Öğlen Yemeği Sohbeti: Kripto Para
Tuzla Deri OSB’den bir metal işçisi

Çalıştığım fabrikada yemek molası yarım saat. Bu süre içerisinde yemekhaneye ulaşmalı, sıraya girip yemeğini almalı ve yemelisin. 3 arkadaş yakın masalara oturduk, malum virüs var ve kendimizi korumak için masalara tek kişi oturuluyor, ama bu sohbet etmemize engel olamıyor. Tam çorbamızı kaşıklamaya başladık ki bir arkadaşımın hali dikkatimi çekti. Elinde kaşık, gözü telefonda bir şeyi inceliyor. Sordum hemen neyi araştırdığını ve kripto para alanında yaptığı yatırımı takip ettiğini anladım. Kripto para hesabında çıkanları ve düşenleri çorbasını içerken pür dikkat takip ediyor. Öyle takip ediyor ki “ne çorbası içiyorsun” desen cevap veremeyecek kadar kriptoya fokuslanmış. Çorba bitene kadar anlatmaya başladı. Bu işe herkes kazanırken girdiğini, kötü gün için biriktirdiği üç kuruşu beş kuruş yaparım hevesiyle başladığını anlattı. Yaptığı yatırımın durumunun hiç de iç açıcı olmadığından bahsetti. Zaten şanssız olduğu için kötü zamana denk geldiğini ve zarar ettiğini, şimdi de çıkamadığını anlattı. En sonunda ise, elbet bir gün zengin olacağını, en azından işçi kalmamak için uğraştığını söyledi.
Diğer arkadaşım lafa girdi ve başından geçen bir olayı anlattı. O da bir ev sahibi olma umuduyla Fuzulevim diye bir yere yazılmış. Ama çıkarılan bir yasa sonucu bunların birçoğu kötü durumdaymış ve ne olacak ne bitecek, bilmiyormuş. Anlatmaya başladı; kredi çekip dünya kadar faiz ödemek istemediğini, herkesin bu yöntemle ev ve araba sahibi olduğunu, anlatıldığında ona çok mantıklı geldiğini ve ev alabilmek için başka şansının olmadığını söyledi. Bu esnada pilav ve yemeğimizi bitirip meyveye geçmiştik. O kadar şanssızdı ki tüm sistem o bu işin içine girince böyle bozulmaya başlamıştı. Fakat yılmak yoktu, bir yolunu bulup ev sahibi olması gerektiğini, yoksa geçinmenin çok zor olduğunu anlattı.
Menüdeki elmayı dişlerken UİD-DER web sitesinde çıkan “Elma Hadisesi” mektubunda anlatılan elma için mücadele eden işçiler geldi aklıma ve anlatmaya başladım. Dünyayı yönetenlerin bizleri bu oyunlarla nasıl oyaladıklarını, bir ev ya da zengin olabilme hayaliyle ömrümüzü tüketeceğimizi, aslında hepimizin ihtiyaçlarını karşılayacak kadar dünyada zenginlik olduğunu anlattım. “Bu zenginliğe ise üç kuruş paramızdan keserek, yatırım yaparak veya saadet zinciri benzeri oluşumlara katılarak değil, ancak işçilerin birleşmesi ile ulaşırız” dedim. “Bir işyerinde birleşince ücretlerimizi ve haklarımızı neredeyse iki katına çıkardık, bir de tüm dünyada birleşsek ne olur, siz düşünün” dedim. Dünyayı yönetenler bizlere boş hayaller satıyor. Bizim işçiler olarak tek kurtuluşumuzun bir araya gelmek ve omuz omuza vererek haklarımızı geliştirmek olduğunu anlatmaya çalıştım, çok kısa olan yemek molasını bitirirken.
Fiyatlar Gayet Uygun!
Son Eklenenler
- İranlı sınıf kardeşlerimiz, Sizlere Türkiye’den yazıyoruz. Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği (UİD-DER) üyesi işçiler olarak sizleri en içten duygularımızla selamlıyoruz. On yıllardır Filistin halkına yönelik zulmünü sürdüren İsrail, bugün ABD’...
- 11 Temmuzda Brezilya’nın birçok kentinde on binler, emek karşıtı politikaları ve saldırgan uygulamalarıyla tanınan eski başkan Bolsonaro’nun yargılanma sürecine müdahale ettiği gerekçesiyle Trump’ı protesto etti. Kenya’da geçtiğimiz yıl vergi...
- Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), 14 Temmuzda Ankara’da bulunan Genel Merkez binasında düzenlediği basın toplantısında 2026-2027 yıllarını kapsayan 8. Dönem Toplu İş Sözleşmesi taleplerini ve mücadele programını açıkladı. Basın...
- DİSK Emekli-Sen, 13 Temmuzda Çankaya Zübeyde Hanım Sosyal Tesisleri’nde “Emekli Buluşması” düzenledi. DİSK-AR tarafından hazırlanılan 2025 Emekli Raporu’nun kamuoyuyla paylaşıldığı etkinliğe DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, DİSK Emekli-Sen Genel...
- Haydarpaşa Dayanışması, son banliyö seferlerinin durdurulduğu 2013’ten bu yana Haydarpaşa Garında her Pazar günü “Ne Otel Ne Müze, Haydarpaşa Gardır Gar Kalacak!” pankartıyla basın açıklamaları gerçekleştiriyor. 13 Temmuz Pazar günü gerçekleştirilen...
- Modern tıbbın temel kurallarından biri elleri çok iyi yıkamak, el hijyenine dikkat etmektir. Peki, el yıkamanın bile geçmişte mücadele konusu olduğunu biliyor muydunuz? Ignaz Semmelweis, 1840’lı yılların sonunda, Viyana’daki bir kadın doğum...
- Hayat pahalılığı ve yüksek enflasyon karşısında işçi ücretleri erimeye devam ederken kamudan özel sektöre işçiler, düşük ücretlere karşı mücadele ediyor. Harb-İş Sendikası, 11 Temmuzda Ankara’da basın açıklaması yaparak sefalet zammı dayatmasına...
- Kamu çerçeve protokol süreci uzadıkça uzuyor. Savunma sanayi sözleşmesi hakem heyetine gönderildi. Diğer işkolları ise 3. teklifi bekliyor. Kamu çerçeve protokolü kamu işçilerinin asgari ücretini belirleyen bir protokoldür. Nisan 2024’te Anayasa...
- İspanya’nın Cadiz kentinde 23 Hazirandan bu yana süresiz grevde olan metal işçileri, 8 Temmuzda eylemlerini sonlandırdılar. Yetkili sendika UGT sendikasının işverenle imzaladığı ön anlaşmayı kabul etmeyen yaklaşık 30 bin metal işçisi, 18-19...
- 600 binden fazla kamu işçisini ilgilendiren Kamu Çerçeve Protokolü (KÇP) görüşmelerinde siyasi iktidarın dayattığı düşük zam oranları sağlık işçileri tarafından “sefalet dayatması” olarak değerlendiriliyor. Yüksek enflasyon ve ağır vergi yükü...
- Gebze Sendikalar Birliği, geçtiğimiz hafta İsrail’in Filistin’deki zulüm ve katliamını protesto etmek için bir eylem organize etti. Biz de UİD-DER’li işçiler olarak, zulme uğrayan Filistinli işçi ve emekçilerin haklı mücadelesine destek olmak için...
- 9 Temmuzda Hindistan genelinde milyonlarca işçi, emekçi, çiftçi ve genç, Modi hükümetinin işçi düşmanı politikalarına karşı ülke çapında greve çıktı. Kentlerden köylere, fabrikalardan tarlalara kadar yaşamı durduran dev grev, Hindistan’daki tüm...
- Annem, ablamla birlikte dördüncü katta oturur. Sokağa inmez ama mahallede, köyde, Almanya’daki akrabalarda ne olup bittiğini mutlaka bilir. Evden her çıktığımda balkonundadır. Selamlaşır, iki laf ederiz. Başımda bazen UİD-DER yazılı kırmızı şapkam,...