Önlemler Alınmıyor Kadın İşçiler Ölüyor!

Vahşice katledilen üniversite öğrencisi Özgecan’la birlikte kadına yönelik şiddet, tecavüz ve taciz olayları yeniden gündeme geldi. Kadına yönelik şiddet örneklerinin ne ilki oldu Özgecan ne de sonuncusu. Patronlar sınıfının düzeni ve onun beslediği erkek egemen zihniyet sürdükçe Özgecanların ölümleri bitmeyecek. Her gün binlerce emekçi kadın ve onların çocukları bu insanlık dışı olaylara maruz kalıyor.
Emekçi kadınlar evde, sokakta, okulda, işyerlerinde kısacası her yerde sürekli olarak şiddetle, tacizle ve tecavüzle karşı karşıya kalırken, öte yandan işyerlerinde patronların işçi sağlığı ve güvenliği önlemlerini almaması yüzünden emekçi kadınlar iş cinayetlerinde ölüyor. Şubat ayı içerisinde gerçekleşen iş cinayetleri emekçi kadınların işyerinde patronlar tarafından nasıl katledildiğinin resmidir!
3 Şubat: Ünlü giyim markası Sarar’ın Eskişehir’deki fabrikasında bir kadın işçi yaşamını yitirdi. Rahatsızlığı nedeniyle revire kaldırılan E.K. (30) adlı işçinin işyeri hekimi tarafından rapor almasın diye hastaneye sevk edilmediği, bu nedenle revirde yaşamını yitirdiği iddia edildi.
14 Şubat: Kütahya’da kafasını asansöre çarparak ağır yaralanan kadın işçi, kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti. Kütahya 1. Organize Sanayi Bölgesi’ndeki bir yemek fabrikasında çalışan 47 yaşındaki Sevim Demir, birinci kata yemek çıkartmak için yük asansörüne bindi. Bu sırada kafasını asansöre çarpan Demir, ağır şekilde yaralandı.
17 Şubat: Şişli’de bulunan bir AVM’de çalışan temizlik işçisi kadın çalıştığı sırada boşluğa düşerek ağır yaralandı. Vücudunda birçok kırık olan Hanife K.’nın hayati tehlikesinin bulunduğu bilgisi verildi.
21 Şubat: İzmir’in Kemalpaşa İlçesi’nde, bir yumurta işleme fabrikasında çalışan 34 yaşındaki Saadet Gökçay, eşarbını makineye kaptırınca boğulma tehlikesi geçirdi. Ölümden dönen Gökçay hastanede tedaviye alındı.
24 Şubat: Çorlu-Çerkezköy yolu üzerinde bulunan Plaspak fabrikasında çalışan Emine İpek isimli kadın işçi fabrikaya ulaşmak için ana yoldan karşıdan karşıya geçerken trafik kazası geçirdi. Beyin kanaması geçirdiği belirtilen İpek, hemen ameliyat edilirken, işçinin hayati tehlikesi devam ediyor. Üç hafta boyunca hafta sonu da dâhil sürekli gece vardiyasında çalıştırıldığı belirtilen Emine İpek’in, günde 14 saat çalıştırıldığı ortaya çıktı. Her akşam saat 18.30’da işbaşı yapan Emine İpek ertesi sabah 08.30’a kadar çalışıyordu. Gece vardiyasında az işçi olduğu gerekçesiyle servis verilmediğinden kendi imkânlarıyla fabrikaya gelen Emine İpek, ancak sabah çıkışta servisi kullanabiliyordu. En son Salı akşamı evinden minibüse binip fabrika karşısında inen Emine İpek, karşıdan karşıya geçerken trafik kazası geçirdi.
25 Şubat: Adıyaman’da özel bir ağız ve diş sağlığı polikliniğinin camlarını silerken dengesini kaybedip üçüncü kattan zemine düşen 20 yaşındaki Songül Akyüz adlı işçi ağır yaralandı.
Emekçi kadınlar mücadele etmeden kapitalizmde katliamlar bitmeyecek. Emekçi kadınları, erkek egemen zihniyeti besleyerek katlettiren de işyerlerinde önlemleri almayarak katleden de patronlar sınıfının düzenidir. Kadını meta olarak gören, ikinci planda tutan, emeğine el koyarak sömürenlere karşı durmak ancak kadın ve erkek işçilerin birlikte örgütlü mücadeleyi yükseltmesiyle olacaktır!
Son Eklenenler
- Gerek dünyada gerekse yaşadığımız ülkede öyle olaylar, öyle gelişmeler yaşanıyor ki ilk bakışta her şey çok bilinmeyenli bir matematik denklemi gibi karmaşık ve anlaşılmaz görünebilir. Nasıl ki matematikte karmaşık problemleri çözebilmek için...
- İrfan Yalçın’ın “Ölümün Ağzı” romanı, 1940’lı yıllarda Zonguldak köylüsünün “mükellef” adı altında bedavaya çalıştırıldığını belgeleyen bir tanıklıktır. Dönemin tek partili rejiminde, İsmet İnönü madeni teftişe gittiğinde, karşısına dizilen...
- Ha geldi, ha gelecek, yok yok bu sene gelmeyecek derken Yaren leylek Bursa’nın Karacabey ilçesinde, Uluabat Gölünün kıyısında balıkçı Âdem amcayla buluştu. On dört yıllık dostluk! Adı gibi yarenlik yapıyor Âdem amcaya. Aslında kimsenin haberi...
- 11 Nisan’da Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Emek ve Demokrasi Güçleri ve öğrenciler birçok ilde tutuklu öğrencilerin serbest bırakılması talebiyle basın açıklamaları gerçekleştirdi. İstanbul’da KESK İstanbul Şubeler Platformunun...
- Yunanistan’da işçi ve emekçiler bir kez daha kamu ve özel sektörde 24 saatlik genel grev gerçekleştirdi. Tembi tren felaketinin ikinci yıldönümü olan 28 Şubatta tarihindeki en büyük grev ve protestolara sahne olan Yunanistan’da, 9 Nisanda bir kez...
- KESK’e bağlı Eğitim Sen, Birleşik Kamu-İş’e bağlı Eğitim-İş ve Hürriyetçi Eğitim Sen, 10 Nisanda birçok ilde Milli Eğitim Müdürlükleri önünde, kent meydanlarında, sendika şubelerinde proje okullara yapılan keyfi atamalara karşı basın açıklamaları...
- Üzerine sayfalarca yazı yazılabilecek, saatlerce sohbet edilebilecek bir konunun en öz, en çarpıcı halidir sloganlar… Hele ki işçi sınıfının sloganları! Birkaç kelimeyle büyük anlamlar sırtlanırlar. Kimisi somut bir talebi anlatır, kimisi bir...
- Ankara’nın Beypazarı ilçesinde bulunan Çayırhan Maden Ocağında 10 Nisanda gece vardiyası sırasında meydana gelen patlamada 2’si ağır olmak üzere 14 işçi yaralandı.
- Evrensel sağlık kapsamı; tüm insanların ihtiyaç duydukları sağlık hizmetlerine, ihtiyaç duydukları yer ve zamanda, mali sıkıntı çekmeden erişebilmeleri anlamına gelir. Sağlığın geliştirilmesinden, hastalıkların önlenmesine, rehabilitasyon ve...
- Gençlik yılları insanın en güzel, en verimli, en dinamik yılları olarak tanımlanır. Fakat gençlerin dinamizmleri yok ediliyor, gelecekleri ve hayalleri çalınıyor, toplum nefessiz bırakılıyor. Kapitalizm genç kuşaklara bir gelecek vaat etmiyor....
- Ruhunda özgür bir dünyanın umudunu taşıyan, yüreği bencil çıkarlarla değil, toplumsal kurtuluş özlemiyle çarpan sevgili büyüklerimiz ve değerli genç arkadaşlarımız, merhaba!
- Rejimin 19 Martta başlattığı saldırı dalgasına karşı başlayan protestolarda öğrenci gençler kitlesel katılımıyla dikkati çekmişti. Günlerce süren eylemlerde, polis barikatlarına, polisin şiddetli müdahalesine rağmen alanları terk etmeyen yüzlerce...
- Çünkü büyük kapitalist ülkeler, milyonlarca emekçinin vergileriyle oluşan bütçeleri sağlık, eğitim, barınma gibi temel ihtiyaçlara değil daha fazla silahlanmaya akıtıyorlar. Baskıcı ve otoriter uygulamaları arttırıyor, demokratik hak ve özgürlükleri...