Buradasınız
Ya Beni İşten Atarlarsa?
Gebze’den genç bir metal işçisi

Son 9 ayda 1409 işçi kardeşimiz iş cinayetlerinde yaşamını yitirdi. Binlerce işçi arkadaşımız da iş kazalarında yaralandı. O yaralanan işçilerden biri de benim. İş kazasına sebep olan ihmalkârlıklar bir yana, iş kazası sonrası yaşadıklarımı anlatmak istiyorum.
İş kazası sonucunda ayağım kırıldı. Bir aydan fazla rapor aldım ve raporum hâlâ devam ediyor. Patronlar bizim can güvenliğimizden çok kârlarını düşündükleri için biz işçilerin mağduriyetlerini görmezden geliyorlar. Sermaye sahiplerinin gözünde iş kazası geçiren bir işçi, üretimi sekteye uğratıp patronun kârını azaltmış sayılır. Bundan dolayı patronlar sanki sorun yaratan işçiymiş gibi davranırlar. İş kazasına sebep olan kusurlu araç gereçleri, kusurlu makine ve işleyişleri düzeltmek yerine işçiyi işten çıkartırlar.
Ben de şu anda geçirdiğim iş kazasından dolayı işten çıkartılma tehlikesiyle karşı karşıyayım. Biliyorum ki Türkiye’de benim gibi bu durumla karşılaşan binlerce işçi kardeşimiz var. Patronlar işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerini almakla yükümlüler. Ama yükümlülüklerini yerine getirmiyorlar. Peki, iş güvencesi için nasıl önlemler alınıyor? 4857 sayılı İş Kanununda haklı veya haksız fesih durumları düzenlenmiş fakat yetersiz kalıyor. İş kazası geçiren bir işçiyi işten atmak kanun dışıdır. Fakat buna rağmen sermaye sahipleri kanunları rahatça çiğneyebiliyorlar.
Bugün patronlar hak tanımıyorlar, hukuk tanımıyorlar. Başımızdaki rejimin sermayenin çıkarlarına hizmeti, işçiye gelince hak tanımazlığı sınır tanımıyor. İşten atılma saldırısına bireysel olarak her işçi karşı çıkar. Fakat iktidarı arkasına almış sermaye sahiplerine karşı koyabilmenin ve iş güvencemizi garanti altına alabilmenin yolu, işçilerin bireysel değil toplu olarak tepki göstermesinden geçer. İşçileri birleştirecek olan güç, işçiden yana örgütler ve sendikalardır. İşyerlerimizde, sendikamızda, işçiden yana örgütlerde, UİD-DER’de birleşip iş güvencemiz için mücadele etmeliyiz.
- Toplu Konut Değil, Toplu Mezar!
- Örgütlenmeye İhtiyacımız Var
- Kâr Hırsı Doğayı ve İşçileri Katlediyor
- Gençlerimiz Ölmeye Devam Ediyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Sağlıksız ve Kötü Çalışma Koşullarına Karşı Birleşelim
- Mesleki Eğitim mi Kâr Hırsı mı?
- Hayatımızı Değiştirecek Parolayı Unutmayalım!
- Gizli Açlık Tehlikesi Büyüyor
- Biz Mücadele Edersek Her Şey Düzelir!
- Hasköy Sanayi Sitesinden Sonra Şimdi Sıra Kimde?
- Ya Beni İşten Atarlarsa?
- İSG-SEN Ankara’da Siyah Baret Eylemi Yaptı
- Patronların Prestiji Yangın Riskinden Daha Önemli
- “El Cerrahisi 7/24 Yanınızda”
- Yangından Haberimiz Bile Olmadı!
- TMO Silosundan Fabrikalara Patlamalar ve Yangınlar Ne Anlatıyor?
- Aşırı Sıcaklar İşçi Sağlığı ve Güvenliğini Tehdit Ediyor
- Teknoloji Çağındayız Ama İşçiler Çalışırken Ölüyor!
- Örgütsüzlüğümüzün Bedeli: Artan İş Cinayetleri
- “Geçinemiyorsan Memleketine Dön”
- Asgari Ücret Zammından Sonra…
- Asgari Ücret Asgari Zam Gördü!
- Rakip Değiliz
- Sağlık Alanında Birleşik Mücadele Şart!
- Metal İşçileri Yasak Tanımıyor, Grev Coşkusu Sürüyor
- Metal Sektöründe Bir Kez Daha Grev Yasağı
- Grevlerden Direnişlere İşçilerin Mücadelesi Büyüyor
- Direniş Çadırına Tezek Döktüren Korku
- Grev ve Direnişler Dayanışmayla Büyüyor
- Her Şeyin İçinde ve Her Şeyin Dışındayız
- Her Şey Karşıtıyla Vardır
- EYT’liler Emeklilik Haklarını Mücadeleyle Kazandılar
- Bu Cesareti Nereden Alıyorlar?
- İlk Adımlarını Direnişte Atan, “Eylem” Adını Alan Çocuklarımız
- “Hayal Vergisi” de İster misin?
- Türkiye’de Asgari Ücret Düşük Değilmiş!
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- Yine, Tekrar, Bir Daha Şahlanıyoruz!
- Ucuz Bir Hayatı Neden Bu Kadar Pahalıya Yaşıyoruz?
Son Eklenenler
- Bundan 168 yıl önce Amerika’da tekstil işçileri uzun çalışma saatlerine, düşük ücretlere, insanlık dışı çalışma koşullarına karşı mücadele veriyorlardı. Fabrikada çıkan yangında 128 kadın işçi yanarak hayatını kaybetti. 8 Mart işte bu yüzden...
- Son yıllarda giderek artan sorunlar biz emekçilerin yaşam koşullarını daha da katlanılmaz hale getirdi. Biz emekçi kadınlar, hayatın yükünü omuzlarımızda hep daha fazla hissederiz. Çocuklarımızın eğitimiyle ilgili pek çok sorun yaşarız ama tek...
- İşçi sınıfının haklarına yönelik saldırılar artarak devam ediyor. Sendikasız işyerlerinde verilen maaşlar bir ev kirasını karşılamıyor. Sendikalı ve çalışma koşullarının görece biraz daha iyi olduğu işyerlerinde ise patronlar işçilerin mücadele...
- Emekçi kadınlar olarak işyerlerimizde, hayatın her alanında çeşitli sorunlar yaşıyoruz. İşçi anneler olarak yaşadığımız en temel sorunlardan biri kreş sorunumuz mesela. Çocuklarımız hasta olursa ya da kreş kapalı olursa ne yapacağız, onları kime...
- Unutmak ve hatırlamak… Unutmakla hatırlamak birbirinin zıddıdır, biri varsa öbürü olamaz. Niye unutulur, niye hatırlanır; neler unutulur, neler hatırlanır? Bugün yaşananlar yalnızca bugünle ilgili olamaz; dün, bugün ve yarın birbirleriyle bağlıdır....
- Kuşaktan kuşağa aktarılan 8 Mart mirası, bugün bizim ellerimizde. Bu miras bize işçi sınıfının ve emekçi kadınların tüm sorunlarının çözümünün birlik ve mücadele olduğunu gösteriyor. Engellerin mücadeleyle aşılacağını gösteriyor. Bugünün mücadeleci...
- 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü, biz emekçi kadınların, işçi sınıfımızın günü…160 yıldan daha uzun bir geçmişe sahip güçlü bir gelenek… Emekçi kadınların ve işçi sınıfının uzun yıllara dayanan, ülkelere, kıtalara yayılan mücadelesinin bir ürünü,...
- Gürcistan’da madencilik şirketi Georgian Manganese’e ait tesislerde çalışan işçiler ve bölge halkı 28 Şubattan bu yana ayakta. Georgian Manganese, Zestaponi ferroalyaj tesisi ve Chiatura manganez madeninde üretimin Kasım 2024 ve Nisan 2025 arasında...
- Hepimizin şahit olduğu bir gerçektir: Bu topraklarda muhalif olmanın, egemen sınıfın zulmüne karşı çıkmanın bedelleri var. Egemenler, toplumu kendi çıkarlarına göre yönlendirmek, hayatın olağan akışının böyle olduğuna ikna etmek, direnç gösterenleri...
- Biz 173 gün direnerek patronu dize getiren bir grup Polonez işçisiyiz. Direnişimiz boyunca yanımızda olan UİD-DER, bizleri sonrasında da yalnız bırakmadı. Biz de bu ailenin parçası olduk, UİD-DER saflarına katıldık. Direnişin ardından UİD-DER’in...
- Dünya ve Türkiye’deki tüm gelişmeler, tarihsel olarak kaotik bir dönemden geçtiğimizi gösteriyor. Yaşamları, geçimleri iyice zorlaşan işçi ve emekçiler, haliyle olan biteni, gidişatı anlamakta zorlanıyorlar. Kendilerini ve evlatlarını nasıl bir...
- İzmir’de Sunel Tütün ve Oryantal Tütün Paketleme işçilerinin ardından TTL Tütün işçileri de 3 Martta greve başladı. Antep Başpınar Organize Sanayi Bölgesinde Şubat ayında düşük zam dayatmasına karşı başlayan eylemler tüm baskılara rağmen devam...
- İster farkında olalım ister olmayalım, gerçek şudur: Karşı karşıya olduğumuz tüm toplumsal sorunların, yaşadığımız acıların, ödediğimiz ağır bedellerin kaynağında artık yıkılması gerektiği halde hüküm sürmeye devam eden kapitalist sömürü düzeni var.