KESK: “Zamlar Geri Alınsın”

Asgari ücretin açlık sınırının altında olduğu, yaşam koşullarının daha da zorlaştığı şu günlerde doğal gaza kısa aralıklarla ve fahiş miktarlarda yapılan zamlar, işçi ve emekçilerin çilesini bir kat daha arttırdı. KESK Ankara Şubeler Platformu, 1 Ekimde, AKP hükümetinin zam bombardımanına eklediği %10’luk doğalgaz zammını bir basın açıklaması ile protesto etti. Saat 18.00’da YKM önünde toplanan kitle Başbakanlık Ek Binasına yürümek istedi. Ancak kitle, polis tarafından engellendi. Basın açıklaması polis barikatı önünde gerçekleştirildi. Eylem boyunca, “Savaş Hükümeti İstemiyoruz!”, “AKP Elini Emekçinin Cebinden Çek!” dövizlerini taşıdılar. “Zam Zulüm İşkence İşte AKP!”, “Doğalgaz Zammı Geri Alınsın!”, “AKP Elini Cebimizden Çek!” sloganları atıldı.
Basın açıklamasını KESK Ankara Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Hüseyin Kaya yaptı. Kaya, konuşmasına şu soruyla başladı: “Siyasi iktidarın ‘ekonomi iyiye gidiyor, büyüyoruz’ söylemlerine karşın biz emekçiler her geçen gün daha da yoksullaşıyoruz. İşçi, memur, esnaf, köylü, asgari ücretli açlık sınırında yaşarken ekonomideki büyümeden kimler yararlanıyor?” Tayyip Erdoğan’ın şimdiye kadar zam isteyen işçiye, memura, üreticiye “yetmiş milyonun hakkını kimseye yedirmem” dediğini hatırlatan Hüseyin Kaya, hükümete, “Ey hükümet, bu yetmiş milyon kimlerden oluşuyor?” diye seslendi. Kaya, yapılan zamları “Yunanistan’a benzemeyeceğiz, İspanya olmayacağız” diyerek savunan ve adeta müjde gibi sunan AKP hükümetinin kendilerini uyanık, emekçileri ise saf yerine koyduğunu belirtti.
Hüseyin Kaya, benzine, otomobile, içkiye yapılan zamlardan sonra sıranın doğalgaz ve elektriğe geldiğini hatırlatarak şöyle devam etti: “Doğalgaza ve elektriğe yapılan %10 zam, kış aylarına girerken halkın belini bükecektir. Anlaşılacağı gibi, içkiye yapılan zammı nasıl sadece içki içenler ödemiyorsa, doğalgaza yapılan zammı da sadece doğalgaz kullananlar ödemeyecektir. Bütün halk bu zamdan etkilenecektir.”
Kaya, memurlara yapılan komik zam miktarına da tepki gösterdi: “Toplu sözleşme sürecinde memura %4+4 ücret artışını reva gören siyasi iktidar, iş zamma geldi mi ücret artışına göre kat be kat fazla zam yapmaktan çekinmemektedir. Bu zamlar bir hastalığa işaret etmektedir. Bu zamlar ekonomide tehlike çanlarının habercisidir. Biz emekçileri gelecekte daha kötü günler bekliyor demektir.” Kaya, basın açıklamasını şu sözlerle bitirdi: “Benzine, doğalgaza, elektriğe yapılan zamlar, suya, toplu taşıma araçlarına, sebze-meyveye, kısacası temel tüketim maddelerine yansıyacaktır. Bu nedenle yapılan zamların hemen geri alınmasını istiyoruz!”
Son Eklenenler
- Bazı zenginlerin “ölmeden yapılacaklar listesi”nde dünyanın en yüksek tepesi olan Everest’e tırmanmak vardır mesela. Zaman zaman sosyal medyada bu insanların “başarı”larını anlatan çeşitli videolar, haberler çıkar karşımıza.
- Şeker-İş Sendikasının örgütlü olduğu Kütahya Şeker Fabrikasında, Mart ayından bu yana süren toplu sözleşme görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 30 Ağustosta başlayan grev, 3’üncü gününde sürüyor.
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla İstanbul Kadıköy’de yapılan mitinge binlerce kişi katıldı. Kadıköy Söğütlüçeşme’de toplanan kitle, “Savaşa ve Sömürüye Karşı Demokrasi ve Barış Kazanacak” pankartı arkasında rıhtımdaki miting...
- Türk-İş’e bağlı Koop-İş Sendikasının örgütlü olduğu Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) Türkiye genelindeki 1003 kurumunda çalışan 10 bin kamu işçisi 29 Ağustosta greve çıktı.
- Güvenliğin ve danışmanın olduğu katta her 5 dakikada bir “sistemsel hata ve arıza olduğu için tüm katlarda hizmet verilemiyor” şeklinde anonslar yapılıyordu. Önce güvenliğe gidip bu yapılanın yanlış olduğunu, insanlara memurların iş bıraktığının...
- Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca adlı romanında Yaşar Kemal, sömürülenlerle sömürücüler arasındaki büyük çelişkiyi anlatır. “Çünkü” der, “sömüren güçlü azınlıkla, sömürülen ve güçsüz sanılan çoğunluk, her çağda vardı. Ama bu çelişki...
- İktidarın “Kamu Çerçeve Protokolü” sürecindeki tutumunu protesto etmek için yapılan bir eylemin ardından bir kadın işçi çevresindeki insanlara sordu: “Bu sene hiç kiraz yediniz mi?” Bu soruya evet diyen tek bir kişi çıkmadı. Kilosu 700 lirayı aşan...
- Mücadele örgütümüz UİD-DER’in saflarında yer almış her işçi kardeşimizden, çoğu zaman övgü dolu sözler duyarız. Bu sözler tesadüf değil, UİD-DER’in sınıf mücadelesinin tarihsel deneyimlerinden süzülüp gelen mücadele kültürünün bir sonucudur. Ben de...
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri, 1 Eylül Dünya Barış Günü kapsamında 31 Ağustos Pazar günü Kadıköy’de bir miting düzenleyeceklerini duyurdu. Miting çağrısı, Mecidiyeköy’de bulunan Tüm Bel-Sen İstanbul Şube binasında 27 Ağustosta...
- Toplamda 6,5 milyon kamu emekçisi ve emeklisini ilgilendiren 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde, anlaşma sağlanamadı. Kamu İşveren Heyeti ile konfederasyonlar arasında görüşmeler çıkmaza girdiği için, süreç Kamu Görevlileri Hakem Kuruluna...
- İzmir’den İstanbul’a belediye çalışanları, ücretlerinin geç veya eksik ödenmesi, tazminatlarının ve yan haklarının ödenmemesi nedeniyle çeşitli eylemler yapıyor. Evlerini geçindirmekte zorlanan emekçiler, alacaklarının bir an önce ödenmesini talep...
- 600 bin kamu işçisini ilgilendiren Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü (KÇP) süreci, kamu işçilerinin taleplerinin görmezden gelinerek sefalet zammına imza atılmasıyla sonuçlandı. Harb-İş İstanbul Şube Başkanı Murat Yalçınkaya ile Kartal...
- Grev yerindeki bir sohbet sırasında bir işçi kardeşimiz çocuğunun aşçılık bölümünü seçtiğini anlatırken bu durumun onu üzdüğünü şu sözlerle dile getirmişti: “Biz istedik ki bizim gibi işçi olmasın, mühendis olsun, doktor olsun, ezilmesin. Ama olmadı...