Buradasınız
Fiyatlar Gayet Uygun!
Bahçelievler’den bir eğitim işçisi

Cumhurbaşkanı Erdoğan geçtiğimiz günlerde, 1002 liralık alışverişinden sonra bu cümleyi kurdu: “Fiyatlar gayet uygun.” Biz işçi ve emekçilerin temel gıdaları olan bakliyat, makarna, ayçiçek yağı Erdoğan’ın alışveriş listesinde yer almadı. Peynir, yumurta, et, süt, sebze, meyve yoktu listede… Bisküvi, gofret, meyve suyu vardı. İyi ama Erdoğan neden işi gücü bırakıp market alışverişine gitme gereği duydu?
Birleşik Metal-İş Sendikası enflasyon araştırması raporuna göre; “Resmi enflasyon bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 19,3 artış gösterirken, gıda fiyatlarındaki artış yüzde 29,8 oldu. Bir önceki yıla göre yüzde 21,5 artışla 2826 lira olan asgari ücret, resmi verilere göre bile gıda fiyatları karşısında alım gücünü ciddi oranda yitirdi. Buna göre asgari ücretli geçtiğimiz yılın aynı ayına göre gıda karşısında alım gücünü reel olarak yaklaşık yüzde 6,2 oranında kaybetti.” Aynı rapora göre asgari ücretli bir işçinin toplam maaşıyla geçen yıl aldığı miktarda ayçiçek yağını bu yıl alabilmesi için maaşının 3741 lira olması gerekiyor. Aynı karşılaştırmayı tavuk eti için yaptığımızda maaşının 3812 lira, taze fasulye için 3916 lira, şeftali için 4213 lira, kabak için 4358 lira, salatalık için 5314 lira olması gerekiyor. Bu tablo reel ücretlerin nasıl eridiğini ve emekçi kitlelerin ne denli yoksullaştığını ortaya koyuyor.
Erdoğan’ı alışverişe çıkaran gerçek de budur. Öte yandan artık saklanamaz hale gelen hayat pahalılığı karşısında Erdoğan ve rejimi suçluyu da belirlemiş ve ilan etmiştir; fırsatçı market sahipleri… 20 yıldır yönetmekte oldukları ülkedeki sefalet, işsizlik ve hayat pahalılığı konusunda kendilerinin hiçbir sorumluluğu bulunmamaktadır, kendi iddialarına göre. Dahası bu sorunun çözümü için 1000 tane market açmayı çözüm olarak ileri sürmektedirler. Yine inşaat yine yeni rant kapıları! Erdoğan bir zamanlar “İşte bütün servetim bu yüzük!” diyerek başladığı siyaset macerasında bugün saraylara, uçak filolarına, ailesi üzerinden akıl almaz servetlere sahip bir politikacıdır. Eskiden kendisini işçi ve emekçilere yakın gösterme çabasındayken, uzun süredir böyle kaygıları da kalmamıştır. Dahası atıştırmalığa verdiği 1002 lira, işçi ve emekçilerin dünyasından ne kadar uzaklaştığının da göstergelerinden biridir.
İçinde olduğumuz 2021 yılı içinde iyice hissedilen yoksullaşma tüm işçi ve emekçilerin birinci sorunu haline geldi. İşyerimde sohbet ediyoruz, tüm işçi arkadaşlarımın durumu aynı. Yoksullaşıyoruz ve yakın gelecekte de bu durumu değiştirecek herhangi bir gelişme gözükmüyor. İşyerimdeki bir öğretmen arkadaş durumumuzu özetleyen çok güzel bir tespitte bulundu: “Bankalara ve devlete çalışıyoruz, ucu ucuna ay sonunu bir kredi kartından diğerine çevirerek çıkıyoruz. Kışın kombi yandığında ne olacağını bilmiyoruz.” Hâl böyleyken Erdoğan’ın “fiyatlar gayet uygun” demesi muhtemeldir ki kendi bütçesine göredir! Türkiye’nin işçi ve emekçileri için fiyatlar hiç de uygun değil ve herkes bu yalın gerçeği çok iyi biliyor. Günü geldiğinde bunun hesabının sorulması iyi bilinir. Tarih bunun pek çok örneğiyle doludur. Önemli olan enseyi karartmamak, sabırla, inançla bu zulme karşı mücadeleyi sürdürmektir.
Öğlen Yemeği Sohbeti: Kripto Para
İran’da İşçilerin Öfkesi Büyüyor
- Onlar Zevk-ü Sefa İçinde, İşçiye Gelince?
- “İstanbul’da Mezar Yeri Alamayız”
- Battaniyelere Değil Sınıfımıza Sarılalım
- Sağlıksız Gıdalara Mahkûm muyuz?
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- Hani Bu Topluma Güven Olmazdı!
- Sabancı’nın Mutlu Yaşam Sırları
- Rahat Yaşamın Sırrı
- Kent Ekmek Kuyruğu: “Ben Öyle İstediğim İçin”
- Sistem Ne Ölümüze, Ne de Dirimize Saygı Duyuyor!
- “7 Kitap, 7 Defter, 1 Litre Su, Yarım Ekmek”
- Siz Kimi Taşıyorsunuz Sırtınızda?
- Yalanlara Değil Birleşmeye İhtiyacımız Var
- Kupona ve Kuraya Bağlanan Umutlarımız
- “Artık Kiracı Kalmaz”, TOKİ’ye Hücum!
- Yoksulluk Utanılacak Bir Şey Değil!
- İşçi Aileleri ve Kreş Çilesi
- Yaz Tatilinde Kriz Var!
- “Yok mu Arttıran?”
- Bakan Nebati’den “Işıl Işıl” Yorumlar ve Uçurumlar
Son Eklenenler
- Sevgili işçi kardeşlerim, Tavşan korktuğu için kaçmaz, kaçtığı için korkar. Patronlar ve onların devleti de işçi sınıfının örgütlü gücünden ölümüne korktukları için saldırıyorlar. Örgütlü değilken bile bu kadar korkuyorlarsa, bir de işçi sınıfı...
- İngiltere’de işçi ve emekçiler, İsrail’in Gazze’de yürüttüğü soykırıma karşı her Cumartesi günü yüz binler olup meydanlara çıkıyorlar. Ulusal Demiryolu, Denizcilik ve Ulaştırma İşçileri Sendikası (RMT), bu eylemlere geniş katılım sağlıyor. UİD-DER,...
- Otobüs yolculuğunda 81 yaşında Menemenli bir Yörük amca ile tanıştım. O yaşında hâlâ kâğıt toplayarak geçimini sağlamaya çalıştığını anlattı. Çocukları olmamış. Eşinin küçük tarlalarının işlerinin dışında çalışmasına karşı çıkmış. “Benim kazandığım...
- 31 Mart 2024’te yapılan yerel seçimler sonrası CHP yönetimindeki İzmir Çiğli Belediyesi, bütçe yok diyerek 146 işçiyi işten attı. Verilen kararlı mücadelenin sonucunda 50 işçinin işe iadesi yapıldı. Yaklaşık 1 yıldır mücadele eden ve verilen sözlere...
- KESK Ankara Şubeler Platformu basın açıklaması yaparak Sayıştay’ın giyim yardımı ücretinin çalışanlardan geriye dönük olarak talep edilmesini protesto etti. Tüm Emeklilerin Sendikası, Türkiye genelinde düzenlediği eylemlerle düşük ücretlerle...
- İspanya’nın başkenti Madrid’de 25 Mayıs Pazar günü on binlerce emekçi sağlıktaki özelleştirme politikalarına karşı sokakları doldurdu. Kamu sağlık hizmetlerinin yıllardır sistematik olarak ortadan kaldırıldığını belirten sağlık işçileri ve emekçiler...
- Tren yolculuğumda, karşı koltukta cam kenarında oturan bir kadın dikkatimi çekti. Yüz çizgileri 50 yaşında gibiydi ama yaşı 38’miş. Eşini Soma’daki katliamda kaybetmiş bir madenci eşiydi. Manisa’da bir gıda fabrikasında çalışıyor, Soma’da çocukları...
- İnsanın gençlik dönemleri heyecan doludur, coşkuludur, dinamizm yüklüdür. Gençliğin bu hali var olanı sorgulayan, ezber bozan, sınırları zorlayan, değişim isteyen düşünce yapısının da temelini oluşturur. Bundan birkaç ay önce bu ifadelerle Türkiye...
- 1 Mayıs’ta da taleplerimizi haykırmak için meydanlardaydık. Sağlık ve eğitim başta olmak üzere her alanda kamu harcamalarının giderek daha çok kısıldığı, sağlık ve eğitim sisteminin çöktüğü, hizmetlerin daha niteliksiz ama daha pahalı hale geldiği...
- 2012 yılının Mayıs ayıydı. UİD-DER’in kış ayları boyunca sürdürdüğü “Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz” kampanyasında 62 bin imza toplanmıştı. UİD-DER’li işçiler, o dönemde milletvekili olan Sırrı Süreyya Önder ile beraber Meclis’te yapılan...
- Ruhen ve zihnen sağlıklı bir insan haksızlığa uğradığında, zulme tanık olduğunda rahatsız olur, bunu dile getirme, itiraz etme, tepkisini ortaya koyma ihtiyacı duyar. Normal koşullarda bu haksızlığın giderilmesini sağlamak ister. Gücü yetiyorsa bunu...
- Kapitalizm öyle bir ekonomik ve toplumsal düzendir ki insanların vefa, bağlılık, sevgi gibi duygularını bile istismar eder, tüketimi kışkırtmak için kullanır. Bunu öyle bir sinsilikle yapar ki normal koşullarda uzak durmamız gerektiğini düşündüğümüz...
- Geçtiğimiz günlerde bir marketin önünde, lise öğrencisi bir gencin beş market çalışanı tarafından depoya sürüklenmeye çalışıldığını gördüm. Müdahale ettim. Genç, iki parfüm çaldığını itiraf etti. Korkmuştu, gözleri büyümüştü. Market çalışanlarından...