Kartal’da Binler Barış Mitinginde Buluştu

Savaş, açlık ve yoksulluk dünyanın dört bir yanında emekçi halkların canını yakmaya devam ediyor. Halklar birbirine düşmanlaştırılıyor, emperyalistlerin savaşa ve silahlanmaya ayırdığı pay gittikçe artıyor, ekonomik krizin ağır faturası ise işçi ve emekçilere kesiliyor. İşçilerin payına sürekli artan zamlar, düşük ücretler, işsizlik ve sefalet düşüyor. Ancak mücadeleci işçi ve emekçiler savaşa karşı barış, baskılara ve yasaklara karşı demokrasi ve özgürlük taleplerini haykırmaktan vazgeçmiyor. 1 Eylül Dünya Barış Günü dolayısıyla birçok kentte alanlara çıkan on binlerce emekçi savaşların son bulması için barış taleplerini yükseltti.
İstanbul’da ise İstanbul Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla binlerce kişi ekonomik, sosyal, siyasal talepleriyle 1 Eylül’de Kartal Meydanı’nda bir araya geldi. “Emeğimizi ve Demokrasiyi Savunmak İçin Barış Şart!” diyen emekçiler, Kartal Meydanı’na yürümek üzere toplanma noktasında buluştu. Yürüyüşe başlamadan önce halaylar çekildi, marşlar söylendi, sloganlar haykırıldı. Mücadele örgütümüz UİD-DER de “Halkın İradesinin Yok Sayılmasına ve Savaş Kışkırtıcılığına Hayır! Hak Gasplarına, İşsizliğe ve Yoksulluğa Son!” pankartıyla toplanma alanında kortejini oluşturdu. Çeşitli işyerlerinden, fabrikalardan gelen işçiler, emekçi kadınlar, öğrenciler ve genç işçiler UİD-DER kortejinde barış ve özgürlük taleplerini haykırdı. UİD-DER kortejinden “Emperyalist Savaşa Hayır!”, “Kapitalistler İçin Dökecek Kanımız Yok”, “Kriz, Savaş, İşsizlik, Çözüm İşçi İktidarında!” sloganları yükseldi. Barış türküleri ve mücadele ezgileri söylendi. Ardından sloganlar ve alkışlar eşliğinde Kartal Meydanı’na doğru yürüyüşe geçildi.
“Savaşa Karşı Barış, Kayyumlara Karşı Halk İradesi!” sloganıyla düzenlenen mitinge DİSK, KESK, TTB, TMMOB, demokratik kitle örgütleri, HDP dâhil çeşitli siyasi partiler ve Barış Anneleri katıldı. CHP milletvekilleri de mitinge katılarak destek verdi. Özgürlük ve demokrasi mücadelesinde yaşamını yitirenler anısına gerçekleştirilen saygı duruşunun ardından, tertip komitesinin katılımcıları karşılamasıyla miting başladı. Tertip komitesi adına sahneye çıkan Atilla Özdoğan, konuşmasına savaşa karşı barışı savunanları selamlayarak başladı. Özdoğan, işçi ve emekçilerin 31 Mart ve 23 Haziran seçimlerinden kat be kat fazlasını yapabileceklerini, bu hayatı yaratanın emekçiler olduğunu ve emperyalist savaşların emekçilerin çıkarına olmadığını vurguladı. Özdoğan, konuşmasını şu sözlerle bitirdi: “Bizleri ayrıştırarak bölmeye çalışıyorlar. Buna müsaade etmeyeceğiz. Kürdüyle, Türküyle, Lazıyla, Çerkeziyle, Alevisiyle bütün ezilenler birleşip saraya da saltanatlarına da hayır diyeceğiz!” Daha sonra, yerine kayyum atanarak görevinden alınan Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk’ün mesajı okundu.
Gölge Kültür’ün seslendirdiği ezgilerin ardından devam eden mitingde ortak açıklamayı Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı ile oyuncu ve yazar Orhan Alkaya okudu. Açıklamada “İki dünya savaşının kayıplarını, acılarını, tahribatını görmüş olan dünyamızda barış hâlâ kazanılamadı. Barış sloganlarını duvarlara, defterlerine yazan gençlerimiz hâlâ vurulur, gözaltına alınır. Savaş makineleri, hâlâ milyonlarca insanı öldürmeye, yerinden, yurdundan etmeye devam ediyor. Libya’da, Suriye’de, Afganistan’da, Yemen’de yaşandığı gibi! Akdeniz, bir ölü deniz ve mülteci mezarlığına dönmüştür. Emeğimizi ve demokrasiyi savunmak için barış şarttır.” denildi. Savaşın ve silahların sesinin, yoksulluğun, açlığın, işsizliğin, mülteci dramının ve kadın cinayetlerinin sesini bastırdığı ifade edilen açıklamada, ülkede ekonomik krizin arka plana atılarak bir mermi fiyatının tartıştırıldığı, işçi ve emekçilerin sefaletinin meşrulaştırıldığı, toplu sözleşme görüşmelerinde işçi ve emekçilere sefalet ücretinin dayatıldığı belirtildi. Açıklamada son olarak “Oyumuza, irademize, ortak yaşama ve kardeşliğe sahip çıkacağız” denilerek barış ve demokrasi mücadelesinin sürdürüleceği vurgulandı.
Miting, müzik dinletisiyle son buldu.
Bu Sistem Acı Üretiyor!
Son Eklenenler
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri, 1 Eylül Dünya Barış Günü kapsamında 31 Ağustos Pazar günü Kadıköy’de bir miting düzenleyeceklerini duyurdu. Miting çağrısı, Mecidiyeköy’de bulunan Tüm Bel-Sen İstanbul Şube binasında 27 Ağustosta...
- Toplamda 6,5 milyon kamu emekçisi ve emeklisini ilgilendiren 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde, anlaşma sağlanamadı. Kamu İşveren Heyeti ile konfederasyonlar arasında görüşmeler çıkmaza girdiği için, süreç Kamu Görevlileri Hakem Kuruluna...
- İzmir’den İstanbul’a belediye çalışanları, ücretlerinin geç veya eksik ödenmesi, tazminatlarının ve yan haklarının ödenmemesi nedeniyle çeşitli eylemler yapıyor. Evlerini geçindirmekte zorlanan emekçiler, alacaklarının bir an önce ödenmesini talep...
- 600 bin kamu işçisini ilgilendiren Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü (KÇP) süreci, kamu işçilerinin taleplerinin görmezden gelinerek sefalet zammına imza atılmasıyla sonuçlandı. Harb-İş İstanbul Şube Başkanı Murat Yalçınkaya ile Kartal...
- Grev yerindeki bir sohbet sırasında bir işçi kardeşimiz çocuğunun aşçılık bölümünü seçtiğini anlatırken bu durumun onu üzdüğünü şu sözlerle dile getirmişti: “Biz istedik ki bizim gibi işçi olmasın, mühendis olsun, doktor olsun, ezilmesin. Ama olmadı...
- Biz Gebze’den bir grup UİD-DER’li işçi olarak Omsa Metal direnişini ziyaret ettik. Direnişçi işçilerle sorunlarımız üzerine sohbet ettik.
- Kapitalist sistemin tarihsel krizi, siyasi iktidarın sermaye sınıfının çıkarlarına göre yürüttüğü politikalar biz emekçileri derinden etkiliyor. Açlık sınırı altında kalan sefalet ücretlerine mahkûm edilmiş durumdayız. Bizler insanız, sadece...
- Metal işkolunda grup toplu iş sözleşmesi yaklaşıyor. Bu sözleşme MESS ve metal işkolunda örgütlü bulunan Birleşik Metal-İş, Türk Metal ve Çelik-İş sendikaları arasında gerçekleşecek. Biz işçiler bir araya geldiğimizde futbol üzerine konuşur, sohbet...
- BM destekli Entegre Gıda Güvenliği Aşaması Sınıflandırması (IPC), Gazze’de yaklaşık 500 bin kişinin yaşadığı yerleşim bölgesinde kıtlık ilan etti. Gazze’de açlıktan ölenlerin sayısı her geçen gün artıyor. İsrail’in uyguladığı bu soykırımı protesto...
- Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu, taleplerini iletmek için 22 Ağustosta konfederasyon genel merkez binası önünde toplanarak Cumhurbaşkanlığına yürümek istedi. Kamu emekçilerinin yürüyüşü polis tarafından engellendi. Emekçiler sendika binası önünde...
- Hatay’dan İstanbul’a emekçiler rant uğruna evlerinden, tarım arazilerinden, geçim kaynaklarından ediliyorlar. Hatay Samandağ’da gece vakti alınan acele kamulaştırma kararıyla arazilerine giren ve narenciye ağaçlarını söken iş makinelerini durduran...
- Türkiye’de sayıları 16 milyona yaklaşan emeklilerin büyük bölümü, açlık sınırının altında maaşlarla yaşamaya çalışıyor. Yaşlılık dönemlerini huzur içinde geçirmesi gereken emekliler; temel ihtiyaçlarını karşılayamıyor, kiralarını ödeyemiyor,...
- Jack London’ın 1900’lü yılları resmettiği “Uçurum İnsanları” kitabını geçtiğimiz günlerde, arkadaşlarla birlikte okuduk. Yaşadığımız bazı şeyler nasıl da bu kitapta anlatılanları çağrıştırıyor.