İçler Acısı Halimizi Gösteren Bir Olay
Bir inşaat işçisi

Acınası bir hayat yaşıyoruz. Yarın ne olacağını kestiremeden, huzursuz bir şekilde, yaşadığımız sistemin baskısı altında… Alın terimizle kazandığımız lanet olası kâğıt parçaları yaşamımızı sürdürmemize yetmiyor. Bu nedenle yapmak zorunda kaldığımız küçük hesaplar da başımıza bazı durumların gelmesine sebep oluyor.
Çalıştığım işyerindeki arkadaşlardan bir tanesi, eve odun götürmek istediğini, kime söylenmesi gerektiğini sordu ve nihayetinde çıkan parçalardan ona belli bir miktar odun ayarladık. Ama yetmeyeceğini düşünmüş olmalı ki, bir akşamüstü, topladığı büyük parçaları, daha önce “tehlikeli, kullanma” dediğimiz makineyle kesmeye kalkışıyor. Sonuç, bacağında büyük bir kesik! Yanında bereket versin başka bir arkadaş daha var, olmasaydı kan kaybından yitirecektik arkadaşımızı.
Arkadaşımızın annesi astım hastasıydı, doğalgaz ve kömür çok pahalıydı ve ısınmak için bir şeyler gerekiyordu. Arkadaşımız bu yüzden canı pahasına bu yola başvurdu. Yani bütün bu olan biten, bu düzende eşekler gibi çalıştığımız halde mahkûm olduğumuz parasızlık yüzünden. Patronun bize ödediği düşük ücret ve dayattığı kötü çalışma koşulları, devletin belirlediği asgari ücret ve hiçbir güvencemizin olmaması, bizi bu hallere sokuyor. Bu yüzden, çalışan, alın teriyle hayatını idame ettirmeye çalışan bizler, buna dur demek için bir araya gelmeli, örgütlenmeli ve mücadele etmeliyiz.
“İşimizi Geri İstiyoruz”
Son Eklenenler
- Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Ankara Adalet Bakanlığı önünde, Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile işten atılan emekçilerin görevlerine iade edilmesi talebiyle basın açıklaması düzenledi.
- Türkiye’de her yıl 3-9 Eylül tarihleri arası Halk Sağlığı Haftası olarak kutlanıyor. Sağlık Bakanlığı, Halk Sağlığı Haftasının amacını “halkın sağlığını korumak, geliştirmek, sağlık için risk oluşturan faktörlerle (bulaşıcı hastalıklar, çevresel...
- Kozasından çıkmaya çalışan kelebeğin hikâyesini bilir misiniz? Bir adam ormanda yürürken, bir kelebeğin kozasından çıkmaya çalıştığını görür. Saatlerce, kelebeğin küçücük bir delikten çıkmak için verdiği mücadeleyi izler. Ancak bir süre sonra...
- Yalova’da bulunan Sefine Tersanesi işçileri, patronun çalışma koşullarında yaptığı tek yanlı değişikliğe karşı direnişe geçti. Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) grevi beşinci gününde anlaşmayla sonuçlandı. Artvin Şavşat Belediyesinde...
- Milyonlarca kamu emekçisinin ve emeklisinin taleplerini boşa çıkaran 8. Dönem Toplu Sözleşme süreci, Kamu Hakem Kurulu tarafından karara bağlandı. Hakem Kurulu, 2026 yılında ilk altı ay için yüzde 11, ikinci altı ay için yüzde 7; 2027 yılı için ise...
- 1 Eylül Dünya Barış Gününde Diyarbakır’dan Ankara’ya pek çok kentte eylemler düzenlendi. Ankara’da Emek Barış ve Demokrasi Güçlerinin çağrısıyla Kolej Meydanında bir araya gelen kitle sloganlar, alkışlar ve zılgıtlar eşliğinde Sakarya Meydanına...
- Bazı zenginlerin “ölmeden yapılacaklar listesi”nde dünyanın en yüksek tepesi olan Everest’e tırmanmak vardır mesela. Zaman zaman sosyal medyada bu insanların “başarı”larını anlatan çeşitli videolar, haberler çıkar karşımıza.
- Şeker-İş Sendikasının örgütlü olduğu Kütahya Şeker Fabrikasında, Mart ayından bu yana süren toplu sözleşme görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 30 Ağustosta başlayan grev, 3’üncü gününde sürüyor.
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla İstanbul Kadıköy’de yapılan mitinge binlerce kişi katıldı. Kadıköy Söğütlüçeşme’de toplanan kitle, “Savaşa ve Sömürüye Karşı Demokrasi ve Barış Kazanacak” pankartı arkasında rıhtımdaki miting...
- Türk-İş’e bağlı Koop-İş Sendikasının örgütlü olduğu Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) Türkiye genelindeki 1003 kurumunda çalışan 10 bin kamu işçisi 29 Ağustosta greve çıktı.
- Güvenliğin ve danışmanın olduğu katta her 5 dakikada bir “sistemsel hata ve arıza olduğu için tüm katlarda hizmet verilemiyor” şeklinde anonslar yapılıyordu. Önce güvenliğe gidip bu yapılanın yanlış olduğunu, insanlara memurların iş bıraktığının...
- Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca adlı romanında Yaşar Kemal, sömürülenlerle sömürücüler arasındaki büyük çelişkiyi anlatır. “Çünkü” der, “sömüren güçlü azınlıkla, sömürülen ve güçsüz sanılan çoğunluk, her çağda vardı. Ama bu çelişki...
- İktidarın “Kamu Çerçeve Protokolü” sürecindeki tutumunu protesto etmek için yapılan bir eylemin ardından bir kadın işçi çevresindeki insanlara sordu: “Bu sene hiç kiraz yediniz mi?” Bu soruya evet diyen tek bir kişi çıkmadı. Kilosu 700 lirayı aşan...