Kıdem Tazminatının Fona Devredileceğini Bilmiyordum
Tuzla’dan bir kadın işçi

Geçenlerde, Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği’nden bir arkadaşımın, UİD-DER’in internet sitesinde, kıdem tazminatının kaldırılmaması için katıldıkları bir eylemin haberini bana okutmasıyla kıdem tazminatının bireysel fona devredileceğini öğrenmiş oldum.
Kıdem tazminatı, işçinin haklı sebeplerle işyerinden ayrılırken veya işten çıkartıldığı zaman işveren tarafından iş kanunu gereğince işçiye vermek zorunda olduğu bir tazminattır. Emeklilik için gerekli olan prim gününü doldurmadığı takdirde, kendi isteği ile işten ayrılan işçi kıdem tazminatına hak kazanmaz diye biliyordum.
Şimdiye kadar evlenen kadınlar, askere giden erkekler ve 3600 gün primi olan 15 yıl çalışmış işçiler kıdem tazminatını alıyorken, tazminatın bireysel fona devredilmesi halinde bunun mümkün olamayacağını, üstelik işçinin 30 yılın ardından emekli olması halinde 100 bin yerine 40 bin lira alabileceğini öğrendim. Bize müjde diye sunulan kıdem tazminatının fona devredilmesi durumunda mevcut haklarımız gasp edilecek. Bunun neresi müjde? Patronlar istedikleri zaman işçileri işten çıkarırken, işinden olan işçinin, kıdem tazminatını almaması adaletsiz değil mi?
Ne yazık ki, benim de içinde bulunduğum milyonlarca işçi “müjde” adı altında yapılan bu haksızlığın tam olarak farkında değil. Bu nedenle de mümkün olduğu kadar işçilere içinde oldukları vahim durumun anlatılması ve bu haksızlığa karşı mücadele edilmesi gerekiyor.
İşçisin, İşçiyiz, İşçi Sınıfıyız!
Son Eklenenler
- Ha geldi, ha gelecek, yok yok bu sene gelmeyecek derken Yaren leylek Bursa’nın Karacabey ilçesinde, Uluabat Gölünün kıyısında balıkçı Âdem amcayla buluştu. On dört yıllık dostluk! Adı gibi yarenlik yapıyor Âdem amcaya. Aslında kimsenin haberi...
- 11 Nisan’da Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Emek ve Demokrasi Güçleri ve öğrenciler birçok ilde tutuklu öğrencilerin serbest bırakılması talebiyle basın açıklamaları gerçekleştirdi. İstanbul’da KESK İstanbul Şubeler Platformunun...
- Yunanistan’da işçi ve emekçiler bir kez daha kamu ve özel sektörde 24 saatlik genel grev gerçekleştirdi. Tembi tren felaketinin ikinci yıldönümü olan 28 Şubatta tarihindeki en büyük grev ve protestolara sahne olan Yunanistan’da, 9 Nisanda bir kez...
- KESK’e bağlı Eğitim Sen, Birleşik Kamu-İş’e bağlı Eğitim-İş ve Hürriyetçi Eğitim Sen, 10 Nisanda birçok ilde Milli Eğitim Müdürlükleri önünde, kent meydanlarında, sendika şubelerinde proje okullara yapılan keyfi atamalara karşı basın açıklamaları...
- Üzerine sayfalarca yazı yazılabilecek, saatlerce sohbet edilebilecek bir konunun en öz, en çarpıcı halidir sloganlar… Hele ki işçi sınıfının sloganları! Birkaç kelimeyle büyük anlamlar sırtlanırlar. Kimisi somut bir talebi anlatır, kimisi bir...
- Ankara’nın Beypazarı ilçesinde bulunan Çayırhan Maden Ocağında 10 Nisanda gece vardiyası sırasında meydana gelen patlamada 2’si ağır olmak üzere 14 işçi yaralandı.
- Evrensel sağlık kapsamı; tüm insanların ihtiyaç duydukları sağlık hizmetlerine, ihtiyaç duydukları yer ve zamanda, mali sıkıntı çekmeden erişebilmeleri anlamına gelir. Sağlığın geliştirilmesinden, hastalıkların önlenmesine, rehabilitasyon ve...
- Gençlik yılları insanın en güzel, en verimli, en dinamik yılları olarak tanımlanır. Fakat gençlerin dinamizmleri yok ediliyor, gelecekleri ve hayalleri çalınıyor, toplum nefessiz bırakılıyor. Kapitalizm genç kuşaklara bir gelecek vaat etmiyor....
- Ruhunda özgür bir dünyanın umudunu taşıyan, yüreği bencil çıkarlarla değil, toplumsal kurtuluş özlemiyle çarpan sevgili büyüklerimiz ve değerli genç arkadaşlarımız, merhaba!
- Rejimin 19 Martta başlattığı saldırı dalgasına karşı başlayan protestolarda öğrenci gençler kitlesel katılımıyla dikkati çekmişti. Günlerce süren eylemlerde, polis barikatlarına, polisin şiddetli müdahalesine rağmen alanları terk etmeyen yüzlerce...
- Çünkü büyük kapitalist ülkeler, milyonlarca emekçinin vergileriyle oluşan bütçeleri sağlık, eğitim, barınma gibi temel ihtiyaçlara değil daha fazla silahlanmaya akıtıyorlar. Baskıcı ve otoriter uygulamaları arttırıyor, demokratik hak ve özgürlükleri...
- Türkiye’de siyasal gelişmelerin hızlandığı, her bakımdan zorlu, her bakımdan ağır bir süreçten geçiyoruz. İşçi ve emekçiler, emekliler, gençler olarak enflasyonun hız kesmesini, hayat pahalılığının son bulmasını, geçim derdinin hafiflemesini...
- Sosyal medya platformlarında her gün yeni bir trend beliriyor, insanlar yeni bir akımın peşinden koşturuluyor. Dün “lokma dünyası”, yakın zamanda “Dubai çikolatası” peşinde koşan insanlar, yarın farklı bir yiyecek ya da akımla tüketim sarmalına...