Buradasınız
İstanbul’da Yüz Binlerin Newroz Coşkusu

İstanbul Kazlıçeşme Meydanında düzenlenen Newroz kutlamalarına yüz binlerce kişi katıldı. Kürt kadınları ve çocukları ulusal kıyafetleriyle alanda yerlerini aldılar. Kitle alana sığmayarak yürüyüş güzergâhlarına taştı. Alanın her köşesine coşku damgasını bastı. Kürt halkı, kendilerini inkâr eden ve sorunu çözmekten ziyade geçiştirmeye çalışan AKP’ye ve devletlû güçlere alanı doldurarak cevap verdi. Atılan sloganlarla inkâr ve imha politikası kınandı, halkların kardeşliği vurgulandı ve sorunun çözülmesi için Kürt halkının taleplerinin kabul edilmesi istendi.
Newroz kutlamaları aynı zamanda 29 Mart seçimleri için de bir miting niteliğindeydi. Kürt halkının temsilcilerinin sesinin boğulması yönünde başlatılan kampanyaya Kürt kitleleri alanlarda cevap verdiler. Geçen seneden daha fazla kitlenin alanı doldurmasının anlamı budur. Mitinge, DTP milletvekilleri ve belediye başkan adayları da katıldılar. İstanbul Büyükşehir adayı Akın Birdal, “Siz Newroz ateşini önce dağlarda yaktınız. Sokaklarda, tarlalarda harladınız. Emek, barış, kardeşlik hasretini buraya taşıdınız. Şimdi bu enerjiyi 29 Marta ve sonrasına taşıyacağız” diye konuştu. “Kürt sorununu sizin istediğiniz gibi, demokrasi ve barış içinde çözme zamanı geldi” diyen Birdal, 29 Martta AKP’nin neoliberal saldırılarına, CHP’nin statükocu, Ergenekoncu politikalarına hayır denmesi gerektiğini de belirtti.
DTP Eşbaşkanı Emine Ayna ise, yaptığı konuşmada, düzenin açmazlarına dikkat çekti. Kürt halkının, sorunun çözümünden yana olduğunu açıklayan Ayna, bu temelde, 1990’lardan bu yana Kürtlerin Kürt sorununu çözeceğini söyleyen partilere oy verdiklerini, ama her defasında kendilerine şiddetle cevap verildiğini dile getirdi. AKP’nin ve Erdoğan’ın da “Kürt sorunu benim sorunumdur” dediğini, bu nedenle Kürt halkından oy aldığını, ama Erdoğan’ın da daha öncekiler gibi şiddetle yanıt verdiğini söyledi. Ayna, yaşanan sorunun bir ulusal sorun olduğuna dikkat çekti ve şöyle konuştu: “Kürt sorunu kültürel sorun değildir. Kürt sorunu türkülerimizi rahatça söyleyelim sorunu da değildir. Kürt sorunu ulusal bir sorundur.” Ayna, çözülen diğer ulusal sorunlar örnek alınarak Kürt ulusal sorununun çözülmesi gerektiğini söyledi. Ayna’nın konuşması sık sık alkış ve zılgıtlarla kitle tarafından desteklendi.
Derneğimiz UİD-DER de ezilen Kürt halkıyla dayanışmak üzere alanda yerini aldı. UİD-DER kırmızı flamalarıyla, coşkusuyla ve attığı sloganlarla dikkat çekti. Kortejde sık sık şu sloganlar atıldı: “Kürtlere Özgürlük, Kurdara Azadi”, “Kahrolsun Irkçılık Kürtlere Özgürlük”, “Kendileri Yönetse Bütün Halklar Bir Olur”. UİD-DER kortejinde ayrıca, dünyaya barışı ancak işçi sınıfının getireceği vurgusu yapıldı. İşçi sınıfının uluslararası birliğine ve dayanışmasına dönük sloganlarımızı da sıkça attık.
UİD-DER’in coşkusu Kürt kadınlarının ve gençlerinin oldukça ilgisini çekti. Kürt kadınları ve gençleri sık sık gelip UİD-DER’i tanımak isteyen sorular sordular ve yaşanan coşkunun örnek teşkil ettiğine dikkat çektiler. UİD-DER’in “Kürtlere Özgürlük!” biçiminde sloganı Kürt yoksul halkı tarafından hem miting alanına girerken hem de çıkarken alkışlarla karşılandı ve sloganlara eşlik edildi. Atılan sloganlar ve kurulan sıcak ilişkiler halkların kardeşliğinin birer örneği niteliğindeydi. Türk işçilerin ve sosyalistlerin kendi sorunlarına sahip çıktığını görmeleri Kürt emekçileri memnun etti. Kürt emekçiler egemen güçler karşısında gerçek dostlarının kim olduğunu sınıf içgüdüleriyle kavramaktadırlar.
Miting alanında derneğimizin bülteni İşçi Dayanışması’nı da dağıttık. Özellikle tekstil sektöründe yoğun olarak çalışan Kürt işçi kardeşlerimiz bültenimize büyük ilgi gösterdiler ve sorunlarına dikkat çektiler. Kürt işçileri, ezilen bir halkın mensubu olarak ezilmekle kalmıyorlar, işçi olarak da sömürülüyorlar. Yani iki taraflı bir ezilmişlikle karşı karşıyalar. Kürt işçi kadınlar ise üçlü bir ezilmişlik yaşamaktadırlar. Bültenimizi dağıtırken bu sorunlar üzerine sohbet ettik ve örgütlenip mücadele etmek gerektiği üzerinde durduk.
Renkli görüntülere sahne olan Newroz kutlamaları, söylenen türküler ve çekilen coşkulu halaylarla son buldu. Newroz’un ateşi ezilen ve sömürülen Kürt kitlelerinin ve onların davasına sahip çıkan Türk işçi ve sosyalistlerinin yüreğinde bir kez daha büyüdü. Şimdi görev, Newroz alanında büyüyen ateşi, işçilerin birliğini ve halkların kardeşliğini haykırmak, kapitalizme ve emperyalist savaşlara dur demek için 1 Mayıs’a taşımaktır.
Yaşasın İşçilerin Birliği Halkların Kardeşliği!
Bütün Ülkelerin İşçileri Birleşin!
Karkerên Hemu Welatan Yekbin!
Sinter Direnişi Sürüyor
UİD-DER Yürüyor Mücadele Büyüyor
Son Eklenenler
- İzmir’de Tekgıda-İş Sendikasının örgütlü olduğu Oryantal Tütün Paketleme (OTP), TTL Tütün ve Sunel Tütün fabrikalarında süren grevler anlaşmayla sonuçlandı. Genel-İş Sendikasında örgütlü İzmir Konak Belediyesine bağlı MER-BEL işçileri düşük ücret...
- Dünyada ve Türkiye’de olup bitenler üzerine sohbet ederken genç bir işçi kardeşimiz, “valla artık haberlere bakmıyorum, zaten benim kendi derdim başımdan aşkın” dedi. Aslında hepimizin derdi başından aşkın. Ama belki de bu nedenle çevremizdeki...
- Sömürüye başkaldırının sembolü, tüm dünya işçilerinin ortak duygularla ve taleplerle alanlara çıktığı, evrensel bir mücadele günü olan 1 Mayıs yaklaşıyor. Yüreği 1 Mayıs coşkusuyla, sınıfsız ve sömürüsüz bir dünya özlemiyle çarpan tüm işçilere selam...
- 2 Nisan 2024’te İstanbul Beşiktaş’ta Masquerade isimli gece kulübünde çıkan yangında 29 işçi yaşamını yitirmişti. Aileler aradan geçen bir senede adaletin sağlanmamış olmasına, asli kusurluların tutuklanmamasına tepkili. Mahkemeye sunulan ikinci...
- Arjantin’de faşist devlet başkanı Javier Milei’nin 2023 yılı sonunda iktidara gelmesinden bu yana işçiler üçüncü kez genel greve çıktı. Genel İş Konfederasyonu’nun (CGT) çağrısıyla 10 Nisan Perşembe günü ülke çapında 24 saatlik grev gerçekleşti....
- Panayırdaki gösteri için adam avazı çıktığı kadar bağırarak müşteri çekmek istiyormuş ama gösteri o kadar kötüymüş ki kimse adama kanıp gösteriye gitmiyormuş. Panayır açılalı epey olmuştur ve çığırtkana kanarak girenlerin söyledikleri de kulaktan...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşıyor. Peki, hangi koşullarda karşılıyoruz 1 Mayıs’ı? İşçiler, emekçiler olarak hepimiz ağırlaşan sorunlarımızın çözülmesini, üzerimizdeki baskının hafiflemesini istiyoruz....
- Kocaeli Gebze’de bulunan Alman sermayeli Erlau Metal fabrikasında işçiler, Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şube’de örgütlendi. Sendika yakın zamanda Çalışma Bakanlığından yetki belgesini almasına rağmen işveren yetki itirazında bulundu....
- Kasım 2024’te Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer tutuklanarak görevden alınmış ve ardından belediyeye kayyum atanmıştı. İşçiler üzerinde baskı uygulayan kayyum yönetiminin tazminatlarını ödemeden, haklı gerekçe göstermeden pek çok işçiyi...
- Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) geçtiğimiz hafta Özel Program ve Proje Uygulayan Eğitim Kurumlarına Öğretmen Atama ve Yönetici Görevlendirme sonuçlarını açıkladı. Sonuçların açıklanmasının ardından eğitim sendikaları atamaların ölçülebilir ve somut...
- Gerek dünyada gerekse yaşadığımız ülkede öyle olaylar, öyle gelişmeler yaşanıyor ki ilk bakışta her şey çok bilinmeyenli bir matematik denklemi gibi karmaşık ve anlaşılmaz görünebilir. Nasıl ki matematikte karmaşık problemleri çözebilmek için...
- İrfan Yalçın’ın “Ölümün Ağzı” romanı, 1940’lı yıllarda Zonguldak köylüsünün “mükellef” adı altında bedavaya çalıştırıldığını belgeleyen bir tanıklıktır. Dönemin tek partili rejiminde, İsmet İnönü madeni teftişe gittiğinde, karşısına dizilen...
- Ha geldi, ha gelecek, yok yok bu sene gelmeyecek derken Yaren leylek Bursa’nın Karacabey ilçesinde, Uluabat Gölünün kıyısında balıkçı Âdem amcayla buluştu. On dört yıllık dostluk! Adı gibi yarenlik yapıyor Âdem amcaya. Aslında kimsenin haberi...