Türk Metal A.Ş.
Türk Metal üyesi bir işçi
Merhaba dostlar. Geçenlerde Radikal gazetesinin ekonomi sayfasında bir yazı okudum. Bu yazının biz işçileri ilgilendirdiğini düşündüğüm için sizlerle paylaşmak istedim.
Yazının başlığı “İşçi Veren A.Ş.” idi. Türk Metal sendikası ve patron örgütü MESS ortaklığıyla kurulan bir şirket, metal işkolu ve otomotiv sanayi işçilerine mesleki eğitim yeterlilik sertifikası verecekmiş. Bu sertifikalar için bir sınav düzenlenecek ve bu sınav ücrete tâbi tutulacak. Bu ücretler de işçinin cebinden çıkacak. Sınav, ilk girişte 550 lira artı %18 KDV, sınav tekrarı durumunda ise 500 lira artı %18 KDV şeklinde ücretlendirilecekmiş. Yani bu sınav için cebimizden asgari ücrete yakın bir para çıkacak. Bir işçi sendikasının bir şirket gibi işçilerin parasını sömürmesini şiddetle kınıyorum. İşçi sendikasının görevi üye işçilerini bilinçlendirmek, onların haklarını koruyup daha ileriye taşımak, yeni üyeler edinmektir. Bunları yapması gereken Türk Metal çetesi yine işbaşında ve yine işçileri satıyor. Bizler her ay sendika aidatı ödeyen işçileriz. Peki, bu sendika aidatları ne oluyor? Biz işçilerin parasıyla oteller ve gayrimenkuller alınıyor. İşte Türk Metal’e ait bazı otel ve gayrimenkuller; Büyük Anadolu Didim Resort, Büyük Anadolu Ankara Otel, Büyük Anadolu Hotel Girne, Büyük Anadolu Otel Ereğli, 21 ilde ve Girne’de gayrimenkuller... Peki, bizim aidatlarımızla yapılan bu otellere biz işçiler girebiliyor muyuz? Bu otellere gidebilmek için bizden para isteniyor. Sendika üyesi olduğumuz için güya indirim yaptıklarını söylüyorlar. Bu otellerde tatil yapmak üzere sınırlı sayıda işçi seçiliyor. Sendikanın ya da daha doğrusu çetenin işçilerden ücret almasının sebebi de otelin gelir-giderlerinin dengede tutulmasıymış. Yalana bakın!
Bizler tabanda örgütlenip bilinçlenmedikten sonra, sendika bürokratlarına tabandan baskı uygulamadıktan sonra bu haydutlar sendikalarımızı kendi çıkarları doğrultusunda kullanmaya devam edecekler. Baskı uyguladığımız takdirde, işçiler ne isterse sendikacılar onu yapmak zorunda. Yeter ki biz işçiler ne yapmak istediğimizin farkında olalım!
Son Eklenenler
- Bugün 18 Kasım. Türkiye işçi sınıfının mücadele tarihinde önemli bir yer tutan Netaş Grevinin yıldönümü… Netaş işçileri, 12 Eylül 1980 askeri faşist darbesinin baskı koşullarında bile işçilerin örgütlülüğünün patronları alt edebilecek güçte olduğunu...
- UİD-DER, grevlerinin 81. gününde MKB Rondo işçilerine dayanışma ziyaretinde bulundu. “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Birlikte Karşı Duralım” pankartı ile grev yerine yürüyen işçiler; “MKB İşçisi Yalnız Değildir”, “Yaşasın Sınıf Dayanışması”...
- Bireysel Emeklilik Sistemi (BES) ilk olarak 2001 yılında gündeme getirildi ancak AKP iktidarı 2018’de işçilerin iradelerinin dışında bu sistemi zorunlu hale getirdi. 2018 yılından beridir işçilerin maaşlarından her ay bu kandırmacaya para...
- As Plastik işçileri grevlerinin 58. gününde İstanbul Marmarapark AVM’de As Plastik ile iş ilişkileri olan Mavi Jeans önünde basın açıklaması yaptı. Toplu iş sözleşmesinde anlaşma sağlanamaması halinde 26 Kasımda greve çıkacak olan DİSK/Genel-İş...
- 100 küsur günü geride bırakan Polonez direnişine, kadın işçilerin kararlılığı damgasını basıyor. Sendikaları Tekgıda-İş’te örgütlenen işçiler sendika düşmanı patronları tarafından işlerinden atıldılar. Direnişe geçtiler, işlerine örgütlü bir biçimde...
- Geçtiğimiz günlerde İzmir’in Selçuk ilçesinde baraka gibi bir evde, elektrikli sobanın devrilmesiyle çıkan yangında en büyüğü 5 yaşında olmak üzere 5 kardeş hayatını kaybetti. Bu sırada hurda toplamaya giden anne eve döndüğünde çocuklarının cansız...
- Narin, Leyla, Sıla ve niceleri. Haberlerde duyuyoruz onların adlarını. Bir süre gündemde kalıyorlar, sonra unutuluveriyorlar. Oysa hafızayı diri tutmak gerekir mücadeleyi sürdürebilmek için. Bizler de bu mektubu, yaşananları unutmamak, unutturmamak...
- Son zamanlarda pek çok insanın aklında, dilinde aynı sorular var: Biz nasıl bir toplum olduk böyle? Nasıl olur da insanlar bu kadar kötü olabilir? Teşbihte hata olmaz derler. Toprağı düşünelim. Toprakta her zaman zehirli bitkiler yetişebilir. Ama bu...
- İşyerinde, mahallede, parkta, sokakta, kahvede… Sohbetler döner dolaşır hep aynı soruya bağlanır: “Ne olacak bu memleketin hali?” Soru bakidir, cevabı ise yaşadığımız koşullara, ait olduğumuz sınıfa göre değişiklik gösterir. Çünkü işçi ve...
- Şair “Kuşların vurulduğu zamandır şimdi” demiş. Gerçekten de haksızın haklı, hırsızın namuslu, haydudun yiğit sayıldığı zamandır şimdi. Her gün yeni bir “bu kadarı nasıl olur?” sorusuyla başlıyoruz güne. Geçtiğimiz günlerde Bursa’da bir tekstil...
- Yaklaşık iki ay boyunca hakları için mücadele eden, bu süreçte polisin ve jandarmanın saldırısına maruz kalan, gözaltına alınan Fernas işçilerinden biri arkadaşlarından birinin çocuğunun ilk adımını direniş alanında attığını söylemişti. Bir başka...
- Bir an için hafızamızı kaybettiğimizi düşünelim. Annemizin, babamızın, kardeşlerimizin, evlatlarımızın kim olduğunu, nereli olduğumuzu, yaşadığımız evi, ne iş yaptığımızı hatırlamadığımızı hayal edelim. Bütün yüzlerin, sokakların yabancı olduğunu...
- Bugünlerde kiminle konuşsak, herkes sorunlardan bahsediyor. Tezgâh başında, sokakta, pazarda, toplu taşımada, markette, bir hastanenin ya da bir okulun bahçesinde… Eğitimden sağlığa, kira derdinden geçim sıkıntısına, işçi ve emekçilerin gündemleri...