Buradasınız
Günde 12 Saat Çalışmaya Karşı UİD-DER’le 1 Mayıs’a!
Kıraç’tan bir deri işçisi

Ben deri fabrikasında çalışan UİD-DER’li bir işçiyim. Fabrikada günde 12 saat çalıştırılıyoruz. Bunun üstüne 2 saatimiz de yolda geçiyor, yani toplam 14 saatimiz gidiyor. Geriye kalan 10 saati, uykuya mı, dinlenmeye mi, yemek yemeye mi, yoksa eşimizle dostumuzla oturup bir bardak çay içmeye mi ayıracağız, bilemiyoruz. Bilemiyoruz çünkü uykumuzdan kısıp başka bir şey yapsak, ertesi gün işe çok bitkin bir vaziyette gidiyoruz ki, bu da doğal olarak iş kazalarının fitilini ateşliyor. Patron bizi sadece 12 saat çalıştırmış olmuyor, aslında bütün günümüzü elimizden almış oluyor. Bu yoğun çalışma temposu karşılığında aldığımız ücretler ise, patronların ve devletin belirlediği “asgari” sefalet ücretini geçmiyor. Tüm yaşantımız ev ve fabrika arasında yok olup giderken, diğer taraftan da yoksullukla boğuşuyoruz. Gittikçe uzayan çalışma saatleri ve bitmek bilmeyen fazla mesailer, bizleri adeta kör ediyor. Üç beş lira daha fazla ücret alabilmek için fazla mesailere boyun eğiyor, hatta kalmak için gönüllü oluyoruz.
Patronlarımızın son derece lüks bir yaşantısı var. Bize “maaş” diye verdikleri ücretler, patronlar için bir öğün yemek parası oluyor. Bizler örgütlenmedikçe, işçilerin hayatı patronların zenginlikleri uğruna kararmaya devam edecek.
Soruyorum kendi kendime: Kim istemez iş saatlerinin düşürülmesini? Kim istemez ay sonu aldığımız ücretlerle, sefalet çekmeden yaşayabilmeyi? İşçilerin derneği UİD-DER, 1 Mayıs’a hazırlanırken “Ücretler Yükseltilsin, İş Saatleri Kısaltılsın” talebiyle tüm işçilere çağrı yapıyor. UİD-DER’le 1 Mayıs’a katılıp, bu talebimizi hep birlikte haykırmalıyız. Evet, bir günde her şey değişmeyecek. Fakat bu talepleri gerçekten sahiplenirsek, 1 Mayıs günü, daha sonra gelecek günlerin olumlu bir başlangıcı olacaktır bizler için. Gittikçe uzayan çalışma saatlerine dur demek için 1 Mayıs’ta UİD-DER kortejinde yerimizi alalım. 1 Mayıs günü, biz işçilerin günüdür. Mücadele günümüze hep birlikte sahip çıkalım.
Yedi Gün Yirmi Dört Saat
Son Eklenenler
- DİSK Emekli-Sen, 13 Temmuzda Çankaya Zübeyde Hanım Sosyal Tesisleri’nde “Emekli Buluşması” düzenledi. DİSK-AR tarafından hazırlanılan 2025 Emekli Raporu’nun kamuoyuyla paylaşıldığı etkinliğe DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, DİSK Emekli-Sen Genel...
- Haydarpaşa Dayanışması, son banliyö seferlerinin durdurulduğu 2013’ten bu yana Haydarpaşa Garında her Pazar günü “Ne Otel Ne Müze, Haydarpaşa Gardır Gar Kalacak!” pankartıyla basın açıklamaları gerçekleştiriyor. 13 Temmuz Pazar günü gerçekleştirilen...
- Modern tıbbın temel kurallarından biri elleri çok iyi yıkamak, el hijyenine dikkat etmektir. Peki, el yıkamanın bile geçmişte mücadele konusu olduğunu biliyor muydunuz? Ignaz Semmelweis, 1840’lı yılların sonunda, Viyana’daki bir kadın doğum...
- Hayat pahalılığı ve yüksek enflasyon karşısında işçi ücretleri erimeye devam ederken kamudan özel sektöre işçiler, düşük ücretlere karşı mücadele ediyor. Harb-İş Sendikası, 11 Temmuzda Ankara’da basın açıklaması yaparak sefalet zammı dayatmasına...
- Kamu çerçeve protokol süreci uzadıkça uzuyor. Savunma sanayi sözleşmesi hakem heyetine gönderildi. Diğer işkolları ise 3. teklifi bekliyor. Kamu çerçeve protokolü kamu işçilerinin asgari ücretini belirleyen bir protokoldür. Nisan 2024’te Anayasa...
- İspanya’nın Cadiz kentinde 23 Hazirandan bu yana süresiz grevde olan metal işçileri, 8 Temmuzda eylemlerini sonlandırdılar. Yetkili sendika UGT sendikasının işverenle imzaladığı ön anlaşmayı kabul etmeyen yaklaşık 30 bin metal işçisi, 18-19...
- 600 binden fazla kamu işçisini ilgilendiren Kamu Çerçeve Protokolü (KÇP) görüşmelerinde siyasi iktidarın dayattığı düşük zam oranları sağlık işçileri tarafından “sefalet dayatması” olarak değerlendiriliyor. Yüksek enflasyon ve ağır vergi yükü...
- Gebze Sendikalar Birliği, geçtiğimiz hafta İsrail’in Filistin’deki zulüm ve katliamını protesto etmek için bir eylem organize etti. Biz de UİD-DER’li işçiler olarak, zulme uğrayan Filistinli işçi ve emekçilerin haklı mücadelesine destek olmak için...
- 9 Temmuzda Hindistan genelinde milyonlarca işçi, emekçi, çiftçi ve genç, Modi hükümetinin işçi düşmanı politikalarına karşı ülke çapında greve çıktı. Kentlerden köylere, fabrikalardan tarlalara kadar yaşamı durduran dev grev, Hindistan’daki tüm...
- Annem, ablamla birlikte dördüncü katta oturur. Sokağa inmez ama mahallede, köyde, Almanya’daki akrabalarda ne olup bittiğini mutlaka bilir. Evden her çıktığımda balkonundadır. Selamlaşır, iki laf ederiz. Başımda bazen UİD-DER yazılı kırmızı şapkam,...
- Karanlık ve aydınlık… Ölüm ve yaşam… Emek ve sermaye… Sonsuz evrenimizde her şey karşıtıyla birlikte var. Sömürü ve zulüm varsa isyan da var. Sınır, din dil, ırk farkı tanımadan dünya meydanlarında tek ses tek yürek olan işçiler, işçi sınıfımız var...
- Emperyalist savaşın alevlerini büyüten, milyonlarca masum insanı, doğayı katleden, kentleri yok eden egemenler ne yaparlarsa yapsınlar emekçilerin birbirleriyle dayanışmasının önüne geçemiyorlar. İşçi ve emekçiler fabrikalardan limanlara,...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi grevinde yaşananlar hakkında Marksist Tutum’da bir makale okudum. Tam da içimden geçenleri, cümlelere dökemediklerimi noktasına virgülüne kadar yansıtan bir yazıydı. Konuyu derinlemesine ele alan bu yazı her mücadelede...