Buradasınız
UİD-DER İşçi Tiyatrosu 15-16 Haziran Genel Direnişini Sahneye Taşıyor
UİD-DER İşçi Tiyatrosu Oyuncuları
İşçi tiyatrosunu yeşertme ve geliştirip güçlendirme yolunda önemli adımlar atan UİD-DER İşçi Tiyatrosu, repertuarına yeni oyunlar ekleyerek ilerliyor. İşçi tiyatromuz, özellikle de işçi sınıfının mücadele tarihinde önemli yeri olan olayları oyunlaştırarak bugünün işçi kuşaklarına anlatıyor. 1 Mayıs’ın doğuşunu anlatan 1 Mayıs Karanfilleri oyunundan sonra, şimdi de, Türkiye işçi sınıfı tarihinde bir kilometre taşı olan 15-16 Haziran genel direnişini oyunlaştırarak sahneye taşıyor.
15-16 Haziran genel direnişinin üzerinden 39 yıl geçti. Büyük bir cesaret ve kararlılıkla mücadeleye atılan 150 bin işçi, 15-16 Haziran 1970’te tüm engelleri yıkarak fabrikalardan sel gibi aktı. O iki gün boyunca işçi sınıfı, patronların yüreğine büyük bir korku saldı ve zalimlere unutamayacakları bir ders verdi. Adalet Partisi hükümeti Meclise yeni bir sendika yasası sunmuştu. Bu yasayla, mücadeleci bir sendikacılığı savunan DİSK tasfiye edilmek isteniyordu. Amaç, günden güne yükselen, canlılık kazanan ve militanlaşan Türkiye işçi hareketini boğmak, mücadeleye ağır bir darbe vurmaktı. Bu gerici saldırıya karşı işçi sınıfı güçlü bir yanıt verdi. DİSK’in öncülüğünde, 15 Haziranda başlayan eylemlere Türk-İş’e bağlı işyerlerindeki işçiler de katılacak, eylemler kısa zamanda İstanbul’a ve oradan da Kocaeli’ne yayılacaktı.
İşte “Uyanıştan Başkaldırıya” adını taşıyan oyunumuz, bu büyük işçi direnişine giden süreci, DİSK’in ve yükselen işçi mücadelesinin önünü kesmek için patronların nasıl planlar yaptıklarını ve direnişin ilk gününü anlatıyor. 15 Haziranda başlayan işçi direnişi öylesine sarsıcıydı ki, işçi hareketinin önünü kesmeyi arzulayan patronların hevesleri kursaklarında kalmıştır. Nitekim birleşen işçilerin korkusunu enselerinde hisseden patronlar, İstanbul’dan kaçmak zorunda kalırlar.
Oyunumuzda sınıf bilinçli işçiler ile bilinçsiz işçilerin farkını, mücadeleye atılan işçilerin ve işçi ailelerinin iç çelişkilerini ve işçi dayanışmasının önemini de ele alıyoruz. İşçi tiyatromuz, tiyatronun imkânlarından yararlanarak geçmişin mücadele deneyimlerini bugünün genç kuşaklarına aktarmaya çalışıyor. Kapitalist sistem öylesine bir sistemdir ki, bu sistemde işçilere yalnızca çalışmak ve sömürülmek düşmektedir. Büyük işçi kitleleri ne tiyatroya, ne sinemaya, ne müzelere, ne de konserlere gidebilmekteler. Biz oyunlarımızda işçi sınıfının hayatının tüm yönlerini, mücadelesiyle, acısıyla, sevinciyle yansıtıyoruz. İşte tam da bundan ötürüdür ki, UİD-DER İşçi Tiyatrosu’nun üstlendiği misyon çok önemlidir.
UİD-DER İşçi Tiyatrosu’nun en temel özelliklerinden biri de, baştan sona her şeyi kendisinin yapmasıdır. Oyunlarımızı kendimiz yazıyor ve kendimiz sahneye koyuyoruz. Tiyatromuzun sahne ressamı da, kostüm ve makyaj sorumlusu da, sahne amiri de, ışıkçısı da işçilerden oluşmaktadır. Yani hem bunları yapıyor hem de sahneye çıkıp oynuyoruz. İki buçuk yıldan bu yana birçok oyun sahneye koyduk: “Dört Yıldızdı Onlar Daima Parlayacaklar”, “1 Mayıs Karanfilleri”, “Köle İbrahim Tuhaf Konuşuyor”, “İşçiler İçin Nasıl Bir Oyun Oynamalı”, “Barış İçin Savaş!” Şimdi de 15-16 Haziran büyük işçi direnişini ele alan Uyanıştan Başkaldırıya adlı oyunumuzu sahneye koymaya hazırlanıyoruz. Oyunumuzu hazırlamak için aylarca çalıştık. Araştırma, belge toplama ve yazma süreci aylarımızı aldı ve aylardır da oyunumuzu prova ediyoruz. Tüm dostlarımızı, işçi kardeşlerimizi oyunumuza davet ediyoruz. Gelin sınıfımızın şanlı bir gününü birlikte sahneye taşıyalım, birlikte oynayalım, birlikte izleyelim ve birlikte öğrenelim.
21 Haziran 2009 Pazar 13:00
Kartal Sanat Tiyatrosu Tekel Cad. Uygar Sok. No:1/A Kartal
28 Haziran 2009 Pazar 13:00
Bakırköy Yunus Emre Kültür Merkezi Turhan Tuzcu Sahnesi 9. Kısım Atrium Yanı Ataköy
5 Temmuz 2009 Pazar 13:00
Gebze Kültür Merkezi Osman Hamdi Bey Sahnesi (Gebze Belediyesi Yanı)
Son Eklenenler
- Modern tıbbın temel kurallarından biri elleri çok iyi yıkamak, el hijyenine dikkat etmektir. Peki, el yıkamanın bile geçmişte mücadele konusu olduğunu biliyor muydunuz? Ignaz Semmelweis, 1840’lı yılların sonunda, Viyana’daki bir kadın doğum...
- Hayat pahalılığı ve yüksek enflasyon karşısında işçi ücretleri erimeye devam ederken kamudan özel sektöre işçiler, düşük ücretlere karşı mücadele ediyor. Harb-İş Sendikası, 11 Temmuzda Ankara’da basın açıklaması yaparak sefalet zammı dayatmasına...
- Kamu çerçeve protokol süreci uzadıkça uzuyor. Savunma sanayi sözleşmesi hakem heyetine gönderildi. Diğer işkolları ise 3. teklifi bekliyor. Kamu çerçeve protokolü kamu işçilerinin asgari ücretini belirleyen bir protokoldür. Nisan 2024’te Anayasa...
- İspanya’nın Cadiz kentinde 23 Hazirandan bu yana süresiz grevde olan metal işçileri, 8 Temmuzda eylemlerini sonlandırdılar. Yetkili sendika UGT sendikasının işverenle imzaladığı ön anlaşmayı kabul etmeyen yaklaşık 30 bin metal işçisi, 18-19...
- 600 binden fazla kamu işçisini ilgilendiren Kamu Çerçeve Protokolü (KÇP) görüşmelerinde siyasi iktidarın dayattığı düşük zam oranları sağlık işçileri tarafından “sefalet dayatması” olarak değerlendiriliyor. Yüksek enflasyon ve ağır vergi yükü...
- Gebze Sendikalar Birliği, geçtiğimiz hafta İsrail’in Filistin’deki zulüm ve katliamını protesto etmek için bir eylem organize etti. Biz de UİD-DER’li işçiler olarak, zulme uğrayan Filistinli işçi ve emekçilerin haklı mücadelesine destek olmak için...
- 9 Temmuzda Hindistan genelinde milyonlarca işçi, emekçi, çiftçi ve genç, Modi hükümetinin işçi düşmanı politikalarına karşı ülke çapında greve çıktı. Kentlerden köylere, fabrikalardan tarlalara kadar yaşamı durduran dev grev, Hindistan’daki tüm...
- Annem, ablamla birlikte dördüncü katta oturur. Sokağa inmez ama mahallede, köyde, Almanya’daki akrabalarda ne olup bittiğini mutlaka bilir. Evden her çıktığımda balkonundadır. Selamlaşır, iki laf ederiz. Başımda bazen UİD-DER yazılı kırmızı şapkam,...
- Karanlık ve aydınlık… Ölüm ve yaşam… Emek ve sermaye… Sonsuz evrenimizde her şey karşıtıyla birlikte var. Sömürü ve zulüm varsa isyan da var. Sınır, din dil, ırk farkı tanımadan dünya meydanlarında tek ses tek yürek olan işçiler, işçi sınıfımız var...
- Emperyalist savaşın alevlerini büyüten, milyonlarca masum insanı, doğayı katleden, kentleri yok eden egemenler ne yaparlarsa yapsınlar emekçilerin birbirleriyle dayanışmasının önüne geçemiyorlar. İşçi ve emekçiler fabrikalardan limanlara,...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi grevinde yaşananlar hakkında Marksist Tutum’da bir makale okudum. Tam da içimden geçenleri, cümlelere dökemediklerimi noktasına virgülüne kadar yansıtan bir yazıydı. Konuyu derinlemesine ele alan bu yazı her mücadelede...
- Zeytinlik alanları maden ve enerji işletmeciliğine açacak yasa teklifine karşı tepkiler sürüyor. Çeşitli illerden Ankara’ya gelen köylüler, talan yasasına karşı TBMM yakınında bulunan Cemal Süreya Parkı’nda direniş nöbetindeler.
- Türkiye işçi sınıfının mücadele tarihinde önemli mücadeleler, dönemeç noktaları vardır. 1970 Haziran’ı bu tarihte önemli bir yere sahiptir. Bugün halen aşılamamış bir zirve olan 15-16 Haziran direnişi sürecinde, işçi sınıfı yapay kutuplaştırma...