantısında 2026-2027 yıllarını kapsayan 8. Dönem Toplu İş Sözleşmesi taleplerini ve mücadele programını açıkladı. Basın...
- DİSK Emekli-Sen, 13 Temmuzda Çankaya Zübeyde Hanım Sosyal Tesisleri’nde “Emekli Buluşması” düzenledi. DİSK-AR tarafından hazırlanılan 2025 Emekli Raporu’nun kamuoyuyla paylaşıldığı etkinliğe DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, DİSK Emekli-Sen Genel...
- Haydarpaşa Dayanışması, son banliyö seferlerinin durdurulduğu 2013’ten bu yana Haydarpaşa Garında her Pazar günü “Ne Otel Ne Müze, Haydarpaşa Gardır Gar Kalacak!” pankartıyla basın açıklamaları gerçekleştiriyor. 13 Temmuz Pazar günü gerçekleştirilen...
- Modern tıbbın temel kurallarından biri elleri çok iyi yıkamak, el hijyenine dikkat etmektir. Peki, el yıkamanın bile geçmişte mücadele konusu olduğunu biliyor muydunuz? Ignaz Semmelweis, 1840’lı yılların sonunda, Viyana’daki bir kadın doğum...
- Hayat pahalılığı ve yüksek enflasyon karşısında işçi ücretleri erimeye devam ederken kamudan özel sektöre işçiler, düşük ücretlere karşı mücadele ediyor. Harb-İş Sendikası, 11 Temmuzda Ankara’da basın açıklaması yaparak sefalet zammı dayatmasına...
- Kamu çerçeve protokol süreci uzadıkça uzuyor. Savunma sanayi sözleşmesi hakem heyetine gönderildi. Diğer işkolları ise 3. teklifi bekliyor. Kamu çerçeve protokolü kamu işçilerinin asgari ücretini belirleyen bir protokoldür. Nisan 2024’te Anayasa...
- İspanya’nın Cadiz kentinde 23 Hazirandan bu yana süresiz grevde olan metal işçileri, 8 Temmuzda eylemlerini sonlandırdılar. Yetkili sendika UGT sendikasının işverenle imzaladığı ön anlaşmayı kabul etmeyen yaklaşık 30 bin metal işçisi, 18-19...
- 600 binden fazla kamu işçisini ilgilendiren Kamu Çerçeve Protokolü (KÇP) görüşmelerinde siyasi iktidarın dayattığı düşük zam oranları sağlık işçileri tarafından “sefalet dayatması” olarak değerlendiriliyor. Yüksek enflasyon ve ağır vergi yükü...
- Gebze Sendikalar Birliği, geçtiğimiz hafta İsrail’in Filistin’deki zulüm ve katliamını protesto etmek için bir eylem organize etti. Biz de UİD-DER’li işçiler olarak, zulme uğrayan Filistinli işçi ve emekçilerin haklı mücadelesine destek olmak için...