Sefaköy Temsilciliğimizde “Biz %99’uz” Semineri
Sefaköy’den bir sağlık işçisi

Sermaye düzeninin yarattığı uçurum gitgide derinleşiyor. Buna karşı dünya işçi sınıfı ayakta! Eylül ayından itibaren ABD’de dünya borsasının kalbini hedef alan “Wall Street’i İşgal Et” eylemleri gerçekleştiriliyor. 15 Ekimde 82 ülkede, 951 şehirde, yüz binlerce işçinin katılımıyla yapılan işgal eylemleri uluslararası boyuta kavuştu. Kapitalizmin krizleri altında inletilen işçi sınıfı saldırılara boyun eğmiyor ve haykırıyor: “Biz %99’uz”!
Derneğimizde gerçekleştirdiğimiz “Biz %99’uz” semineri çeşitli sektörlerden etkinliğimize katılan arkadaşlarımız tarafından ilgiyle izlendi. 15 Ekimde birçok ülkede yapılan “İşgal Et” eylemlerinin görüntülerinden oluşan bir sinevizyon izledik. Sunumda, kapitalizmin krizlerle çıkmaza girmesiyle, kapitalist devletlerin saldırganlaştığı, kapitalizmin işçilere açlık, sefalet, savaşlar ve yıkım getirdiği anlatıldı. Bununla birlikte, 2000’li yılların başından itibaren yükselen ve 2008’de dünya ekonomik krizinin etkilerinin hissedilmesiyle kendini daha fazla hissettiren işçi mücadeleleri anlatıldı.
Tunus ve Mısır’da başlayan Arap halklarının mücadelesi, dünya işçi sınıfı mücadelesinin önemli bir halkası oldu. Güney Avrupa’da Yunanistan, İtalya, İspanya’yla başlayan mücadele dalgası tüm Avrupa’ya ve buradan da ABD’ye ulaştı. ABD de “Wall Street’i İşgal Et” eylemlerine dönüşerek etkisini tüm dünyada hissettirdi. Toplumsal gelir dağılımındaki uçuruma tepki gösteren kitleler, “Biz İşçi Sınıfıyız, Biz %99’uz”, “Bu Bir Sınıf Savaşıdır”, “Savaşa Hayır Sınıf Savaşına Evet!” gibi doğru ve haklı sloganlarla haykırıyorlar! %99’un dışında kalan %1’lik kesimin, toplumsal geliri gasp ederek çoğunluğa acımasızca hükmetmesi doğanın kanunu olamaz!
Dünya işçi sınıfının mücadele alanında yol almaya başlamasıyla oluşan iyimser havanın anlatıldığı sunumun birinci bölümünden sonra, seminer, katılan arkadaşlarımızın sorularının cevaplanmasıyla devam etti. Dünya işçi sınıfı, üzerindeki ölü toprağını atıyor! Evet, biz %99’uz. Ama yetmez! Örgütlülük gerekir. Dünya işçi sınıfını sömürü düzeninden kurtaracak olan, mücadele deneyimlerinden ders çıkararak kapitalizme karşı örgütlü mücadele vermektir.
Son Eklenenler
- Bazı zenginlerin “ölmeden yapılacaklar listesi”nde dünyanın en yüksek tepesi olan Everest’e tırmanmak vardır mesela. Zaman zaman sosyal medyada bu insanların “başarı”larını anlatan çeşitli videolar, haberler çıkar karşımıza.
- Şeker-İş Sendikasının örgütlü olduğu Kütahya Şeker Fabrikasında, Mart ayından bu yana süren toplu sözleşme görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 30 Ağustosta başlayan grev, 3’üncü gününde sürüyor.
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla İstanbul Kadıköy’de yapılan mitinge binlerce kişi katıldı. Kadıköy Söğütlüçeşme’de toplanan kitle, “Savaşa ve Sömürüye Karşı Demokrasi ve Barış Kazanacak” pankartı arkasında rıhtımdaki miting...
- Türk-İş’e bağlı Koop-İş Sendikasının örgütlü olduğu Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) Türkiye genelindeki 1003 kurumunda çalışan 10 bin kamu işçisi 29 Ağustosta greve çıktı.
- Güvenliğin ve danışmanın olduğu katta her 5 dakikada bir “sistemsel hata ve arıza olduğu için tüm katlarda hizmet verilemiyor” şeklinde anonslar yapılıyordu. Önce güvenliğe gidip bu yapılanın yanlış olduğunu, insanlara memurların iş bıraktığının...
- Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca adlı romanında Yaşar Kemal, sömürülenlerle sömürücüler arasındaki büyük çelişkiyi anlatır. “Çünkü” der, “sömüren güçlü azınlıkla, sömürülen ve güçsüz sanılan çoğunluk, her çağda vardı. Ama bu çelişki...
- İktidarın “Kamu Çerçeve Protokolü” sürecindeki tutumunu protesto etmek için yapılan bir eylemin ardından bir kadın işçi çevresindeki insanlara sordu: “Bu sene hiç kiraz yediniz mi?” Bu soruya evet diyen tek bir kişi çıkmadı. Kilosu 700 lirayı aşan...
- Mücadele örgütümüz UİD-DER’in saflarında yer almış her işçi kardeşimizden, çoğu zaman övgü dolu sözler duyarız. Bu sözler tesadüf değil, UİD-DER’in sınıf mücadelesinin tarihsel deneyimlerinden süzülüp gelen mücadele kültürünün bir sonucudur. Ben de...
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri, 1 Eylül Dünya Barış Günü kapsamında 31 Ağustos Pazar günü Kadıköy’de bir miting düzenleyeceklerini duyurdu. Miting çağrısı, Mecidiyeköy’de bulunan Tüm Bel-Sen İstanbul Şube binasında 27 Ağustosta...
- Toplamda 6,5 milyon kamu emekçisi ve emeklisini ilgilendiren 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde, anlaşma sağlanamadı. Kamu İşveren Heyeti ile konfederasyonlar arasında görüşmeler çıkmaza girdiği için, süreç Kamu Görevlileri Hakem Kuruluna...
- İzmir’den İstanbul’a belediye çalışanları, ücretlerinin geç veya eksik ödenmesi, tazminatlarının ve yan haklarının ödenmemesi nedeniyle çeşitli eylemler yapıyor. Evlerini geçindirmekte zorlanan emekçiler, alacaklarının bir an önce ödenmesini talep...
- 600 bin kamu işçisini ilgilendiren Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü (KÇP) süreci, kamu işçilerinin taleplerinin görmezden gelinerek sefalet zammına imza atılmasıyla sonuçlandı. Harb-İş İstanbul Şube Başkanı Murat Yalçınkaya ile Kartal...
- Grev yerindeki bir sohbet sırasında bir işçi kardeşimiz çocuğunun aşçılık bölümünü seçtiğini anlatırken bu durumun onu üzdüğünü şu sözlerle dile getirmişti: “Biz istedik ki bizim gibi işçi olmasın, mühendis olsun, doktor olsun, ezilmesin. Ama olmadı...