“Stop War, Peace Right Now!” Rally Attacked by Bombs
Labour, Peace, Democracy Rally called by left wing trade union confederations and labour organisations (DİSK, KESK, TMMOB and TTB) in Ankara with the main slogan “Stop War, Peace Right Now!” was attacked by bombs. The blasts were in front of the Ankara main train station where unions, parties and other groups were organising their columns just before the beginning of the march. The death toll is above one hundred and there are more than 300 injured.
These bombs take aim at those masses coming up against AKP drifting whole society into crisis, chaos and war. They demanded a peaceful democratic solution to the Kurdish question and raised the slogan “Stop War, Peace Right Now!” Strangely enough, against general Turkish state practice, there was almost no police presence around. But immediately after the blasts, armoured police vehicles came up and attacked with water cannons and tear gas the crowd that gathered around the dead and wounded people on the ground. Although this was a clearly massive massacre with tens of people lying in blood on the ground, ambulances began to arrive only after 30-40 minutes. They were blocked by the police vehicles. All these “measures” were clearly aimed to increase the death toll.
These bombs are no different than those detonated in HDP rallies in the run up to the 7 June elections and in Suruç on 20 July. It is clear that the police and intelligence services that do anything whenever they wanted did not take any precautions. It is not a coincidence that this attack took place at a time when the upcoming elections are just a few weeks ahead and quite a large section of society is against the warmongering policies of the AKP government. The rulers intend to intimidate broad masses to make them stay away from street actions and pacify them, which means clearing the road for carrying out their plans. This massacre is also an attempt at casting a blow to the quest for peace and fraternity. The rulers seek to maintain their rule by dividing the working masses, sowing seeds of enmity against each other.
As socialist workers who defend the unity of workers and fraternity of peoples and carry on a struggle to stop capitalist exploitation and unjust wars, our hearts are bleeding. Our anger at the rulers grows day by day. We, as UID-DER, extend our condolences to all families of those who lost their lives and also wish immediate recovery to those who are injured.
We should get rid of Erdoğan and his AKP together with their warmongering policies which set aside the peace process regarding the Kurdish question, plunge the country into crisis and chaos pushing it towards the flames in the Middle East. It is a must to get united and smash the rulers’ schemes on the basis of unity of workers and equality and fraternity of peoples. This is an urgent task more than ever!
Solidarity Message from Doro-Chiba
Our Solidarity Message to KCTU
Son Eklenenler
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’ı geride bıraktık. 1 Mayıs’ta Türkiye’nin dört bir yanında gerçekleşen mitinglere yüzbinlerce sendikalı sendikasız işçi, işsiz, emekli, emekçi kadın, genç katıldı. İşçi ve...
- Türkiye’nin dört bir yanında sendikalaşmak isteyen işçiler çeşitli engellerle karşılaşıyor, işten atılıyor, baskıyla sindirilmek isteniyor. Bursa’da Öz İplik-İş Sendikası’nda örgütlendikleri için işten atılan ve direnişlerine devam eden Durak...
- Türkiye tarihindeki en büyük işçi katliamı olan Soma Katliamı davasında daha önce yargılanmayan 28 kamu görevlisi ilk kez hâkim karşısına çıktı. Katliamın 10. yılında görülmeye başlanan kamu davasının ilk duruşması 8 Mayısta Soma 2. Asliye Ceza...
- Merhaba işçi ablalarım, abilerim. Ben İzmir’de yaşayan bir lise öğrenciyim. Ben de UİD-DER ile 1 Mayıs’a katılmak için İstanbul’da yaşayan teyzeme geldim. İlk defa 1 Mayıs’a katıldığım için sizlerle duygularımı paylaşmak istiyorum.
- Bu sene de 1 Mayıs’ı ağır şartlarda karşıladık. Bir tarafta ekonomik yıkım diğer tarafta savaş, göç sorunu ve işsizlik. Biz işçilerin birikmiş nice sorunu bulunuyor, toplum nefessiz bırakılıyor. İşte bu şartlar altında UİD-DER işçilere umut oldu,...
- Türkiye’de işçiler, reel ücretlerin düşmesi, çalışılmış günlerin ücretinin dahi patronlar tarafından gasp edilmesi gibi sorunlarla boğuşuyorlar. Diğer taraftan sağlık emekçileri ticarethaneye dönüştürülen sağlık sisteminin dayattığı ağır iş yüküyle...
- Geçen gün metal işçisi arkadaşımla bir araya geldik. Çayımızı içerken sohbet etmeye başladık. Konumuz toplu iş sözleşmesiydi.
- İlk kez UİD-DER’le 1 Mayıs’a gelen arkadaşımız, 1 Mayıs’ın daha önce duyduklarından, anlatılanlardan bambaşka bir şey olduğunu söyledi. Kadınlar, çocuklar, işçiler el ele halaylar çektik, hepimiz kardeş gibiydik.
- Merhaba, ben İzmir de yaşayan bir gencim. İstanbul’a UİD-DER’le 1 Mayıs’a katılmak için geldim. 1 Mayıs öncesi hazırlıklar için derneğe gittim. Çok sıcak bir ortam ve dayanışma duygusu sarmıştı her yeri.
- Sarayları süsleyen altın, sultanların ve soyluların yaşamında zenginliğin en önemli ölçüsü olmuştur. Fakat bu zenginliği üreten zamanın köleleri ve günümüzün işçileri için bu maden her zaman acı, gözyaşı ve ölüm getirmiştir. Altın madenlerinde...
- Çalıştığım işyerinde uzun yıllardır çalışan ve EYT yasası çıktıktan sonra SGK’ya başvurup emekli olanlar var. Malûm, emeklilik maaşı iktidar eliyle kuşa çevrildi. Bizim patron da sayıları azımsanmayacak kadar çok olduğu için EYT’li işçileri bir an...
- DİSK, 3 Mayısta Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) Ankara’daki merkez binası önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Burada konuşan DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, TÜİK’in enflasyon sepetindeki maddelerin fiyat listesini 2 yıla yakın bir...
- Geçenlerde yeğenimle sohbet ederken “kolajenlerin içerisinde en kalitelisi hangisi bilgin var mı?” diye sordu. Ben de doğal olarak “bir sağlık sorunun mu var, neden kolajen kullanma gereği duyuyorsun?” diye sordum. O da yarı utanarak “hep güzel...