O Küçücük Eller
İkitelli’den bir kadın büro işçisi

Her sabah iç çekerek bakmak o minik ellere, 8 yaşındaki o küçücük kapkara eller, arabaların altına yatan o minnacık bedenler. Saatin sekizinde okul sırasında kalem tutması gereken o simsiyah eller, koca koca sanayi makinelerinin arasında kaybolan o küçük bedenlerin gözlerindeki o titrek bakışları görmek. İçinde yaşattığı o gücü, o küçük iktidarı görmek. O eller küçücük yüreğine kocaman bir dünya sığdırıyordu, yaşam sevincini yitirmiş, fakat umutları hep bir köşede duruyordu. Onlar için işe gitmek, para kazanmak gurur verici.
Komşu çocuğunun okul önlüğü, gıcır gıcır ayakkabısı, beslenme çantası ve pek bir afilli sırt çantası olacak hep içinde. “Ne de yakışırdı bana” diyecek ve hepsi içinde kalacak. Derin bir iç çekecek ve sanayinin yolunu tutacak. Binlerce beden böyle hayattan mahrum kalacak, hayata hep 1-0 geriden başlayacak. Küçük ama aslında çok büyük bir yürek taşıyan yavrucaklar tamamen açgözlü patronların kurbanı olmuştur. Her şey aslında düşünülmüş, planlanmıştır. Patronlara göre o çocuk daha az paraya çalışacak, daha az yemek yiyecek, sigortası olmayacak, başına hiç dert açmayacak, kafası kızarsa tekmeyi basacak. Ee, şuncacık çocuğa üç kuruş para veriyoruz, az mı, diyor patronlar.
Hâlbuki o üç kuruşa o yavrucağın geleceğini çalıyorlar bile bile. Çünkü, patronların tek düşüncesi daha fazla kâr, daha fazla para. O eller de bu sömürü düzenin değişmesini istiyor ve aslında her sabah gözleriyle haykırıyorlar bunları. İmrenerek baktığı o şeyleri artık imkânsız olarak görmeye başlıyor.
Umutlarını zamanla yitiriyorlar, hep itilerek büyüyecek, büyüdüğünde cesaretsiz birisi olacağının farkında, ama böyle olmasını istemiyor o minik eller. Buna dur demenin zamanı geldi geçiyor. Nazım Hikmet ne güzel de yazmıştı, “elleriniz” diyerek haykırışlarını hissettirmişti bizlere. Ben de elleriniz demek istiyorum; o eller, hayatı yaratan o eller, her şeyin üstesinden gelir, yeter ki el ele olmasını bilelim ve yıkalım bu köhnemiş sömürü düzenini.
Son Eklenenler
- İnsanın gençlik dönemleri heyecan doludur, coşkuludur, dinamizm yüklüdür. Gençliğin bu hali var olanı sorgulayan, ezber bozan, sınırları zorlayan, değişim isteyen düşünce yapısının da temelini oluşturur. Bundan birkaç ay önce bu ifadelerle Türkiye...
- 1 Mayıs’ta da taleplerimizi haykırmak için meydanlardaydık. Sağlık ve eğitim başta olmak üzere her alanda kamu harcamalarının giderek daha çok kısıldığı, sağlık ve eğitim sisteminin çöktüğü, hizmetlerin daha niteliksiz ama daha pahalı hale geldiği...
- 2012 yılının Mayıs ayıydı. UİD-DER’in kış ayları boyunca sürdürdüğü “Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz” kampanyasında 62 bin imza toplanmıştı. UİD-DER’li işçiler, o dönemde milletvekili olan Sırrı Süreyya Önder ile beraber Meclis’te yapılan...
- Ruhen ve zihnen sağlıklı bir insan haksızlığa uğradığında, zulme tanık olduğunda rahatsız olur, bunu dile getirme, itiraz etme, tepkisini ortaya koyma ihtiyacı duyar. Normal koşullarda bu haksızlığın giderilmesini sağlamak ister. Gücü yetiyorsa bunu...
- Kapitalizm öyle bir ekonomik ve toplumsal düzendir ki insanların vefa, bağlılık, sevgi gibi duygularını bile istismar eder, tüketimi kışkırtmak için kullanır. Bunu öyle bir sinsilikle yapar ki normal koşullarda uzak durmamız gerektiğini düşündüğümüz...
- Geçtiğimiz günlerde bir marketin önünde, lise öğrencisi bir gencin beş market çalışanı tarafından depoya sürüklenmeye çalışıldığını gördüm. Müdahale ettim. Genç, iki parfüm çaldığını itiraf etti. Korkmuştu, gözleri büyümüştü. Market çalışanlarından...
- Erik ağaçları durmuşsa çiçeğe/ Işıldamışsa kavakların yaprakları/ Sular yürümüşse söğütlerin dallarına/ Sarmışsa madımaklar çimenleri/
- Adana ve Mersin’de faaliyet gösteren Toros Tarım tesislerinde Petrol-İş Sendikasında örgütlü 213 işçi, 21 Mayıs sabahı greve çıktı. UİD-DER’li işçiler olarak grevin 5. gününde Mersin’deki fabrikanın önünde grevci işçilere dayanışma ziyaretinde...
- Nakba’nın 77. yılında dünyanın dört bir yanında işçi ve emekçiler, Filistin halkına yapılan zulmü protesto ediyor, şehir meydanlarında kitlesel gösteriler düzenliyor. Dünya genelinde yüzbinlerce işçi ve emekçi, 77 sene önce Filistin halkının...
- Adana ve Mersin’de faaliyet gösteren Toros Tarım tesislerinde çalışan 213 işçi 21 Mayıs sabahı greve çıktı. Kocaeli Dilovası OSB ve İzmir Çiğli’de üretim yapan DYO Boya fabrikalarında eş zamanlı grev başladı.
- Karabağlar, İzmir’de ikamet ettiğim ilçedir. Mahallelerinin büyük çoğunluğunda işçi ve emekçiler yaşar. Küçük bir kesimse tuzu kuru, küçük burjuvalardan oluşur. Belediye bu zengin semtlere gösterişli hizmetler sunarken, yoksul mahalleler hep ikinci...
- Grevdeki Temel Conta işçileri 22 Mayısta fabrika önünde kitlesel basın açıklaması gerçekleştirerek işverenin grev kırıcı uygulamalarını ve saldırgan tutumunu protesto etti. Eyleme Türk-İş’e bağlı sendikalar, KESK İzmir Şubeler Platformu, Genel-İş...
- Küçük bir işçi çocuğu. Elinde, üstünde “Kreşe Gidemediğim İçin Greve Geliyorum” yazan kartonuyla poz vermiş. Muhtemelen annesi tarafından grev yerine getirilmiş. En küçük olmanın verdiği şirinlikle bütün işçilerin göz bebeği olmuş. Kreşte...