Referanduma Kadar İstihdam, Sonra Faiziyle İşsizlik
Tuzla’dan bir metal işçisi
Sorunlarla başlayan 2017 yılı biz işçilere sıkıntılı günler getirmeye devam ediyor. İşsizlik rakamlarındaki artış ve AKP iktidarının referandum sürecindeki beklentilerinin karşılanmaması, “hayır” oylarının yüksek görünüyor olması onları çok endişelendirmiş olmalı ki karşımıza yeni bir istihdam paketi ile çıktılar.
İşe yeni başlayan 18-29 yaş arası her işçi için toplamda 773 lira destek vadeden hükümet bu paket ile işyeri sağlık ve güvenlik birimi ile işyeri hekimi yükümlülüğünü de kaldırdı. Engelli çalıştırma oranını %6’dan %3’e indirdi. Beş yıl sürecek bu destek ile yıllara göre sırası ile %100, %80, %60, %40, %20’lik katkılar yapacak. Bunun maliyeti de bizi hiç şaşırtmayan bir şekilde İşsizlik Sigortası Fonundan karşılanacak. Toplam maliyeti 12,3 milyar lirayı bulan bu katkının 11 milyarı bizlerin alın terinin iç edilmesiyle işsizlik fonundan patronlara ödenirken, bize yine fedakârlık ve kemer sıkma düşecek gibi görünüyor.
Resmi işsizlik rakamları 3,3 milyon, gerçekte ise 6 milyon. Kadın işsizlik oranı %15,1 iken genç kadın işsizlik oranı %25,1 olmuş durumda. Bu rakamlar ile referandumda oy kaybedeceği için tedirgin olan AKP hükümeti referandum öncesi 1,5 milyon işsizi iş sahibi yapmayı hedefleyen bu paketi devreye soktu. Bu paketle nisan öncesi rakamları aşağı çekeceğini açıkladı. Peki, biz işçiler neler görüyoruz ve neler yaşıyoruz bunlar olurken?
Bir metal işçisi olarak çalıştığım fabrika küçülmeye gitmekte. Önümüzdeki iki ay içerisinde toplam işçi sayısının %40’ını çıkarmayı planlıyorlar. Çevre fabrikalarda da çıkarmalar var. Böyle bir pakete rağmen çok güçlü bir firmanın küçülmeye gitmesi ne demektir? Bu firmanın yurt dışı fuarlarda artık “made in Turkey” etiketini kullanmaya devam edip etmemeyi değerlendirmesi bize neyi anlatıyor?
Son iki yıldır yaşanan siyasi gelişmeler ülkemizdeki yabancı yatırımcıları ürkütüyor. Sürekli yaşanan siyasi krizler, darbe girişimi, Türk lirası kullanma baskısı gibi nedenler bu firmaları endişelendirmiş görünüyor. Yabancı sermayenin yatırım planları değişiyor ve onlara bağlı çalışan yüzlerce yerli yatırımcı kara kara düşünüyor.
Bir türlü huzura kavuşamayan, pazar payı daralan patronlar kriz içinde debelenmekteler. İstihdamı arttırmayı dert edinmeyecekleri sır değil. Bu paket işe alınan işçilerden çok patronlara sıkıntılı günlerde hayat suyu olacak gibi görünüyor. Krizde kendi kârlarından olmadan bizlerin emeklerinden kesilen paralarla kısa bir süre için bile olsa rahat nefes alacaklar. Biz işçileri gene çok fazla hak gasplarına ve saldırılara maruz kalacağımız pek hayırlı olmayan günler bekliyor. Referandumdan “evet” çıkarmak için işsizliği gizleyen, grevlere yasak koyan ve seçime kadar işten atmaları engelleyerek işçi sınıfını kandırmaya çalışanlara “HAYIR” diyerek başlayıp, gelen günleri yılmadan yorulmadan mücadele ederek karşılamak zorundayız.
Yarınlara Merhaba Demek İçin HAYIR!
Son Eklenenler
- 7 Martta greve çıkan Lezita işçileri, 17 Martta yürüyüş ve basın açıklaması gerçekleştirdi. Grevlerini sürdüren Lezita işçileri patronun grev kırıcılığına karşı da mücadele ediyor. 18 Martta Ankara’ya yürüyüş başlatan Agrobay işçileri, 21 Martta...
- İktidarın desteğini arkasına alan patronlar işçilerin haklarına pervasızca saldırıyor, işçiler mücadele ediyor. Adıyaman Besni’de Mega Polietilen fabrikasında ücret gaspına karşı başlayan direniş sonuç verdi, işçilerin 2 aylık ücretleri yatırıldı....
- Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Mersen’de işçiler, sendika ve toplu sözleşme hakları için 19 Nisanda greve çıktı. Sendikadan yapılan açıklamada şu sözlere yer verildi: “Fransa sermayeli Mersen’in merkez yöneticileri...
- İşçi Dayanışması’yla tanışmış işçi kardeşlerimiz, gazetemizin kendilerinde yarattığı değişimi çok iyi bilir. UİD-DER ile yolları kesişen her işçi kardeşimizin zihni açılır, doğru bir ifadeyle dünyaya ve her şeye sanki üç boyutlu bir gözlükle bakar...
- Bu dünyaya sadece çalışmak için gelmiş gibiyiz. İşyerinde arkadaşlarımın ağzından sürekli şu sözler dökülüyor: “Ya biz bu dünyaya çalışmak için mi geldik? Evde iş, fabrikada iş… Sürekli bir döngünün içinde dönüp duruyoruz. Neden bu kadar çok...
- Türkiye’de seçimler öncesinde çok sayıda emekli eylemi gerçekleşti. Emeklilerin yaşadığı sorunların sandığa yansıyarak yerel seçimleri etkilediği herkesin malumu… Sorunlarımız bitmedi ve seçim sonrasında da emekliler olarak taleplerimizi haykırmaya...
- Merhaba dostlar; bizler İstanbul’dan bir grup öğretmeniz. 1 Mayıs’a yaklaşırken duygularımızı siz işçi kardeşlerimizle paylaşmak istedik. Öncelikle her sene olduğu gibi bu sene de 1 Mayıs coşkusunu haftalar, aylar öncesinden hissetmeye başladık. O...
- Öz Gıda-İş Sendikasında örgütlü işçilerin 7 Marttan beri grevde olduğu Abalıoğlu Lezita fabrikasında 16 Nisanda jandarma işçileri ve sendikacıları darp etti ve ters kelepçeyle gözaltına aldı. Yaralanan 8 işçi hastaneye kaldırıldı. İzmir Kemalpaşa’da...
- 17 Nisan Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele Günü kapsamında Türkiye’nin pek çok kentinde sağlık emekçileri basın açıklamaları gerçekleştirdi. 12 yıl önce Gaziantep’te görev sırasında katledilen Dr. Ersin Arslan ve sağlıkta şiddet sonucu yaşamını...
- Bursa’da faaliyet gösteren Durak Tekstil’de 6 işçi Öz İplik-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılmış ve fabrika önünde direnişe geçmişlerdi. 6 Şubattan itibaren direnişlerine kararlı bir şekilde devam eden Durak Tekstil işçileriyle dayanışma...
- Sermaye sınıfı ve iktidar bizi bir birey, bir insan olarak değil sadece ucuz işgücü kaynağı olarak görüyor. Çok çocuk doğurmamızı, gelecek işçi kuşaklarını yetiştirmemizi beklerken, kadın istihdamını teşvik ettiklerini söylerken, doğum ve emzirme...
- Adıyaman’ın Besni ilçesinde bulunan Mega Polietilen fabrikasında 2 aylık ücretleri gasp edilen işçiler 8 Nisanda iş bırakarak direnişe başladı. 15 Nisanda BİRTEK-SEN’in çağrısıyla fabrika önünde bir dayanışma eylemi yapıldı. 5 Nisandan bu yana...
- İşçi sınıfının 8 saatlik işgünü için mücadelesinden doğan 1 Mayıs’ın 138 yıllık bir tarihi var. Kuşaklar boyunca kadın ve erkek işçiler işgününü 8 saate indirmek için mücadele ettiler ama bu mücadele işgününün kısaltılması talebiyle sınırlı kalmadı...