Buradasınız
Dudullu ve İMES İşçilerine Çağrı!
Sancaktepe’den UİD-DER’li işçiler

İşçi Dayanışması gazetemizi Dudullu ve İMES Sanayi Sitesindeki işçilere ulaştırmaya devam ediyoruz. Gazetemizin her ay çıkan yeni sayısını götürdüğümüz UNO, UMUR, ABB, Greif, Armsan gibi büyük fabrikalarda ve diğer fabrikalarda sohbet ettiğimiz işçiler, yaşadıkları sorunları ve sıkıntıları dile getiriyorlar.
Türkiye’nin ilk 500 büyük şirketi arasında olan UMUR ve UNO’nun da bulunduğu bu iki sanayi bölgesinde işçilerin yaşadıkları sorunlar da büyük. Patronlar ilk 500’lere girerken işçiler ağır ve yorucu çalışma koşullarında çalışıyorlar. Birçok işçinin aldığı ücret asgari ücret veya biraz üzeri. O da mesailerle birlikte. Düşük ücretler yüzünden işçiler sürekli fazla mesai yapmak zorunda kalıyorlar. Vardiyalı olarak çalışan fabrikalarda işçiler çift vardiya çalışarak fazla mesai yaptıklarını söylüyorlar.
Fabrikaların birçoğunda taşeronluk var. İşçiler önce taşeron şirkette sözleşmeli olarak işe alınıyor, sonra “beğenilir”lerse kadroya geçiriliyorlar. Taşeron olarak çalışan işçilerinse hiçbir iş güvencesi yok. Bölgede sendikalı olan işyerlerinde işçiler toplu sözleşme dönemlerinde istedikleri zam oranını alamadıklarını, taleplerinin uzlaşmacı sendikalar yüzünden hayata geçirilmediğini, toplu sözleşme döneminden aylar sonra bile süreçle ilgili bir ilerlemenin olmadığını, sorduklarında kendilerine görüşmelerle ilgili net bir bilgi verilmediğini dile getiriyorlar. Bu durumu sorgulayan işçilere ise baskı yapıldığını ya da işten atıldığını belirtiyorlar. Ayrıca zam dönemlerinde ve toplu sözleşmelerde patronun özellikle işçiler arasında rekabet yaratmak ve bölmek için farklı zam oranları belirlediğini ifade ediyorlar.
Bütün işyerlerinde olduğu gibi bu sanayi bölgesindeki fabrikalarda da işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerinin alınmamasından dolayı işçiler iş kazalarıyla ve yaralanmalarla karşı karşıya kalıyorlar. Fabrikalarda performans oranlarının artması nedeniyle işçiler durup dinlenmeden sürekli çalışmak zorunda kalıyorlar. Tirajlar yükseldikçe işçilerin hayatları da tehlikeye giriyor. Çoğunlukla daha seri üretim için makinelerin sensörleri iptal edilerek iş kazasına davetiye çıkarılıyor. Tırnakları çıkan, parmağı sıkışan, çuval dikmekten dolayı elleri nasır bağlayan, ağır yük kaldırmaktan dolayı beli sakatlanan binlerce işçi bu sanayi sitelerinde her gün patronların kârı için hayatları pahasına çalışmak zorunda kalıyorlar.
Ancak tüm bu sorunlar çözümsüz değil ve çözüm işçilerin elindedir. Konuştuğumuz işçilerden sorunların nasıl çözüleceğiyle ilgili umutsuz olan da vardı, “ne yapacağız?” diye soran da. Kardeşler, ümitsiz olmayalım, eğer istersek bir araya gelebilir, birlik olur ve haklarımız için patronların karşısına dikilebiliriz. Metal işçilerinin başlattığı mücadele buna örnektir; birleşen işçi kendisini güçlü ve haklı hisseder, kendine ve etrafındakine güvenir. İşte eksik olan şey budur. İMES ve Dudullu Sanayi bölgesinde çalışan tüm işçiler olarak; sendikalı-sendikasız, taşeron-kadrolu ayrımı yapmadan yan yana gelmeli, haklarımız için mücadele etmeliyiz. Gücümüz birliğimizden gelir!
Son Eklenenler
- DİSK Emekli-Sen, 13 Temmuzda Çankaya Zübeyde Hanım Sosyal Tesisleri’nde “Emekli Buluşması” düzenledi. DİSK-AR tarafından hazırlanılan 2025 Emekli Raporu’nun kamuoyuyla paylaşıldığı etkinliğe DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, DİSK Emekli-Sen Genel...
- Haydarpaşa Dayanışması, son banliyö seferlerinin durdurulduğu 2013’ten bu yana Haydarpaşa Garında her Pazar günü “Ne Otel Ne Müze, Haydarpaşa Gardır Gar Kalacak!” pankartıyla basın açıklamaları gerçekleştiriyor. 13 Temmuz Pazar günü gerçekleştirilen...
- Modern tıbbın temel kurallarından biri elleri çok iyi yıkamak, el hijyenine dikkat etmektir. Peki, el yıkamanın bile geçmişte mücadele konusu olduğunu biliyor muydunuz? Ignaz Semmelweis, 1840’lı yılların sonunda, Viyana’daki bir kadın doğum...
- Hayat pahalılığı ve yüksek enflasyon karşısında işçi ücretleri erimeye devam ederken kamudan özel sektöre işçiler, düşük ücretlere karşı mücadele ediyor. Harb-İş Sendikası, 11 Temmuzda Ankara’da basın açıklaması yaparak sefalet zammı dayatmasına...
- Kamu çerçeve protokol süreci uzadıkça uzuyor. Savunma sanayi sözleşmesi hakem heyetine gönderildi. Diğer işkolları ise 3. teklifi bekliyor. Kamu çerçeve protokolü kamu işçilerinin asgari ücretini belirleyen bir protokoldür. Nisan 2024’te Anayasa...
- İspanya’nın Cadiz kentinde 23 Hazirandan bu yana süresiz grevde olan metal işçileri, 8 Temmuzda eylemlerini sonlandırdılar. Yetkili sendika UGT sendikasının işverenle imzaladığı ön anlaşmayı kabul etmeyen yaklaşık 30 bin metal işçisi, 18-19...
- 600 binden fazla kamu işçisini ilgilendiren Kamu Çerçeve Protokolü (KÇP) görüşmelerinde siyasi iktidarın dayattığı düşük zam oranları sağlık işçileri tarafından “sefalet dayatması” olarak değerlendiriliyor. Yüksek enflasyon ve ağır vergi yükü...
- Gebze Sendikalar Birliği, geçtiğimiz hafta İsrail’in Filistin’deki zulüm ve katliamını protesto etmek için bir eylem organize etti. Biz de UİD-DER’li işçiler olarak, zulme uğrayan Filistinli işçi ve emekçilerin haklı mücadelesine destek olmak için...
- 9 Temmuzda Hindistan genelinde milyonlarca işçi, emekçi, çiftçi ve genç, Modi hükümetinin işçi düşmanı politikalarına karşı ülke çapında greve çıktı. Kentlerden köylere, fabrikalardan tarlalara kadar yaşamı durduran dev grev, Hindistan’daki tüm...
- Annem, ablamla birlikte dördüncü katta oturur. Sokağa inmez ama mahallede, köyde, Almanya’daki akrabalarda ne olup bittiğini mutlaka bilir. Evden her çıktığımda balkonundadır. Selamlaşır, iki laf ederiz. Başımda bazen UİD-DER yazılı kırmızı şapkam,...
- Karanlık ve aydınlık… Ölüm ve yaşam… Emek ve sermaye… Sonsuz evrenimizde her şey karşıtıyla birlikte var. Sömürü ve zulüm varsa isyan da var. Sınır, din dil, ırk farkı tanımadan dünya meydanlarında tek ses tek yürek olan işçiler, işçi sınıfımız var...
- Emperyalist savaşın alevlerini büyüten, milyonlarca masum insanı, doğayı katleden, kentleri yok eden egemenler ne yaparlarsa yapsınlar emekçilerin birbirleriyle dayanışmasının önüne geçemiyorlar. İşçi ve emekçiler fabrikalardan limanlara,...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi grevinde yaşananlar hakkında Marksist Tutum’da bir makale okudum. Tam da içimden geçenleri, cümlelere dökemediklerimi noktasına virgülüne kadar yansıtan bir yazıydı. Konuyu derinlemesine ele alan bu yazı her mücadelede...