Kıdem Tazminatının Fona Devredileceğini Bilmiyordum
Tuzla’dan bir kadın işçi
Geçenlerde, Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği’nden bir arkadaşımın, UİD-DER’in internet sitesinde, kıdem tazminatının kaldırılmaması için katıldıkları bir eylemin haberini bana okutmasıyla kıdem tazminatının bireysel fona devredileceğini öğrenmiş oldum.
Kıdem tazminatı, işçinin haklı sebeplerle işyerinden ayrılırken veya işten çıkartıldığı zaman işveren tarafından iş kanunu gereğince işçiye vermek zorunda olduğu bir tazminattır. Emeklilik için gerekli olan prim gününü doldurmadığı takdirde, kendi isteği ile işten ayrılan işçi kıdem tazminatına hak kazanmaz diye biliyordum.
Şimdiye kadar evlenen kadınlar, askere giden erkekler ve 3600 gün primi olan 15 yıl çalışmış işçiler kıdem tazminatını alıyorken, tazminatın bireysel fona devredilmesi halinde bunun mümkün olamayacağını, üstelik işçinin 30 yılın ardından emekli olması halinde 100 bin yerine 40 bin lira alabileceğini öğrendim. Bize müjde diye sunulan kıdem tazminatının fona devredilmesi durumunda mevcut haklarımız gasp edilecek. Bunun neresi müjde? Patronlar istedikleri zaman işçileri işten çıkarırken, işinden olan işçinin, kıdem tazminatını almaması adaletsiz değil mi?
Ne yazık ki, benim de içinde bulunduğum milyonlarca işçi “müjde” adı altında yapılan bu haksızlığın tam olarak farkında değil. Bu nedenle de mümkün olduğu kadar işçilere içinde oldukları vahim durumun anlatılması ve bu haksızlığa karşı mücadele edilmesi gerekiyor.
İşçisin, İşçiyiz, İşçi Sınıfıyız!
Son Eklenenler
- Genel-İş Sendikası İstanbul Anadolu Yakası 4 No’lu Şube ile Kartal Belediyesi yönetimini temsil eden SODEMSEN arasında yürüyen görüşmelerden olumlu bir sonuç alınamaması üzerine Kartal Belediyesi işçileri 30 Ekimde greve çıkmıştı. Belediye...
- Sendikaya üye olan işçilerin önüne çok çeşitli engeller çıkartılıyor. Sendikanın örgütlendiği işyerinde toplu sözleşme yapma yetkisi alması için hem işkolu hem de işletme barajlarını aşması ve Çalışma Bakanlığından çoğunluğu sağladığına dair yetki...
- Tarkett işçileri 18 Eylülden bu yana grevlerini sürdürüyorlar. Taleplerini, mücadelelerinin nasıl başladığını, grevlerini şöyle anlatıyorlar:
- Ücretlerini arttırmak, sendikalaşmak, ücret gaspına dur demek için çeşitli sektörlerden işçiler grev ve direnişlerini sürdürürken her geçen gün bunlara yenileri ekleniyor. Kartal Belediyesi işçileri Toplu İş Sözleşmesi (TİS) masasında anlaşma...
- Dünya İşçi Sınıfının Yoksulluğa, Hak Gasplarına ve Emperyalist Savaşa Karşı Mücadelesi Devam Ediyor!Dünyanın dört bir yanında farklı sektörlerden on binlerce işçi ve emekçi artan yoksullaşmaya, hak gasplarına ve emperyalist savaşlara karşı mücadeleyi büyütmeye devam ediyor. Baskı ve tehditlere boyun eğmeyen işçiler, grevlerle, kitlesel eylemlerle...
- İşçi Dayanışması’nda her vesileyle vurguladığımız gibi kapitalizmde iki temel sınıf var. Yaşam biçimi, düşünme tarzı, çıkarları, hayattan beklentileri farklı olan iki sınıf: İşçi sınıfı ve sermaye sınıfı. Bu nedenle her kavram hangi sınıftan...
- 28 Ekim 2014’te Ermenek’te 18 madenci katledildi. Ermenek katliamı, ekmek kavgası uğruna yerin yüzlerce metre altına inen sarı baretlilerin yaşamdan koparıldığı ne ilk katliamdı ne de son olacaktı. Aynı yıl 13 Mayısta Türkiye tarihinin en büyük...
- Son günlerde de Polonez işçisi kadınların direnişlerini hayranlıkla ve umutla takip ediyorum. Uzun zamandır “grevlerde kadınlar nasıl tepki veriyor” diye kadın ağırlıklı grevleri dikkatle izliyorum. Sizlere de bu merakımdan dolayı karşıma tesadüfen...
- Bu sistemde kâğıt üzerinde herkesin özgür olduğu söylenir, herkesin eşit özgürlükleri varmış gibi sunulur. Ancak gerçeklik başkadır. Gerçeği algılamak için uyanık ve sınıf bilinçli olmak, “hangi sınıfın özgürlüğü?”, “ne çeşit bir özgürlük?” gibi...
- Adana’da SASA-PTA Üretim Tesisi Şantiyesinde çalışan işçilerin Yapı Yol-İş Sendikasıyla birlikte ücret gaspına karşı başlattıkları direniş kazanımla sonuçlandı. Karşıyaka Belediyesi Kent AŞ işçileri, belediye önünde eylem yaparak ücretlerinin...
- Her gün yeni bir vahşet, felaket, savaş haberi alıyoruz. Çünkü içinde yaşadığımız ekonomik ve toplumsal düzen vahşet, felaket, savaş üretiyor. Her gün bir önceki güne göre daha kötü bir dünya ve yaşama açıyoruz gözlerimizi. Beraber çalıştığım bir...
- Çoğu işçi kardeşimiz birlikte hareket etmenin, hak mücadelesi vermenin zor olduğuna inanıyor. Gerçekten de hak mücadelesinde kolay bir yol yok. Peki ama kölelik koşullarında çalışmak, sefalete boyun eğmek kolay mı? Bireysel çabalarla hayat...
- Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) üyesi sağlık emekçileri 24 Ekimde pek çok ilde basın açıklamaları gerçekleştirerek devletin sağlık politikalarını, sağlık emekçilerinin maruz kaldığı sömürüyü ve tüm bunların bir sonucu olan bebek...