Grev Hakkı Yoksa Kölelik Vardır
Gebze’den petrokimya işçisi bir kadın

Dünyada üretilen her şey işçilerin emeğiyle ortaya çıkar. İşçiler gece-gündüz, yaz-kış demeden çalışır, üretirler. Kızgın demirler ellerinde hayat bulur, şekle girer, nice yapılar yükselir dört bir yanda. Koca bir zenginlik birikir işçilerin sırtından. Ne var ki bunca emeğin karşılığı uzun çalışma saatleri, düşük ücretler ve iş cinayetleri olarak geri döner işçilere. Ömürlerini fabrika köşelerinde tüketen işçiler, tüm bu olumsuzlukların üstesinden gelmek için örgütlenip üretimden gelen güçlerini kullanırlar. Yani tek çareleri olan greve başvururlar. Çalışma koşullarının düzelmesi, ücretlerin iyileştirilmesi için bu yolla mücadele ederler. Dünyanın her yerinde bu böyledir. Grev işçi sınıfının mücadeleyle kazandığı demokratik hakkıdır.
Türkiye’de de işçiler çok büyük mücadeleler yürütmüş, grevlerle Türkiye işçi sınıfına pek çok hak kazandırmıştır. Grev hakkı yasalara yine bir grev mücadelesi sonucunda geçmiştir. Grevci Kavel işçileri Türkiye işçi sınıfına grev hakkını armağan etmiştir.
Cumhuriyetin kurulmasının ardından 40 yıl boyunca grev yapmak yasaktı. 1963 yılında İstanbul İstinye’de bulunan Kavel Kablo fabrikasında çalışan 170 işçi haklarını ancak mücadele ederek kazanacaklarının farkına varmışlardı. 62 gün boyunca çok büyük bir mücadele yürüten işçiler, buzu kırıp suyun önünü açtılar ve Türkiye işçi sınıfının mücadelesinde bir dönüm noktası oluşturdular.
İstinyeli emekçiler en başından itibaren Kavel’deki grevci işçilerin yanındaydılar. Vehbi Koç’un fabrikası olan General Elektrik’te işçiler, Kavel grevcileri için dayanışma kampanyası başlatıp para topladılar. Demir Döküm işçileri de dayanışma kampanyası yürüttüler. Tersane ve karayolları işçileri de Kavel işçilerinin mücadelesine destek verdiler. İşçiler, sınıf dayanışmasının en güzel örneklerini sergilediler. Sınıf hareketi 1980’e kadar büyüyüp gelişmeye devam etti.
12 Eylül 1980’de yapılan askeri faşist darbeyle işçi sınıfının yükselen mücadelesi ezildi, tüm örgütleri dağıtıldı. Eski kuşaktan mücadeleci işçilerin yeni kuşak işçilere mücadele deneyimlerini aktarması engellendi. Grev hakkı başta olmak üzere pek çok demokratik ve ekonomik hak ortadan kaldırıldı. Bu nedenle askeri darbenin üzerinden 37 yıl geçmiş olsa da etkileri hâlâ varlığını sürdürüyor.
AKP hükümeti işbaşında olduğu son 15 yılda 13 grev milli güvenliği ya da genel sağlığı bozucu nitelikte olduğu gerekçesiyle yasaklandı. 15 Temmuz’un ardından OHAL düzenine geçilmesiyle beraber bütün grevler OHAL bahane edilerek tek tek yasaklanıyor. Üstelik bu gerçeği gizlemek gereği bile duymuyorlar. Erdoğan’ın sermaye temsilcilerinin toplantısında yaptığı konuşmalar ibretliktir. “OHAL’den istifadeyle grev tehdidi olan yere, hayır burada greve müsaade etmiyoruz, çünkü iş dünyamızı sarsamazsınız diyoruz diye konuşuyor Erdoğan. Kısacası OHAL’in sürdürülmesinin nedeni darbecilerle mücadele etmek değil grevleri daha kolay yasaklamaktır ve bu ayan beyan ortadadır.
Bizler de işçiler olarak diyoruz ki grev “tehdit” değildir. Grev işçi sınıfının büyük bedeller ödeyerek kazandığı demokratik bir haktır. Grev yasağı demek işçilerin hak aramasının engellenmesi demektir. Grev yasağı demek işçileri kölece çalışma koşullarına, iş cinayetlerine, düşük ücretlere mahkûm etmek demektir. Grev yasağı demek işçinin her türlü zulme ve haksızlığa boyun eğmesini istemek demektir. Grev hakkı yoksa kölelik vardır.
İşçileri zincirlerinden boşanmışçasına dizginsiz bir sömürünün içine atanlar, grev hakkını elinden alanlar kuşkusuz ki işçilerin örgütsüzlüğünden faydalanıyor. Bizler işçi sınıfının şanlı mücadele tarihinden biliyoruz ki bugün pervasız saldılar karşısında sessiz kalan işçiler, günü gelip örgütlendiklerinde kendilerinden çalınanları geri almak için, sömürü düzenini yıkıp başka bir dünya yaratmak için mücadele sahnesine çıkacak. İşte o zaman hiçbir yasak işlemeyecek. İşçi seli yasakları, sömürüyü, kapitalizmi önüne katıp götürecek, tarihten silecek.
Böylesi Yaşamak Değil
Son Eklenenler
- İşçiler, emekçiler, emekliler, gençler, yani toplumun ezici çoğunluğu için geçinmek, yaşamını sürdürmek giderek daha da zorlaşıyor. Öte yandan işçi ve emekçiler “bunlar daha iyi günlerimiz” diyerek bu zorlukların aşılabileceğine dair bir umut...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi (İzBB) şirketleri İZDOĞA, İZBETON, İZULAŞ ve 185 İZSU çağrı merkezinde işten atılan 368 Belediye-İş Sendikası üyesi işçi, işlerine geri alınma talebiyle mücadele ediyor. İşten atılan işçiler arasında 1,5 senelik genç...
- İranlı sınıf kardeşlerimiz, Sizlere Türkiye’den yazıyoruz. Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği (UİD-DER) üyesi işçiler olarak sizleri en içten duygularımızla selamlıyoruz. On yıllardır Filistin halkına yönelik zulmünü sürdüren İsrail, bugün ABD’...
- 11 Temmuzda Brezilya’nın birçok kentinde on binler, emek karşıtı politikaları ve saldırgan uygulamalarıyla tanınan eski başkan Bolsonaro’nun yargılanma sürecine müdahale ettiği gerekçesiyle Trump’ı protesto etti. Kenya’da geçtiğimiz yıl vergi...
- Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), 14 Temmuzda Ankara’da bulunan Genel Merkez binasında düzenlediği basın toplantısında 2026-2027 yıllarını kapsayan 8. Dönem Toplu İş Sözleşmesi taleplerini ve mücadele programını açıkladı. Basın...
- DİSK Emekli-Sen, 13 Temmuzda Çankaya Zübeyde Hanım Sosyal Tesisleri’nde “Emekli Buluşması” düzenledi. DİSK-AR tarafından hazırlanılan 2025 Emekli Raporu’nun kamuoyuyla paylaşıldığı etkinliğe DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, DİSK Emekli-Sen Genel...
- Haydarpaşa Dayanışması, son banliyö seferlerinin durdurulduğu 2013’ten bu yana Haydarpaşa Garında her Pazar günü “Ne Otel Ne Müze, Haydarpaşa Gardır Gar Kalacak!” pankartıyla basın açıklamaları gerçekleştiriyor. 13 Temmuz Pazar günü gerçekleştirilen...
- Modern tıbbın temel kurallarından biri elleri çok iyi yıkamak, el hijyenine dikkat etmektir. Peki, el yıkamanın bile geçmişte mücadele konusu olduğunu biliyor muydunuz? Ignaz Semmelweis, 1840’lı yılların sonunda, Viyana’daki bir kadın doğum...
- Hayat pahalılığı ve yüksek enflasyon karşısında işçi ücretleri erimeye devam ederken kamudan özel sektöre işçiler, düşük ücretlere karşı mücadele ediyor. Harb-İş Sendikası, 11 Temmuzda Ankara’da basın açıklaması yaparak sefalet zammı dayatmasına...
- Kamu çerçeve protokol süreci uzadıkça uzuyor. Savunma sanayi sözleşmesi hakem heyetine gönderildi. Diğer işkolları ise 3. teklifi bekliyor. Kamu çerçeve protokolü kamu işçilerinin asgari ücretini belirleyen bir protokoldür. Nisan 2024’te Anayasa...
- İspanya’nın Cadiz kentinde 23 Hazirandan bu yana süresiz grevde olan metal işçileri, 8 Temmuzda eylemlerini sonlandırdılar. Yetkili sendika UGT sendikasının işverenle imzaladığı ön anlaşmayı kabul etmeyen yaklaşık 30 bin metal işçisi, 18-19...
- 600 binden fazla kamu işçisini ilgilendiren Kamu Çerçeve Protokolü (KÇP) görüşmelerinde siyasi iktidarın dayattığı düşük zam oranları sağlık işçileri tarafından “sefalet dayatması” olarak değerlendiriliyor. Yüksek enflasyon ve ağır vergi yükü...
- Gebze Sendikalar Birliği, geçtiğimiz hafta İsrail’in Filistin’deki zulüm ve katliamını protesto etmek için bir eylem organize etti. Biz de UİD-DER’li işçiler olarak, zulme uğrayan Filistinli işçi ve emekçilerin haklı mücadelesine destek olmak için...