Okulların Masrafları Emekçilerin Sırtına Yıkılıyor!
Avcılar’dan bir kadın işçi

Zamlar borsa misali günden güne yükseliyor. Bu pahalılığa okul masrafları eklenince işler çıkışsız bir hale geliyor. Emekçi kadınlar her gün okul beslenme çantalarına ne koyacaklarını düşünmek zorunda kalıyor. Birçok çocuk okula aç gidiyor. Okulda ücretsiz ve sağlıklı bir öğün yemeği çocuklara çok gören devlet, okul giderlerini de velilerin sırtına yıkmış durumda. Yakında öğretmenlerin maaşını da işçi ailelerine ödetirlerse şaşırmayız.
Çocukları okula giden bir kadın arkadaşımla sohbet ederken uzunca bir of çekip ekonomik sıkıntıları sıralamaya başladı. Anlattıklarını sizinle paylaşmak istedim. Şöyle diyor: “Ben iki kız çocuğu okutuyorum. Kızımın biri özel çocuk, eşim tek başına çalışıyor. Ben de evde iş yapıyorum. Kendimi işleri yetiştirmek için paralıyorum. Okul yönetimi bütün masrafları bizlerin üzerine yıkıyor. Fakat bunun karşılığında istediğimiz gibi bir eğitim söz konusu değil. Böyle olunca öğretmenlerle de sorun yaşıyoruz. Derste anlattığı konuları anlayan anladı, anlamayana da evde annesi ya da babası anlatmaya çalışıyor. Kızıma okuma yazmayı ben öğrettim. Devlet, velileri de okuldaki öğretmenleri de kendi haline bırakmış durumda. Biz aile olarak evimizin masraflarıyla zor baş ediyoruz. Küçük çocukların bir de marka takıntıları var. Geçenlerde kızımın arkadaşı, ‘teyze Nurgül’e izin verir misin? Zara’ya alışveriş yapmaya gidelim’ diye geldi. Benden izin almaya çalışıyor. ‘Siz gidin, biz gelemeyiz’ dedim. Eve gelince de kızıma neden Zara’dan elbise alamayacağımızı anlatmaya çalıştım. Sonuçta çocuk, ister istemez arkadaşının aldığını kendisi alamadığı için içten içe dert ediyor. Yani bizleri yoksulluğun içine itip ‘ne haliniz varsa görün’ diyorlar. Bu yaşananların hiçbirini hak etmiyoruz.”
Evet, işçi sınıfı olarak tabi ki insani olmayan bu yaşam biçimini hak etmiyoruz. Bir tarafın alabildiğine zenginleştiği bir tarafınsa dibin dibini gördüğü bir düzen adaletli midir? İşçiler olarak hangi sektörde olursak olalım haksızlığa, yoksulluğa karşı birlikte sesimizi yükseltelim.
Ya Beni İşten Atarlarsa?
Son Eklenenler
- Kültür Radyo Televizyonu (KRT) çalışanları Mart ayından bu yana ödenmeyen ücret ve sosyal hakları için 4 Haziranda iş bıraktı. 5 Haziranda İstanbul Maslak’taki KRT binasının önünde “İşçiyiz Haklıyız Kazanacağız” diyerek toplanan kanal çalışanları,...
- İstanbul Tuzla’da bulunan ve Petrol-İş Sendikası İstanbul 2 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Reckitt Benckiser fabrikasında 27 Mayısta başlayan grev kararlılıkla sürüyor. UİD-DER’li işçiler olarak, bayrama mücadeleyle giren grevci işçileri grevlerinin...
- ABD ve İngiltere gibi emperyalist devletlerin desteğini arkasına alan İsrail’in Filistin halkına yönelik katliamları kadın, bebek, çocuk, genç, yaşlı on binlerce masum insanın yaşamını aldı, almaya devam ediyor. Egemenler, kendi çıkarları uğruna...
- Toplumda gelecekle ilgili düşünceler ve planlar genellikle maddiyat üzerinden oluşuyor. İyi bir eğitim, iyi bir iş, iyi bir kariyer… Bunları yerine getirince ekonomik ve sosyal açıdan rahat yaşamak mümkünmüş gibi düşünülüyor. Ama sömürü düzeni olan...
- Petrol-İş Sendikası Gebze Şubesinin örgütlü olduğu Kocaeli Çayırova’da bulunan Portakal Plastik ve Porvil fabrikalarında 7 Mayısta başlayan grev 3 Haziranda anlaşmayla sona erdi. Petrol-İş Sendikası Genel Merkezinde Petrol-İş Genel Merkez...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı İZELMAN, İZENERJİ ve Egeşehir şirketlerinde çalışan yaklaşık 23 bin işçi, DİSK’e bağlı Genel-İş Sendikasının öncülüğünde 29 Mayıs’ta greve çıktı. Grev yedinci gününde sürerken, grevi ve işçilerin mücadelesini...
- İzmir Büyükşehir Belediyesine ait İZELMAN, İZENERJİ ve Egeşehir’de çalışan Genel-İş üyesi yaklaşık 23 bin işçi, toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde düşük ücret dayatılmasına karşı ve eşit ise eşit ücret talebiyle 29 Mayısta greve çıktı. Belediye...
- Her 1 Mayıs sabahını gecesinde uyuyamadığım, bir an önce sabahı karşılamanın heyecanıyla beklerim. Tüm dünyada milyonlarca işçi renk, ırk, ülke gözetmeksizin alanlara meydanlara çıkıyor ve tek yürek oluyor! Taleplerimiz ve mücadelemizde ortaklaşıyor...
- Neden “UİDER” değil, UİD-DER” dediğimi anlatmak istiyorum size. Geçtiğimiz günlerde bir işçi kardeşimiz bana UİD-DER’in açılımını sordu. Yanıtladım: “Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği, kısaca UİD-DER.” Fakat internette arama yaparken kısaltmayı...
- Son yıllarda egemenlerin ekonomik ve siyasi krizlerden söz ederken “fırtına” ya da “kasırga” benzetmesine çok sık başvurduklarına şahit oluyoruz. Mesela JP Morgan CEO’su 2022’de yaklaşan ekonomik belirsizlikleri tarif etmek için “ekonomik kasırga”...
- Bazı insanlar vardır, kalpleri sadece kendileri için değil, tüm insanlık için, yeryüzünün tüm canlıları için özgürlük tutkusuyla çarpar. Tıpkı Haziran ayında sonsuzluğa uğurlanan üç yürek işçisi gibi. 3 Haziran 1963’te Nâzım Hikmet’in, 2 Haziran...
- UİD-DER’de emekçi kadınların bir araya geldiği bir etkinlikte çocuklarla ilgilenmek için kreşte görevliydim. Yaşları 3 ile 10 arasında değişen 7-8 çocuk vardı. Hangi oyunları oynamak istediklerini sorduğumda, içlerinden biri oyun oynamak...
- ABD’de yaşıyor olsaydık, muhtemelen Türkiye’de olduğu gibi, en çok konuşacağımız konuların başında gelecekti ekonomi. Son yıllarda ABD’den Türkiye’ye işçi ve emekçiler düşük ücretlerden kamu hizmetlerinin kısıtlanmasına benzer sorunlarla...