Buradasınız
İşçi Kenti Gebze’de 1 Mayıs!
Gebze Sendikalar Birliği’nin çağrısıyla işçi kenti Gebze’de düzenlenen 1 Mayıs mitinginde alana işçilerin coşkusu damgasını vurdu. Gebze mitinginde Petrol-İş, TÜMTİS, Tez- Koop-İş, Tek Gıda-İş, Kristal-İş, Birleşik Metal-İş, Eğitim-Sen, Emekli-Sen, Eğitim-İş üyesi işçiler, TMMOB, HDP, EMEP ve çeşitli demokratik kitle örgütleri yer aldı. İşçilerin mücadele örgütü UİD-DER’in coşkulu korteji bu sene de göz doldurdu. Metal işçilerinin geçen sene başlattığı mücadeleye Gebze’den katılan ve başlattıkları direnişin ardından işten atılan Arçelik LG işçileri ve ZF Sachs işçileri de 1 Mayıs alanında yerlerini aldılar ve UİD-DER ile birlikte sermayeye karşı taleplerini haykırdılar.
Sabahın ilk saatlerinden itibaren Trafo Meydanı’nda toplanan işçiler, taleplerini ve sloganlarını haykırmaya başladılar. Dövizlerinde “Kiralık İşçiliğe Hayır”, “Özel İstihdam Bürolarına Hayır”, “Kıdem Tazminatının Yok Edilmesine Hayır”, “Çocuk İstismarcılığına Hayır” yazan sendikalı işçiler, kortejler oluşturup “Patronların Kölesi Olmayacağız”, “İşçilerin Birliği Sermayeyi Yenecek”, “Savaşa Hayır Barış Hemen Şimdi”, “Yaşasın 1 Mayıs!” sloganlarıyla yürüyüşe geçtiler. Yürüyüş sırasında kadın işçilerin kadın cinayetlerine, şiddete ve tacize karşı slogan ve talepleri de yankılandı.
Yürüyüş boyunca Gebzeli emekçilere seslenen, taleplerini haykıran binlerce işçi miting alanına “Yaşasın 1 Mayıs!” sloganıyla girdi. Tüm kitle alana girdikten sonra program, iş cinayetlerinde ve işçi sınıfı mücadelesinde yaşamını yitirenler için saygı duruşuyla başladı. Gebze Sendikalar Birliği Dönem Sözcüsü ve Petrol-İş Gebze Şube Başkanı Süleyman Akyüz, “İşçi kenti Gebze’yi tüm olumsuzluklara rağmen coşku ve kararlılıkla bayram yerine çevirdiniz, hoş geldiniz” diyerek kitleyi selamladı. 1 Mayıs’ın tüm işçilerin sömürü ve zulme karşı sesini yükselttiği ortak bir mücadele günü olduğunu hatırlatan Akyüz, bugün emeğe dönük saldırıların had safhada olduğunu ve emekçilerin susmasını, korkmasını bekleyenlerin en ağır saldırıları gündeme getirdiklerini ifade etti.
Akyüz, şöyle konuştu: “Bugün bu meydanda hepimiz biriz, aynı amaçla buradayız. Burada kadın-erkek, kamu-özel, taşeron-kadrolu, beyaz yakalı-mavi yakalı, kayıtlı-kayıt dışı ayrımı yapmadan tüm sektörlerden emekçiler olarak birlik ve beraberlik içerisinde sesimizi yükseltiyoruz.” Akyüz, konuşmasının devamında “Emekçilerin ne köle gibi kiralık olarak çalışmaya ne de kıdem tazminatını yedirmeye niyeti yoktur. Güvencesizleşme ve esnek çalışma saldırılarından vazgeçilmelidir. Patronların cepleri şişsin diye kelle koltukta çalışmayacağız. Yıllardır fabrikalarda, tezgâhlarda ve madenlerde estirilen sermaye terörüne daha fazla kurban vermek istemiyoruz” dedi. Sendikal örgütlenmenin önüne engeller dikilmesine, grevlerin yasaklanmasına tepki gösteren Akyüz, kadın işçilerin sorunlarına da değindi. Kadınlara ve çocuklara yönelik her türlü şiddeti ve baskıyı kınadı. Akyüz, sözlerini, “yaşasın birlik mücadele ve dayanışma, yaşasın 1 Mayıs, yaşasın sınıf dayanışması” diyerek bitirdi.
Akyüz’ün konuşması sırasında UİD-DER Kadın Komitesi’nin emekçi kadınları mücadeleye çağıran pankartındaki “Kadına Şiddete Hayır, Doğum ve Emzirme İzinleri Uzatılsın, Gece Vardiyası Yasaklansın, Her İşyerine Kreş!” talepleri kürsüden okundu.
Akyüz’ün ardından sahneye çıkan müzik grubunun türküleriyle alandaki işçiler halaya durdular. Kol kola, omuz omuza veren işçiler, geniş halay halkaları oluşturdular. Flama ve bayraklarını coşkuyla dalgalandırdılar. Sloganlarını haykırdılar.
Son Eklenenler
- Sendikaya üye olan işçilerin önüne çok çeşitli engeller çıkartılıyor. Sendikanın örgütlendiği işyerinde toplu sözleşme yapma yetkisi alması için hem işkolu hem de işletme barajlarını aşması ve Çalışma Bakanlığından çoğunluğu sağladığına dair yetki...
- Tarkett işçileri 18 Eylülden bu yana grevlerini sürdürüyorlar. Taleplerini, mücadelelerinin nasıl başladığını, grevlerini şöyle anlatıyorlar:
- Ücretlerini arttırmak, sendikalaşmak, ücret gaspına dur demek için çeşitli sektörlerden işçiler grev ve direnişlerini sürdürürken her geçen gün bunlara yenileri ekleniyor. Kartal Belediyesi işçileri Toplu İş Sözleşmesi (TİS) masasında anlaşma...
- Dünya İşçi Sınıfının Yoksulluğa, Hak Gasplarına ve Emperyalist Savaşa Karşı Mücadelesi Devam Ediyor!Dünyanın dört bir yanında farklı sektörlerden on binlerce işçi ve emekçi artan yoksullaşmaya, hak gasplarına ve emperyalist savaşlara karşı mücadeleyi büyütmeye devam ediyor. Baskı ve tehditlere boyun eğmeyen işçiler, grevlerle, kitlesel eylemlerle...
- İşçi Dayanışması’nda her vesileyle vurguladığımız gibi kapitalizmde iki temel sınıf var. Yaşam biçimi, düşünme tarzı, çıkarları, hayattan beklentileri farklı olan iki sınıf: İşçi sınıfı ve sermaye sınıfı. Bu nedenle her kavram hangi sınıftan...
- 28 Ekim 2014’te Ermenek’te 18 madenci katledildi. Ermenek katliamı, ekmek kavgası uğruna yerin yüzlerce metre altına inen sarı baretlilerin yaşamdan koparıldığı ne ilk katliamdı ne de son olacaktı. Aynı yıl 13 Mayısta Türkiye tarihinin en büyük...
- Son günlerde de Polonez işçisi kadınların direnişlerini hayranlıkla ve umutla takip ediyorum. Uzun zamandır “grevlerde kadınlar nasıl tepki veriyor” diye kadın ağırlıklı grevleri dikkatle izliyorum. Sizlere de bu merakımdan dolayı karşıma tesadüfen...
- Bu sistemde kâğıt üzerinde herkesin özgür olduğu söylenir, herkesin eşit özgürlükleri varmış gibi sunulur. Ancak gerçeklik başkadır. Gerçeği algılamak için uyanık ve sınıf bilinçli olmak, “hangi sınıfın özgürlüğü?”, “ne çeşit bir özgürlük?” gibi...
- Adana’da SASA-PTA Üretim Tesisi Şantiyesinde çalışan işçilerin Yapı Yol-İş Sendikasıyla birlikte ücret gaspına karşı başlattıkları direniş kazanımla sonuçlandı. Karşıyaka Belediyesi Kent AŞ işçileri, belediye önünde eylem yaparak ücretlerinin...
- Her gün yeni bir vahşet, felaket, savaş haberi alıyoruz. Çünkü içinde yaşadığımız ekonomik ve toplumsal düzen vahşet, felaket, savaş üretiyor. Her gün bir önceki güne göre daha kötü bir dünya ve yaşama açıyoruz gözlerimizi. Beraber çalıştığım bir...
- Çoğu işçi kardeşimiz birlikte hareket etmenin, hak mücadelesi vermenin zor olduğuna inanıyor. Gerçekten de hak mücadelesinde kolay bir yol yok. Peki ama kölelik koşullarında çalışmak, sefalete boyun eğmek kolay mı? Bireysel çabalarla hayat...
- Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) üyesi sağlık emekçileri 24 Ekimde pek çok ilde basın açıklamaları gerçekleştirerek devletin sağlık politikalarını, sağlık emekçilerinin maruz kaldığı sömürüyü ve tüm bunların bir sonucu olan bebek...
- Çalışma koşularımızın kötülüğünden, ücretlerimizin düşük olmasından ve genel sorunlarımızdan bahsederken “peki, bu durumda ne yapmalıyız” diye sorduğumuzda arkadaşlarımız kimi zaman “bu işyerinden bir şey olmaz” diyor.