Buradasınız
Hayatı Yaratan Ellerin Yumruk Olduğu Gün!
Sarıgazi’den bir işçi
Hepimiz az çalışmadık, az hazırlanmadık o gün için. Mahallelerde işçi ailelerinin kapılarını tek tek çaldık. Sanayi bölgelerinde sabah işe gidiş, akşam iş çıkış saatlerinde, işçi semtlerinin işlek caddelerinde bildirilerimizi dağıttık. Fabrika duvarlarını, mahalleleri, caddeleri afişlerimizle donattık. Hep beraber dövizlere taleplerimizi yazdık. Etkinlikler düzenleyerek sınıfımızın bu anlamlı ve önemli gününü işçi arkadaşlarımıza anlattık. Ve sonunda o gün geldi, 1 Mayıs 2011…
O sabah çalışmalarımızın meyvesini verdiğini gördük. Hayatında ilk kez 1 Mayıs’a katılan işçiler, işçi eşleri-anneleri, işçi çocukları vardı otobüslerimizde. Sabahın erken saatlerinde işçi mahallelerinden, derneğimizin önünden kalkan araçlarla yola koyulduk. Konvoy halinde vardık 1 Mayıs alanına.
Herkesin gözlerindeki heyecanı görebiliyordum. Kortejimizi oluşturduk. İşçi marşlarımızı, şarkılarımızı hep beraber söyledik. Hayatı yaratan ellerimizi bu kez sımsıkı yumruk yapıp havaya kaldırdık ve hep beraber taleplerimizi haykırdık. Etraftan geçenler bizlere bakıyordu şaşkın şaşkın. Bunlar da kim diye soruyorlardı. Kimileriyle sohbet ettik. Nasıl bu kadar kalabalık, böyle düzenli ve coşkulu olabildiğimizi, UİD-DER’in açılımını sordular, biz de anlattık derneğimizi. Bazılarınınsa sloganlarımız ve taleplerimiz ilgisini çekmişti. O yüzden geldiler yanımıza. Her bir işçi kardeşimize bültenimizi verdik ve derneğimize davet ettik.
Alandan ayrılma vaktimiz geldiğinde yine hep beraber yola koyulduk. Kortejimizi bozmadan şarkılarımız, marşlarımız ve türkülerimizle yürüdük. Bizimle ilk kez 1 Mayıs’a katılan bir işçi kardeşimiz dönüşte de aynı coşkuyla, dağılmadan hareket edişimizden çok etkilendiğini söyledi. Yanımızdan geçenler de sloganlarımıza, şarkılarımıza, alkışlarımıza eşlik ettiler. Dönüşte, otobüste herkes yorgun ama bir o kadar da keyifliydi.
Evet, sınıf kardeşlerim bir 1 Mayıs’ı daha geçirdik. Bugün 2 Mayıs ve biz UİD-DER’li işçilerin seneye 1 Mayıs için hazırlıkları şimdiden başlamış durumda. UİD-DER için 1 Mayıs’a hazırlanmak demek, daha fazla bilinçli ve örgütlü işçi kazanmak demek. Sadece kuru bir kalabalıkla değil, bilinçli işçilerle taleplerimizi haykırmak demek. Bu taleplerin altlarını doldurmak için çabalamak demek. Siz de gelin katılın bize, hep beraber mücadelemizi büyütelim!
UİD-DER YÜRÜYOR, MÜCADELE BÜYÜYOR!
UİD-DER ile 1 Mayıs mı? Harika!
İlk 1 Mayıs’ım
Son Eklenenler
- Sevgili işçi kardeşlerim, Tavşan korktuğu için kaçmaz, kaçtığı için korkar. Patronlar ve onların devleti de işçi sınıfının örgütlü gücünden ölümüne korktukları için saldırıyorlar. Örgütlü değilken bile bu kadar korkuyorlarsa, bir de işçi sınıfı...
- İngiltere’de işçi ve emekçiler, İsrail’in Gazze’de yürüttüğü soykırıma karşı her Cumartesi günü yüz binler olup meydanlara çıkıyorlar. Ulusal Demiryolu, Denizcilik ve Ulaştırma İşçileri Sendikası (RMT), bu eylemlere geniş katılım sağlıyor. UİD-DER,...
- Otobüs yolculuğunda 81 yaşında Menemenli bir Yörük amca ile tanıştım. O yaşında hâlâ kâğıt toplayarak geçimini sağlamaya çalıştığını anlattı. Çocukları olmamış. Eşinin küçük tarlalarının işlerinin dışında çalışmasına karşı çıkmış. “Benim kazandığım...
- 31 Mart 2024’te yapılan yerel seçimler sonrası CHP yönetimindeki İzmir Çiğli Belediyesi, bütçe yok diyerek 146 işçiyi işten attı. Verilen kararlı mücadelenin sonucunda 50 işçinin işe iadesi yapıldı. Yaklaşık 1 yıldır mücadele eden ve verilen sözlere...
- KESK Ankara Şubeler Platformu basın açıklaması yaparak Sayıştay’ın giyim yardımı ücretinin çalışanlardan geriye dönük olarak talep edilmesini protesto etti. Tüm Emeklilerin Sendikası, Türkiye genelinde düzenlediği eylemlerle düşük ücretlerle...
- İspanya’nın başkenti Madrid’de 25 Mayıs Pazar günü on binlerce emekçi sağlıktaki özelleştirme politikalarına karşı sokakları doldurdu. Kamu sağlık hizmetlerinin yıllardır sistematik olarak ortadan kaldırıldığını belirten sağlık işçileri ve emekçiler...
- Tren yolculuğumda, karşı koltukta cam kenarında oturan bir kadın dikkatimi çekti. Yüz çizgileri 50 yaşında gibiydi ama yaşı 38’miş. Eşini Soma’daki katliamda kaybetmiş bir madenci eşiydi. Manisa’da bir gıda fabrikasında çalışıyor, Soma’da çocukları...
- İnsanın gençlik dönemleri heyecan doludur, coşkuludur, dinamizm yüklüdür. Gençliğin bu hali var olanı sorgulayan, ezber bozan, sınırları zorlayan, değişim isteyen düşünce yapısının da temelini oluşturur. Bundan birkaç ay önce bu ifadelerle Türkiye...
- 1 Mayıs’ta da taleplerimizi haykırmak için meydanlardaydık. Sağlık ve eğitim başta olmak üzere her alanda kamu harcamalarının giderek daha çok kısıldığı, sağlık ve eğitim sisteminin çöktüğü, hizmetlerin daha niteliksiz ama daha pahalı hale geldiği...
- 2012 yılının Mayıs ayıydı. UİD-DER’in kış ayları boyunca sürdürdüğü “Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz” kampanyasında 62 bin imza toplanmıştı. UİD-DER’li işçiler, o dönemde milletvekili olan Sırrı Süreyya Önder ile beraber Meclis’te yapılan...
- Ruhen ve zihnen sağlıklı bir insan haksızlığa uğradığında, zulme tanık olduğunda rahatsız olur, bunu dile getirme, itiraz etme, tepkisini ortaya koyma ihtiyacı duyar. Normal koşullarda bu haksızlığın giderilmesini sağlamak ister. Gücü yetiyorsa bunu...
- Kapitalizm öyle bir ekonomik ve toplumsal düzendir ki insanların vefa, bağlılık, sevgi gibi duygularını bile istismar eder, tüketimi kışkırtmak için kullanır. Bunu öyle bir sinsilikle yapar ki normal koşullarda uzak durmamız gerektiğini düşündüğümüz...
- Geçtiğimiz günlerde bir marketin önünde, lise öğrencisi bir gencin beş market çalışanı tarafından depoya sürüklenmeye çalışıldığını gördüm. Müdahale ettim. Genç, iki parfüm çaldığını itiraf etti. Korkmuştu, gözleri büyümüştü. Market çalışanlarından...