Buradasınız
İşçiden İşçiye Mektup
UİD-DER’le 1 Mayıs’a katılmış bir işçi

“Zaten biz işçiler, zenginlerin parasıyla yaşam sürdürmüyor muyuz?”
Ezbere sarf edilmiş bir laf bu! Anneler, babalar çocuklarına böyle aktarır. Ta kutsal kitaplara kadar gider bunun ucu, peki hiç düşündün mü ya da sordun mu kendine, toplum neden zenginlerden ve yoksullardan, işçilerden oluşuyor diye…
Kısa bir örnekleme yapayım. Binaların üzerinde güvercinleri bilirsin, şöyle bir düşün bu güvercinleri;100 güvercin var 100. güvercinin yemini sağlamak için 99’unun canının çıktığını! 100. güvercin 99 güvercinin sayesinde yaşamını sürdürür.
Sen üretensin ve biliyorsun gücün senin kendi içinde. Kendini bu güvercin örneklemesiyle bütünleştir artık sende kaldır başını ve bir şey yap!
Bende bir işçi olarak gözümün nasıl açıldığını anlatayım sana. Zihnimi ve iş gücümü makineleşmeden sıyırma derdindeydim aylarca, bunun mücadelesini verdim.
Yaşam yavaş yavaş şeffaflık kazanmaya başlamışken UİD-DER dahil oldu bilincime. Derken UİD-DER’li işçi arkadaşlarla zaman geçirmeye başladım, var gücümle anlamaya çalıştım onları. Her etkinlikte, her eylemde umutlarımdan gücümden bir parça taşıdıklarına daha çok emin oldum.
Hararetli konuşmalardan uzak, kaba bir düzlemde değil, geçmişteki mücadelelerin tablosunu çizdi ve sömürenlere karşı sömürülenlerin başkaldırısını anlattı. Sermaye diktatörlüğünün ortadan kaldırılacağı, zira dünyanın her yerinde kitlelerin, kendi güçlerinin bilincine vardıklarında ve eylem içerisinde kendilerini yetiştirip geliştirerek örgütlenebileceğini belirterek bu konuda bana güven verdi.
Kendimizin değişebileceği gibi toplumun da değişebileceğinin umudunu yeşertti. UİD-DER böylece yapılan her işin hakkının alınabileceğini, dayanışmanın evrensel bir yasa haline gelebileceğinin kanıtını sundu.
Derken 1 Mayıs İşçi bayramı gelip çattığında bu iradenin ve disiplinin getirdiği coşkuyla UİD-DER’li işçilerin gözlerinde ateş, elleri sanki geleceğe daha bir sıkı sarılmak için uzatılmıştı bana. Öykündüm tutuldukları emeğin sevdasına, ekmek olsun diye! Bir omuzda ben verdim ve gördüm ki UİD-DER daha da büyüyor, büyüyecek. Sende omuz ver bu kavgaya, büyüyelim hep birlikte bir nehir boyu…
İnsan mı bunlar?
UİD-DER’le 1 Mayıs
Son Eklenenler
- Türkiye’nin çeşitli illerinde üretim yapan Şirikçioğlu Tekstil’de işçiler 2017 yılından bu yana sendikal mücadele yürütüyor. İşçiler çalışma koşullarının düzeltilmesi, ücretlerinin yükseltilmesi ve iş güvenliği önlemlerinin alınması talebiyle HAK-İŞ...
- İşçi sınıfımızın üç yürek işçisini Haziran ayında kaybettik. 3 Haziran 1963’te Nâzım Hikmet, 2 Haziran 1970’te Orhan Kemal, 2 Haziran 1991’de ise Ahmed Arif’in güzel yüreği artık atmaz oldu, söylenecek sözleri yarım kaldı. Fakat kalemlerini...
- Ben metal sektöründe çalışan bir işçiydim. İşçiydim diyorum çünkü hakkımızı aradığımız için işten çıkarıldık. İşveren biz işçilerin ve temsilcilerimizin taleplerini karşılamamak için her yola başvuruyordu. Sorunları çözmek bir yana daha fazla baskı...
- Seçimlerden önce siyasi iktidar türlü vaatler sıralamış, 24 Nisan-31 Mayıs tarihleri arasında kullanılan doğalgazın tamamının ve gelecek yıl Mayıs ayına kadar kullanılacak gazın ise ay bazında 25 metreküplük kısmının ücretsiz olacağını duyurmuştu. “...
- İşçi ve emekçileri ilgilendiren tüm alanlarda devasa bir sorunlar yumağı her geçen gün büyüyor. Ama bunlar seçim meydanlarında gündem olmadı. Sorunların üstü milliyetçilikle, hamasetle örtülmeye çalışıldı.
- Yunanistan'da Pire Emek Merkezi’nin çağrısıyla düzenlenen ve binlerce emekçinin, çeşitli sendikalardan temsilcilerin ve işçilerin katıldığı yürüyüşte “iş cinayetleri durdurulsun” denildi.
- Fransa’da Disneyland Paris işçileri artan hayat pahalılığına ve düşük ücretlere karşı ücret artışı ve çalışma koşullarının düzeltilmesi talebiyle 30 Mayısta iş durdurdu.
- İşçi ve emekçilerin ezici çoğunluğu gidişattan endişeli, hoşnutsuz, sorunların çözülmesini, ekonominin düzelmesini istiyor. Ama öte yandan çok sayıda işçi ve emekçi sorunlarımızın kaynağında olan, hoşnutsuzluğumuzun nedeni olan mevcut iktidara oy...
- İstanbul Büyükşehir Belediyesine bağlı bir şirkette çöp işinde çalışan bir işçiyim. Dışarıdan bakıldığında, belediyede çalıştığımız için, insanların gözünde güzel bir işimiz var gibi algılanıyor ve sohbetlerde de dile getiriliyor. Ama işin iç yüzü...
- Bağımsız Maden İş Sendikası Genel Başkanı Gökay Çakır ve sendika yöneticileri Soma Yeni Anadolu Madencilik’te üyelerine yönelik baskı, mobbing ve EYT kapsamındaki ayrımcılığa karşı maden önünde açıklama yapmak istediler. Ancak jandarma tarafından...
- Zorlu bir seçim sürecini geride bıraktık. Seçim sonuçlarının olumsuz etkilerini asıl olarak önümüzdeki dönemde yaşayacağız. Ancak şimdiden toplumun çoğunluğunda giderek baskın hale gelen bir duygunun açığa çıktığını görüyoruz: Umutsuzluk. Tek adam...
- Toplum örgütsüz olsa bile kendisi örgütlü olan bir işçi umutsuzluğa düşmez. Umutsuzluğun panzehirinin örgütlülük olduğunu, sadece istemekle baskı ve zorbalığın son bulmayacağını, bunun için sorumluluk almak ve mücadele etmek gerektiğini bilir....
- İnsanların, toplumların bir tarihi vardır, sınıfların da öyle. Ve bu tarih geleceğe yürürken o sınıflara yol gösterir. Dünya işçi sınıfının bir parçası olan Türkiye işçi sınıfımızın tarihi de bugüne ve geleceğe ışık tutan, unutulmaması gereken...