Buradasınız
Ev İşçisi Açtığı Davayı Kazandı
Kartal’dan bir tekstil işçisi

Evlere temizliğe, çocuk bakıcılığına giden kadın işçilerin hakları yıllardır gasp ediliyor. Sigortasız, tazminatsız hiçbir güvence olmadan çalıştırılan ev işçileri önlem alınmaması nedeniyle de camlardan, balkonlardan düşerek hayatlarını kaybediyorlar. Bu şartlarda çalışırken örgütlenerek bir araya gelen kadınlar, birlikte haklarını aramaya başladılar. İş Yasasında ev işçisi kadınlar işçi olarak sayılmıyor ama kurdukları İmece Ev İşçileri Sendikası işçi sendikası olarak kabul edildi. Ev işlerinde çalışan emekçi kadınlar bu sendikanın altında hem fiili hem de hukuki haklarını aramaya başladılar. Kazanılan emsal davalar ise ev işçisi kadınların haklarını aramalarında önemli bir yol gösteriyor.
Bu davalardan birini geçtiğimiz günlerde İmece Ev İşçileri Sendikası Başkanı Ayten Kargın kazandı. Kargın, yıllarca sigortasız bir şekilde ev işçisi olarak çalıştığına dair açtığı hizmet tespit davasını kazandı. Bu karar sayesinde Kargın’ın 9 yıl boyunca ödenmeyen sigorta primleri ödenecek ve böylece sigorta primlerini yatırmaya devam ettiğinde de emeklilik hakkını kazanmış olacak.
Ayten Kargın, 13 yıl boyunca bir eve düzenli ve sürekli olarak çalışmaya gitmişti. Bu süreler boyunca sigortasız çalıştı. Sendikayla tanışınca da ev işvereniyle konuşup, sigortasının yapılmasını istedi. Bu talebi reddedildi ve Kargın işten çıkarıldı. 5510 Sayılı Yasa kapsamında, ev işçilerinin sigortalı olarak çalıştırılması gerektiğini söyleyerek hizmet tespit davası açtı. Yani 13 yıl boyunca yaptığı hizmetlerin sigortalı çalışma kapsamında olduğunun tespiti için mahkemeye başvurdu.
Kargın verdiği bir röportajda, dava sürecinin mücadeleyle geçtiğini söyledi: “Ben bu davayı ilk açtığım süreçte çok büyük mücadeleler verdim. Şahit bulmak, giriş çıkışlarımı alabilmek için çalıştığım siteye gitmem gerekiyordu. Ancak güvenlik görevlileri beni içeri almıyordu, tanımıyormuş gibi davranıyorlardı. Mücadele ederek, söke söke aldık. Hiç kolay olmadı.”
Ayrıca bu emsal kararla birlikte ev işçisi çalıştıranların da patron olduğu kabul edilmiş oldu. Kargın kıdem tazminatı ve yıllık izin ücretleri için de dava açacak.
Ev işçisi kadınlar örgütlenmeye başlamadan ve seslerini duyurmadan önce onların da bir işçi olduğu, haklarının gasp edildiği, çalışırken yaşamlarını kaybettikleri bilinmiyordu, görmezden geliniyorlardı. Emekçi kadınlar olarak ister fabrikalarda ister evde nerede çalışırsak çalışalım haklarımızı almak için hem hukuki hem de fiili olarak mücadele etmeliyiz. Emekçi kadını ve emeğini görmezden gelen patronlar sınıfından ancak işçi sınıfının kadınıyla erkeğiyle vereceği örgütlü mücadeleyle kurtulabiliriz.
Önlemler Alınmıyor Kadın İşçiler Ölüyor!
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- 11 Nisan’da Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Emek ve Demokrasi Güçleri ve öğrenciler birçok ilde tutuklu öğrencilerin serbest bırakılması talebiyle basın açıklamaları gerçekleştirdi. İstanbul’da KESK İstanbul Şubeler Platformunun...
- Yunanistan’da işçi ve emekçiler bir kez daha kamu ve özel sektörde 24 saatlik genel grev gerçekleştirdi. Tembi tren felaketinin ikinci yıldönümü olan 28 Şubatta tarihindeki en büyük grev ve protestolara sahne olan Yunanistan’da, 9 Nisanda bir kez...
- KESK’e bağlı Eğitim Sen, Birleşik Kamu-İş’e bağlı Eğitim-İş ve Hürriyetçi Eğitim Sen, 10 Nisanda birçok ilde Milli Eğitim Müdürlükleri önünde, kent meydanlarında, sendika şubelerinde proje okullara yapılan keyfi atamalara karşı basın açıklamaları...
- Üzerine sayfalarca yazı yazılabilecek, saatlerce sohbet edilebilecek bir konunun en öz, en çarpıcı halidir sloganlar… Hele ki işçi sınıfının sloganları! Birkaç kelimeyle büyük anlamlar sırtlanırlar. Kimisi somut bir talebi anlatır, kimisi bir...
- Ankara’nın Beypazarı ilçesinde bulunan Çayırhan Maden Ocağında 10 Nisanda gece vardiyası sırasında meydana gelen patlamada 2’si ağır olmak üzere 14 işçi yaralandı.
- Evrensel sağlık kapsamı; tüm insanların ihtiyaç duydukları sağlık hizmetlerine, ihtiyaç duydukları yer ve zamanda, mali sıkıntı çekmeden erişebilmeleri anlamına gelir. Sağlığın geliştirilmesinden, hastalıkların önlenmesine, rehabilitasyon ve...
- Gençlik yılları insanın en güzel, en verimli, en dinamik yılları olarak tanımlanır. Fakat gençlerin dinamizmleri yok ediliyor, gelecekleri ve hayalleri çalınıyor, toplum nefessiz bırakılıyor. Kapitalizm genç kuşaklara bir gelecek vaat etmiyor....
- Ruhunda özgür bir dünyanın umudunu taşıyan, yüreği bencil çıkarlarla değil, toplumsal kurtuluş özlemiyle çarpan sevgili büyüklerimiz ve değerli genç arkadaşlarımız, merhaba!
- Rejimin 19 Martta başlattığı saldırı dalgasına karşı başlayan protestolarda öğrenci gençler kitlesel katılımıyla dikkati çekmişti. Günlerce süren eylemlerde, polis barikatlarına, polisin şiddetli müdahalesine rağmen alanları terk etmeyen yüzlerce...
- Çünkü büyük kapitalist ülkeler, milyonlarca emekçinin vergileriyle oluşan bütçeleri sağlık, eğitim, barınma gibi temel ihtiyaçlara değil daha fazla silahlanmaya akıtıyorlar. Baskıcı ve otoriter uygulamaları arttırıyor, demokratik hak ve özgürlükleri...
- Türkiye’de siyasal gelişmelerin hızlandığı, her bakımdan zorlu, her bakımdan ağır bir süreçten geçiyoruz. İşçi ve emekçiler, emekliler, gençler olarak enflasyonun hız kesmesini, hayat pahalılığının son bulmasını, geçim derdinin hafiflemesini...
- Sosyal medya platformlarında her gün yeni bir trend beliriyor, insanlar yeni bir akımın peşinden koşturuluyor. Dün “lokma dünyası”, yakın zamanda “Dubai çikolatası” peşinde koşan insanlar, yarın farklı bir yiyecek ya da akımla tüketim sarmalına...
- Toplumun itirazının güçlenmesi, işçi sınıfının kendi talepleriyle, kendi örgütleriyle, kendi mücadele yöntemleriyle sahneye çıkmasıyla mümkün olabilir. Bunun yolu işçi sınıfının sendikal ve siyasal örgütlülüğünün, bilinç düzeyinin ve dolayısıyla...