Buradasınız
Güzel Günler, Gülen Yüzler
Gebze’den genç bir işçi

Metal sektöründe çalışarak hayatını kazanmaya çalışan genç bir işçi arkadaşınızım. UİD-DER’le yeni tanışmış bir işçi olarak, tanık olduğum bir olayı sizlerle paylaşmak istiyorum.
İşçi Dayanışması bültenimizi işçilere ulaştırmak üzere Hasköy Sanayi Sitesine gitmek için derneğimizde buluştuk. Bültenlerimizi alarak yola koyulduk. Hasköy yetişkinler kadar çocuk yaşta işçilerin de uzun ve yorucu çalışma saatlerine, düşük ücretlere, iş kazalarına maruz kalarak çalıştığı bir cehennem. İşçilerin öğle arası saatine denk gelen bir vakitte orada olmuştuk. Şapkalarımızı başımıza geçirdik ve bültenlerimizi işçilere tane tane vermeye başladık. Afiyet olsun diyerek başladığımız sohbetlerden biri beni derinden etkiledi. İşçilerin öğle yemeğinden çıkmasını bekliyorduk. Lokantanın yanında oturan ve yaşları 13-17 arası değişen genç kızlarla, 50’li yaşlarda teyzeler dikkatimi çekti. Bülten vermek üzere yanlarına gittim. Selam verdikten sonra bültenimizi uzattım. O ana kadar her şey normaldi. Ta ki genç kızların bülteni alıp teşekkür ettikleri ana kadar. Teşekkür ederek gülümsedikleri anda dişlerinin bu yaşta çürük ve diş aralarının da garip bir biçimde boş olduklarını gördüm. Kötü bir görüntüydü. Bu görüntü karşısında şaşırdım, çünkü bu genç yaşta böylesi diş çürüklüğü ve ağız etrafındaki kıllanmanın normal bir bakımsızlıktan olamayacağı çok açıktı. “Merakımı mazur görün” diyerek bunun sebebini sordum. İşçi kızlar da anlatmaya başladılar.
Çalıştıkları atölyede birtakım kimyasal maddelerin olduğunu ve bu maddelere hiçbir koruma önlemi olmadan çıplak elle temas ettiklerini söylediler. Kimyasal maddelerin yaratmış olduğu tahribat yüzlerinden okunmaktaydı. Sonra avuçlarını gösterdiler. O kimyasal maddelerin sadece dişlerinde değil avuçlarında da iz bıraktığını söylediler. O an gencecik yaşlarında berbat koşullarda çalışmak zorunda bırakılan o gözlere baktım. Dişlerinin hepsi çürümüş, yüzünde izi geçmeyecek tahribatlar olan, avuç içlerindeki izleriyle gencecik kızların yaşayabilecekleri duyguları düşündüm ve üzüldüm. Sonra kendi kendime şunu söyledim: Çirkin olan bu kızlar değil, bu küçük yaştaki insanları sağlıksız bir ortamda çalışmaya mahkûm etmektir çirkinlik. Üç kuruş para karşılığında insanların güzelliğini, sağlığını, gençliğini elinden alan bu vahşi, bu adaletsiz, bu vicdansız sistemdir çirkin olan. Gençliğimizi hayatımızı elimizden alan bu sisteme karşı tek çaremiz örgütlenmektir. Örgütlü işçilerin karşısında hiçbir kuvvet duramaz. Güzel günler, gülen yüzler işçi sınıfının örgütlü mücadelesinin eseri olacaktır.
YAŞASIN ÖRGÜTLÜ MÜCADELEMİZ!
Son Eklenenler
- İngiltere’de işçi ve emekçiler, İsrail’in Gazze’de yürüttüğü soykırıma karşı her Cumartesi günü yüz binler olup meydanlara çıkıyorlar. Ulusal Demiryolu, Denizcilik ve Ulaştırma İşçileri Sendikası (RMT), bu eylemlere geniş katılım sağlıyor. UİD-DER,...
- Otobüs yolculuğunda 81 yaşında Menemenli bir Yörük amca ile tanıştım. O yaşında hâlâ kâğıt toplayarak geçimini sağlamaya çalıştığını anlattı. Çocukları olmamış. Eşinin küçük tarlalarının işlerinin dışında çalışmasına karşı çıkmış. “Benim kazandığım...
- 31 Mart 2024’te yapılan yerel seçimler sonrası CHP yönetimindeki İzmir Çiğli Belediyesi, bütçe yok diyerek 146 işçiyi işten attı. Verilen kararlı mücadelenin sonucunda 50 işçinin işe iadesi yapıldı. Yaklaşık 1 yıldır mücadele eden ve verilen sözlere...
- KESK Ankara Şubeler Platformu basın açıklaması yaparak Sayıştay’ın giyim yardımı ücretinin çalışanlardan geriye dönük olarak talep edilmesini protesto etti. Tüm Emeklilerin Sendikası, Türkiye genelinde düzenlediği eylemlerle düşük ücretlerle...
- İspanya’nın başkenti Madrid’de 25 Mayıs Pazar günü on binlerce emekçi sağlıktaki özelleştirme politikalarına karşı sokakları doldurdu. Kamu sağlık hizmetlerinin yıllardır sistematik olarak ortadan kaldırıldığını belirten sağlık işçileri ve emekçiler...
- Tren yolculuğumda, karşı koltukta cam kenarında oturan bir kadın dikkatimi çekti. Yüz çizgileri 50 yaşında gibiydi ama yaşı 38’miş. Eşini Soma’daki katliamda kaybetmiş bir madenci eşiydi. Manisa’da bir gıda fabrikasında çalışıyor, Soma’da çocukları...
- İnsanın gençlik dönemleri heyecan doludur, coşkuludur, dinamizm yüklüdür. Gençliğin bu hali var olanı sorgulayan, ezber bozan, sınırları zorlayan, değişim isteyen düşünce yapısının da temelini oluşturur. Bundan birkaç ay önce bu ifadelerle Türkiye...
- 1 Mayıs’ta da taleplerimizi haykırmak için meydanlardaydık. Sağlık ve eğitim başta olmak üzere her alanda kamu harcamalarının giderek daha çok kısıldığı, sağlık ve eğitim sisteminin çöktüğü, hizmetlerin daha niteliksiz ama daha pahalı hale geldiği...
- 2012 yılının Mayıs ayıydı. UİD-DER’in kış ayları boyunca sürdürdüğü “Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz” kampanyasında 62 bin imza toplanmıştı. UİD-DER’li işçiler, o dönemde milletvekili olan Sırrı Süreyya Önder ile beraber Meclis’te yapılan...
- Ruhen ve zihnen sağlıklı bir insan haksızlığa uğradığında, zulme tanık olduğunda rahatsız olur, bunu dile getirme, itiraz etme, tepkisini ortaya koyma ihtiyacı duyar. Normal koşullarda bu haksızlığın giderilmesini sağlamak ister. Gücü yetiyorsa bunu...
- Kapitalizm öyle bir ekonomik ve toplumsal düzendir ki insanların vefa, bağlılık, sevgi gibi duygularını bile istismar eder, tüketimi kışkırtmak için kullanır. Bunu öyle bir sinsilikle yapar ki normal koşullarda uzak durmamız gerektiğini düşündüğümüz...
- Geçtiğimiz günlerde bir marketin önünde, lise öğrencisi bir gencin beş market çalışanı tarafından depoya sürüklenmeye çalışıldığını gördüm. Müdahale ettim. Genç, iki parfüm çaldığını itiraf etti. Korkmuştu, gözleri büyümüştü. Market çalışanlarından...
- Erik ağaçları durmuşsa çiçeğe/ Işıldamışsa kavakların yaprakları/ Sular yürümüşse söğütlerin dallarına/ Sarmışsa madımaklar çimenleri/