Seattle’da İsyan
Gebze’den bir işçi
Geçtiğimiz Pazar günü Gebze UİD-DER temsilciliğinde, Seattle’da İsyan isimli filmi işçi arkadaşlarımızla birlikte seyrettik. Film kapitalist sistemi teşhir etmesi açısından çok güzeldi. Medyasından askeri güçlerine, ilaç tekellerine kadar sistemin gerçek yüzünü göstermesi bakımından oldukça iyi bir filmdi.
Film Dünya Ticaret Örgütünün Seattle’da düzenleyeceği toplantıya karşı bir eylemi anlatıyordu. Eyleme çevreciler, hayvanseverler ve anarşistler katılmıştı. Daha sonra işçilerin eyleme destek sunmasıyla eylem başarıya ulaştı. Sermaye sınıfı, filmde olduğu gibi bugün de yaşanan eylemleri işçi sınıfına duyurmamak için elinden geleni yapıyor. Çünkü şunu iyi biliyor, işçiler ayağa kalktığında onların saltanatlarını yıkacaklar.
Filmin ikinci bölümünde hem film hakkında hem de yaşanan süreç hakkında işçi arkadaşlar düşüncelerini dile getirdiler. Tartışma bölümünde öne çıkan temel fikirlerden birisi, yapılan işe inanmak olduğuydu. Tartışma esnasında bir işçi arkadaşımız şu soruyu soruyordu: Irak’taki savaşı protesto etmek için dünya genelinde 36 milyon insan sokağa çıktı ama savaş derinleşerek devam ediyor. Eksik olan bir şey var, bu nedir? Kristal-İş üyesi bir arkadaşımız söz alarak eksik olanın örgütlülük olduğunu, yükseltilen protestoların ortaklaştırılması gerektiğini ve gerçek hedefini ancak bu şekilde bulabileceğini ifade etti. Sözlerine, Yunanistan’daki eylemleri de örnekleyerek dayanışmanın ve birlikte hareket edebilmenin önemini vurgulayarak devam etti. Tüm dünyayı etkisi altına alan krize karşı ise öncü işçilerin sendikalarda çalışma yaparak bu sınıf örgütlerini gerçek işlevine kavuşturmaları gerektiğini dile getirdi.
Bugün burjuvazinin çıkarları temelinde kurduğu NATO, BM, IMF, DTÖ gibi birçok uluslararası örgüt var. Bunların amacının bizlerin haklarını savunmak olmadığını, hizmet ettikleri sınıfın çıkarlarını savunmak olduğunu filmde de seyrettik. DTÖ’nün amacının kapitalistlerin dünya genelinde işçi sınıfına karşı yürüteceği ekonomik saldırıları planlamak olduğu aşikârdır. Eksik olan bir şey var elbette, o da dünya işçi sınıfının hareketine yön verecek bir örgütlülüğün olmayışıdır. Dünyada yaşanan mücadele örneklerinin başarısızlığının temel nedeni budur. Bunun için mücadele etmek gerektiği bilincine varıp sabırla çalışmaktan başka seçeneğimiz yok. Biz işçiler ne zaman tüm dünyada bir araya gelip mücadele edersek o zaman yaşanabilir bir dünyayı kendi ellerimizle kurabiliriz. Filmde bir işçi arkadaşımızın dediği gibi önce kendimizden başlamalıyız.
Yaşasın Dünya İşçi Sınıfının Ortak Mücadelesi!
Kahrolsun Kapitalizm!
Savaşa Karşı Sınıf Savaşı!
Son Eklenenler
- Her işçinin hayalidir bir gün emekli olmak, hayatının kalan kısmında çalışmadan mutlu mesut yaşamak ve kendini güvende hissetmek… Bunun için sigortalı bir işte çalışmaya, SGK primlerimizin gerçek ücretimiz üzerinden ödenmesine dikkat ederiz. İşe ilk...
- Geçenlerde manava yolum düştü, eve bir iki parça şey alayım diye uğradım. Alışveriş bitti, tam para ödeme esnasında 17 yaşlarında bir genç gelerek kasadaki kişinin kulağına bir şeyler fısıldadı. O ise kafasını sallayarak “tamam tamam al” dedi. Genç...
- Ramazan bayramı boyunca, insanlar birbirlerine temenni mesajları attı. Sevdiklerine onların mutluluklarını içeren dilekler ilettiler. Sevdikleri kişilerin kötü günler görmemesini, her türlü beladan ve kazadan uzak olmasını, açlık ve yoksulluk...
- Merhaba arkadaşlar, işçi sınıfının uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü 1 Mayıs yaklaşıyor. Bu sömürü düzeni kapitalizm dünya işçi sınıfının hayatını alt üst edip zindana çeviriyor. Dolayısıyla her 1 Mayıs’ın biz emekçiler için ayrı bir...
- Siyasi iktidarın ve sermaye sınıfının saldırıları arttıkça işçi ve emekçilerin çalışma ve yaşam koşulları kötüleşiyor, iş cinayetleri sürüyor. Bu koşullarda düşük ücretlere, sendikal baskılara, ağırlaşan çalışma koşullarına karşı pek çok sektörde...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşırken UİD-DER temsilciliklerinde “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” başlıklı etkinlikler gerçekleştirildi. 20-21 Nisanda...
- Son yıllarda mülteci, göçmen, sığınmacı ve yabancı sözlerini çok duyduk, duymaya da devam edeceğiz. Nedeni dünya üzerindeki 8 milyar insanın neredeyse 300 milyonunun, doğup büyüdükleri, yaşadıkları topraklardan kaçmak zorunda kalmalarıdır. Ve...
- Yunanistan’da en büyük işçi sendikası olan Yunanistan İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nun (GSEE) çağrısıyla artan hayat pahalılığını protesto etmek amacıyla bir günlük genel grev gerçekleştirildi. 16 Nisan’da yüzbinlerce işçi ve emekçi başta Atina...
- Ben Mersin’den, sendikasız bir fabrikada çalışan metal işçisiyim. Yaşamımı devam ettirebilmek için ben de sizler gibi çalışmak zorundayım. Çalıştığım fabrikada birçok sorunla karşı karşıyayız. Bu sorunlar Türkiye’de işçilerin genelinin yaşadığı...
- Türkiye’nin her yerinde pıtrak gibi çoğalan özel okullar, bir süredir ülke gündemine pek çok sorunla birlikte yerleşmiş durumda. 22 yıldır sanayi şehri Bursa’da çalışan bir özel okul öğretmeniyle sektördeki sorunlar üzerine gerçekleştirdiğimiz...
- 7 Martta greve çıkan Lezita işçileri, 17 Martta yürüyüş ve basın açıklaması gerçekleştirdi. Grevlerini sürdüren Lezita işçileri patronun grev kırıcılığına karşı da mücadele ediyor. 18 Martta Ankara’ya yürüyüş başlatan Agrobay işçileri, 21 Martta...
- İktidarın desteğini arkasına alan patronlar işçilerin haklarına pervasızca saldırıyor, işçiler mücadele ediyor. Adıyaman Besni’de Mega Polietilen fabrikasında ücret gaspına karşı başlayan direniş sonuç verdi, işçilerin 2 aylık ücretleri yatırıldı....
- Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Mersen’de işçiler, sendika ve toplu sözleşme hakları için 19 Nisanda greve çıktı. Sendikadan yapılan açıklamada şu sözlere yer verildi: “Fransa sermayeli Mersen’in merkez yöneticileri...