Buradasınız
“Taşerona Hayır, Kadroya Evet” Pankartı Yasak!
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “evet” oyu istediği referandum mitinginde madenlerde daha fazla işçi çalıştırılmasını isteyen işçileri azarlamasının ardından Başbakan Binali Yıldırım’ın mitinginde de iktidarın işçilerin taleplerine tahammülsüzlüğü ayyuka çıktı. Yıldırım’ın 5 Nisanda İzmir’de gerçekleştirdiği mitingde, karayolu işçilerinin kadro talebini dile getiren “Taşerona Hayır Kadroya Evet” yazılı pankart, polis zoruyla kaldırıldı. Taşeron işçilerinin kadro talebini dile getirmesine izin verilmedi. AKP’nin son mitinginde işçilerin bu taleplerini dillendirmelerine izin verilmemesi, hükümetin taşerona bakış açısını bir kez daha gözler önüne serdi.
Oysa “taşerona kadro” AKP’nin özellikle 1 Kasım seçimlerindeki vaatlerinden biriydi. İş güvencesinden yoksun olarak çalışmaya mahkûm milyonlarca işçi, bu vaat üzerine umutlanmış, birçok işçi oyunu bu nedenle AKP’ye vermişti.
1 Kasım seçimlerinden sonra taşeronluk sistemiyle ilgili adım atacağını söyleyen AKP hükümeti, istediği oy oranını elde ettikten sonra gerçekten de bir adım attı. Ama bu adım işçilerin beklediği gibi, taşerona kadro vaadinin yakınından bile geçmedi. AKP taşeronda çalışan işçilere 3 yıllık sözleşme yapacağını duyurdu. Aradan geçen zamana rağmen, bu konuda bile somut adım atılmadı. Taşeron işçileri sorunlarına kalıcı çözüm bulunmasını, sözleşmeyle değil kadroya alınarak çalışmayı istediklerini dile getirmeye devam ediyorlar.
Taşeronda çalışan işçiler genellikle 11 aylık sözleşmelerle çalıştırılıyor, süre sonunda sözleşme genelde aynı süre ile yenileniyordu. İşçilerin kıdem tazminatı almasının önüne bu şekilde geçilmiş olsa da, hakkını arayan işçiler, dava açarak çalıştıkları toplam süre üzerinden haklarını alabiliyordu.
Taşeron çalışma sisteminin en çok uygulandığı işkollarından biri karayolları. 2011 yılında Yargıtay, Karayolları Genel Müdürlüğü (KGM) bünyesinde taşerona bağlı olarak çalıştırılan yaklaşık 9 bin yol işçisinin, “işin başından itibaren esas işi” yaptığını tespit ederek kurumun asıl işçisi oldukları yönünde karar vermişti. 9 bin işçi için verilen karar, 80 bin yol işçisini ilgilendiriyordu. Tabii ki bu, başka işkollarında çalışan ve sayıları milyonları bulan işçileri de ilgilendirecek bir karardı. Yargıtay’ın kararı uygulanmadı. Bu nedenle işçiler birçok defa Yargıtay kararının uygulanması talebiyle eylemler gerçekleştirdi.
AKP’nin iktidarı sırasında taşeron işçi sayısı yaklaşık 400 binden 2,5 milyona yükseldi. Bu dönem boyunca taşeron çalışma biçimi temel çalışma haline geldi. Bu gerçeğe rağmen, AKP her seçim döneminde taşerona kadro verileceğine dair vaatlerle işçilerden oy toplamaya devam etti. Başbakan Binali Yıldırım’ın mitinginde görüldüğü gibi, taşeron işçilerin gördüğü muamele, AKP iktidarının taşeronluk sorununa gerçek bakışını yansıtıyor. Bu nedenle, taşeronu yaygınlaştıran bir hükümet taşeron olarak çalışan binlerce işçinin umudu olamaz. Çalışma koşullarının iyileştirilmesi, güvenceli çalışma, taşeronun tümüyle ortadan kalkması işçilerin, kendi sınıf çıkarları için mücadeleyi yükseltmelerine bağlıdır.
Son Eklenenler
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’ta Türkiye’nin dört bir yanında yüzbinlerce işçi ve emekçi alanlara çıktı, ekonomik yıkımın bedelini ödemek istemediklerini haykırdı. Sendikaların ve demokratik kitle...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’ta bir kez daha dünyanın ve Türkiye’nin dört bir yanında işçiler meydanlara çıktılar. Kapitalist sömürüye, emperyalist savaşa, yoksulluğa, baskılara, eşitsizliğe, adaletsizliğe...
- İngiltere’de 7 Ekimden bu yana her Cumartesi ulusal çapta eylemler düzenleyerek Filistin halkının yanında yer alan işçi ve emekçiler, egemenlerin savaşına karşı meydanlarda yerlerini almaya devam ediyor. 20 Nisanda ülke çapında çeşitli kent...
- İtalya’da büyük işçi sendikaları iş cinayetlerine karşı binlerce işçinin katıldığı kitlesel bir miting düzenledi. 20 Nisan’da işçiler “Artık Yeter!” sloganıyla işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliği, kamu sağlığı hakkı, adil vergi reformu ve...
- İşyerinde, sokaklarda, toplu taşıma araçlarında insanların yüzlerinden okunan yorgunluk ve mutsuzluk dikkatimi çekiyor. Öfke, mutsuzluk, umutsuzluk bir virüs gibi yayılmaya başladı. “Ama insanlar neden bu kadar mutsuz?” diye düşündüm kendi kendime....
- 1 Mayıs’ın gelmesiyle emekçiler, kadınlar, üniversiteli gençler, emekliler kendi taleplerini haykırmak için alanları doldurmaya hazırlanıyor. Ben de genç bir işçi olarak kendi talebimi haykırmak için alanda yerimi alacağım. Benim talebim çalışma...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşırken UİD-DER Mersin temsilciliğinde de “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” başlıklı etkinlik gerçekleştirildi. Etkinliğe çeşitli...
- Bugünün stajyer öğrencileri, yarının sağlık işçileri olarak 1 Mayıs’ta sesimizi duyurmaya geliyoruz. Kimimiz ailelerinden uzakta farklı şehirlerden gelip yurtlarda kalan, kimimizse aileleriyle İstanbul’da yaşayan öğrencileriz. Biliyoruz ki stajyer...
- 2021 yılı sonunda Mesleki Eğitim Kanunu’nda yapılan değişiklikle birlikte MESEM’e (Mesleki Eğitim Merkezleri) kayıtlı kişi sayısında patlama yaşandı. Bugün MESEM’e kayıtlı, 300 bini ise 18 yaşından küçük, 1,5 milyon öğrenci var. MESEM’lerin daha...
- Bizler Gebze’den işçi ve öğrenciler olarak 1 Mayıs yaklaşırken sizlerle duygu ve düşüncelerimizi paylaşmak istiyoruz. Birçoğumuz 1 Mayıs’ı UİD-DER’in geçen sene Uğur Mumcu Kültür Merkezinde gerçekleşen 1 Mayıs etkinliği ile tanıdık. Bu tanışma...
- UİD-DER’li işçiler, grevlerinin 9. gününde Mersen işçilerine dayanışma ziyaretinde bulundu. “İşçiler Boyun Eğmiyor Mücadele Ediyor! Yaşasın Sınıf Dayanışması!” pankartı arkasında grev çadırına yürüyen UİD-DER’li işçiler hep birlikte “Yaşasın Sınıf...
- Emekçi kadın kardeşimiz, nasılsın? Pek sorulmaz nasıl olduğumuz, neler hissettiğimiz ve en önemlisi ne istediğimiz. Bu düzende bir rol biçilmiştir biz emekçi kadınlara ve ona uygun davranmamız, rolümüzü iyi oynamamız beklenir bizden. Hem de öyle...
- Bizler kamuda çalışan sağlık emekçisi kadınlarız. 1 Mayıs yaklaşırken içimizdeki heyecan ve umutla bir araya geldik ve sağlık emekçileri olarak “neler talep ediyoruz?” diye konuştuk. Kadınların oldukça yoğun çalıştığı bir sektörde olmamıza rağmen...