“Esenyurt’tan İnanılmaz Görüntüler”
Esenyurt’tan bir işçi
Günlerce TV kanallarında aynı haber döndü, hatta haftalarca. TV kanalları bu “son dakika” haberini, “şok üstüne şok”, “akıl almaz görüntüler” gibi söylemler eşliğinde verdi. İlk günlerde minibüste 15 yolcuyla başlayan haberler 42 yolcuya kadar çıktı. En son Sağlık Bakanı devreye girdi “ben şoförlere güveniyorum, artık daha dikkatli olacaklar” dedi.
Spiker heyecanla konuşuyor: “sevgili seyirciler birazdan, bilim kurulu üyesi ile inanılmaz görüntüleri konuşacağız”. Bu görüntüler üzerine burjuva siyasetçiler, tuzu kurular, havada bulup tavada yiyenler, kendilerine aydın, sanatçı diyen asalaklar isyan ediyor. İşçilerin hayatından, ekonomilerinden, çalışma koşullarından bihaber olanların kestikleri ahkâm, emekçilerin midesini bulandırır nitelikte. Neymiş bu araçlara binenler hem kendi sağlığını hem de kurallara harfiyen uyan toplumun sağlığını tehlikeye atıyorlarmış. Sosyal medyada yapılan aşağılayıcı paylaşımlarda, televizyonlarda korku ikliminin köpürtülmesi için yapılan haberlerde, insanların endişelerinin devam etmesi için bir örnek halini aldı Esenyurt. Ama kimse şunu sormadı; acaba sabahın köründe minibüse binen bu insanlar kimdir? Neden ferah ferah, boş koltuklarda gitmek yahut kendi arabalarına binmek varken tıklım tıkış minibüslere biniyorlar? Sorular sorulsaydı, cevapları da verilmek zorunda kalınacak ve bu aşağılanan insanların sabahın köründe kalkıp işe gitmek zorunda olan işçiler olduğu, keyiflerinden değil zorunluluktan bu minibüslere bindikleri ve üstelik her gün bu çileye katlanmak zorunda kaldıkları da söylenecekti!
Medya kötü örnek olarak göstereceği ne varsa, işçilerin yoğun olarak yaşadığı Esenyurt, Güngören, Bağcılar, Gaziosmanpaşa gibi semtler üzerinden gösteriyor. Mesela İzmit Hendek’teki patlama ve görüntüler üzerinden medyada bu kadar “şok üstüne şok” yaşanmadı. Minibüs şoförü veya yolcular kadar eleştirilmedi bu iş cinayetinin sorumluları. Geçenlerde işçilerin Esenyurt’ta yattıkları şantiye yandı, medyada buna şaşırmadı kimse, haber bile olmadı. Üst geçit olmadığı için defalarca kaza yaşanan emekçi mahallesinde, insanlar isyan etti, yolu trafiğe kapattılar ama bu minibüs haberi kadar yer bulamadı kendine medyada. Her gün fabrikalarda yangınlar, patlamalar, iş kazaları yaşanıyor, ölümler oluyor, kimseden ses çıkmıyor. “Bunlar toplum sağlığını tehdit etmiyor en fazla işçiler ölüyor, sakat kalıyor, ya da hayatları alt üst oluyor” diye düşünülüyor herhalde!
Kardeşler üretiyoruz, hayatı var ediyoruz, gecemizi gündüzümüze katıyoruz. Yönetenler ve patronlar daha iyi yaşasın diye, üç kuruşa ömrümüz heba oluyor. Pandemi ilan oldu; patronu, amiri, memuru kaçacak delik aradı, çalışma alanları işçilere kaldı. Liman işçileri, fabrika işçileri, hizmet sektörü işçileri, gıda işçileri, kargo işçileri gece gündüz, hafta içi hafta sonu demeden çalıştırıldı. Esenyurt, Gaziosmanpaşa, Bağcılar, Güngören’den işçiler sağlıklarını tehlikeye atarak işyerlerine gittiler. Kodamanlar havuzlu villalarında içkilerini yudumlarken, bahçelerinde mangal partileri yapıp virüsten korunurken, onların ihtiyaçlarının karşılanması, konforlu yaşamlarının devam etmesi, çöplerinin toplanması, temizliklerinin yapılması için işçiler çalıştı. Yine de bizden kötüsü, cahili, düşüncesizi yok! Ne patronlara yaranabiliyoruz ne de onların temsilcisi iktidara. Sömürülüyoruz, haklarımız gasp ediliyor, bir de hakaretlere maruz kalıyoruz!
Bu nasıl bir düzen, bu nasıl bir adalet kardeşler! Bu düzenden kendimiz için, geleceğimiz için ne bekleyebiliriz sömürü, haksızlık, yoksulluk ve ölümlerden başka? Kaderimiz, dertlerimiz, sorunlarımız ortaksa neden birlikte mücadele etmeyelim? Hepimizin çıkarı aynı, tarafımız da aynı. Bölünmeden, dağılmadan, önceliğimiz sınıfımızın çıkarları olacak şekilde mücadele edip örgütlenmek tek çaremiz. Mücadele edelim, örgütlenelim, bu düzenin bekçilerine şok üstüne şok yaşatalım, gördüklerine inanamasınlar. Kaçacak delik arasınlar!
Makine mi, İşçi mi?
Son Eklenenler
- Emperyalist savaş Ortadoğu başta olmak üzere dünyanın her yerinde kendini hissettiriyor. Egemenler yıllık bütçelerin büyük kısmını “savunma” adı altında savaş sanayisine ayırıyorlar. Burjuva siyasetçilerin politikaları hızlı bir şekilde sertleşiyor...
- Fotoğraftaki reklam panosu kaldırımın ortasında duruyor, gündüz gece. Arka tarafında medya maymunu Hülya Avşar sanki “hadi EYT’liler koşun, sakın geç kalmayın” dercesine sırıtıyor. Mağazada çalışan genç işçi kızımıza EYT reklamını sordum. Kendine...
- Bağımsız Maden-iş üyesi Fernas Madencilik işçilerinin direnişi çeşitli sendika ve işçi örgütlerinin desteği ile kazanımla sonuçlandı. Fernas patronu Ocak 2025’te işçilerin ücretlerine zam yapılmasını ve atılan işçilerin hak kaybı olmadan işe geri...
- Fransa’da devlet demiryolu şirketi SNCF’de örgütlü CGT-Cheminots, UNSA-Ferroviaire, SUD Rail ve CFDT-Cheminots sendikaları, 11 Aralıkta süresiz grev kararı aldı. Dört demiryolu sendikası, grev kararını SNCF’nin yük taşımacılığı birimi olan SNCF Fret...
- Gürcistan’ta madencilik şirketi Georgian Manganese’e ait Zestafoni ferroalyaj tesisi ve Chiatura manganez madeni 1 Kasımdan Nisan 2025’e kadar üretimi durdurduğunu açıkladı. Gürcistan’ın en büyük madencilik şirketi Georgian Manganese’in tesislerinde...
- Çocukların mutlu olduğu, gelecek endişesi taşımadığı, ayrımcılığa maruz kalmadığı; eşitlik, özgürlük, barış dolu bir dünyada yaşamalarını kim istemez ki? Fakat biliyoruz ki dünyamız çocuklar için sıcak bir yuva değil. Kol kanat gerdiğimiz...
- Gebze’de bulunan Grid Solutions ve Schneider Elektrik, İstanbul’da bulunan Hitachi Energy ve Bursa’da bulunan Arıtaş Kriyojenik fabrikaları için Birleşik Metal-İş Sendikası ile MESS arasında yürütülen toplu iş sözleşmelerinde anlaşma sağlanamaması...
- Gün geçmiyor ki her gün bir öncekine rahmet okutacak, canımızı yakan bir olay olmasın. Sistemin iyice çürümesi ve tarifsiz bir bataklığa dönmesiyle birlikte, bu çürümüşlük toplumda derin yaralar açıyor. Bunun sonuçlarından bir yenisi de İzmir’de...
- Bir film sahnesi: İngiltere’de bir madenci bandosu, Rodrigo’nun gitar konçertosunu çalmaktadır. Madencilerin emektar ellerinden ahenkli melodiler akıp giderken arka planda hükümet tarafından kapatılmak istenen bir madenle ilgili toplantılar, yürüyen...
- Bugün 18 Kasım. Türkiye işçi sınıfının mücadele tarihinde önemli bir yer tutan Netaş Grevinin yıldönümü… Netaş işçileri, 12 Eylül 1980 askeri faşist darbesinin baskı koşullarında bile işçilerin örgütlülüğünün patronları alt edebilecek güçte olduğunu...
- UİD-DER, grevlerinin 81. gününde MKB Rondo işçilerine dayanışma ziyaretinde bulundu. “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Birlikte Karşı Duralım” pankartı ile grev yerine yürüyen işçiler; “MKB İşçisi Yalnız Değildir”, “Yaşasın Sınıf Dayanışması”...
- Bireysel Emeklilik Sistemi (BES) ilk olarak 2001 yılında gündeme getirildi ancak AKP iktidarı 2018’de işçilerin iradelerinin dışında bu sistemi zorunlu hale getirdi. 2018 yılından beridir işçilerin maaşlarından her ay bu kandırmacaya para...
- As Plastik işçileri grevlerinin 58. gününde İstanbul Marmarapark AVM’de As Plastik ile iş ilişkileri olan Mavi Jeans önünde basın açıklaması yaptı. Toplu iş sözleşmesinde anlaşma sağlanamaması halinde 26 Kasımda greve çıkacak olan DİSK/Genel-İş...