Buradasınız
“İlgilenmiyorum!”
Söğütlüçeşme’den bir öğrenci
UİD-DER Sefaköy temsilciğinde düzenlenen “Patronların Torba Yasasına Girmemek İçin Birleşelim” etkinliğimize daha fazla insan katabilmek için davetiye ve bülten dağıtımı yaptık. Dağıtım sırasında, günlük hayatta çok sık karşılaştığımız “ilgilenmiyorum” kelimesinin bana çağrıştırdıklarıyla ilgili bir şeyler yazmak istedim. Ne kadar garip değil mi? “Torba Yasa”yla birlikte deneme süresi 4 aya çıkarılmaya çalışılıyor ama biz “ilgilenmiyoruz”. Meslek liselerindeki stajyer öğrenciler daha fazla çalıştırılacak ve daha az ücret alacak ama biz yine “ilgilenmiyoruz”. Asgari ücret sınırı 16’dan 18 yaşa çıkarılacak ama biz hâlâ “ilgilenmiyoruz”. Onunla ilgilenmiyoruz, bununla ilgilenmiyoruz. Şimdi sokaktan birini çevirip “Mısır’daki olaylar hakkında ne düşünüyorsunuz?” diye sorsak, belki de cevap yine “ilgilenmiyorum” olacak. Hatta o kadar uzağa gitmeye de gerek yok, okuduğum okuldaki arkadaşlarıma “baban kaç saat çalışıp, ne kadar maaş alıyor?” diye sorsam, cevabı “ilgilenmiyorum” olacak.
Peki, ama neden? İşçiler, işçi çocukları neden kendisi gibi olan insanların sorunlarıyla, mücadelesiyle, en yakınındakilerin sorunlarıyla ilgilenmez ki? Çünkü bize bu gösteriliyor, bu öğretiliyor. Daha küçük yaşlardan itibaren okullarımızda kendi başımızın çaresine bakmayı, kendi paçamızı kurtarmayı öğretiyorlar bize. Bizim gibi olanlarla, üretenlerle ve onların yaşamlarıyla ilgilenmememizi, hatta kendi annemizin, babamızın, kardeşimizin yaşamıyla dahi ilgilenmememizi istiyorlar. Bunun yerine kafamızı “o bununla şunu yapmış, şurada şununla yakalanmış” gibi bizi hiç mi hiç ilgilendirmeyen magazin haberleriyle doldurmaya çalışıyorlar. Onlar okulda okuyan öğrencilerin, fabrikada çalışan işçinin, yani bizlerin bir araya gelmesinden korkuyorlar. İşte bu yüzden kendi sorunlarımızla, bunların çözümleriyle ilgilenmek yerine magazin haberleriyle ilgilenmemizi istiyorlar. Bunu büyük ölçüde de başarıyorlar. Kimimiz bazen üzgünlüğünü, sıkıntısını görerek ilgilenmiyoruz karşımızdakiyle, kimimiz “ha bugün ha yarın konuşurum” diye diye sürekli erteliyor konuşmayı. Biz erteledikçe patronlar ertelediklerimizin yerine yeni şeyler koyuyorlar, düşünmeyelim, kafa yormayalım diye. Birçoğumuz arkadaşımızın anlattıklarını, dertlerini kulak ardı ediyor. “Her şeyle ben mi uğraşacağım, o neden benimle ilgilenmiyor, o sormuyorsa ben de sormam” diyoruz. Oysaki büyük ihtimalle karşımızdaki de bizimle aynı şeyi düşünüyor. Dedim ya daha ilkokuldan itibaren “sen kurtul, kendini düşün, boş ver başkasını” denilerek yetiştiriliyoruz. Bencil yetiştiriliyoruz.
Ama ben şimdi biliyorum ki, hak ettiğimiz o güzel günlere ulaşmak bizim ellerimizde, asgari ücretle bir ay nasıl ev geçindirilir diye düşünmeden yaşayacağımız bir dünyayı kurmak bizim ellerimizde. Biz düşünmüyorsak emin olalım bir başkası düşünüyor bunları. Ben bunu UİD-DER’in sayesinde biliyorum. Ben UİD-DER’e geldiğimde 8 yaşındaydım, bu derneğin içinde büyüdüm. Ne kadar şanslı olduğumu, “Torba Yasa”yla ilgili konuşmak için yanına gittiğim kişiden “ilgilenmiyorum” kelimesini duyduğumda bir kez daha anladım. Neden benim gibi, bizim gibi şanslı daha pek çok insan olmasın ki? Daha çok insana bu şansı tanımak gerekmez mi? İşte bu yüzden kendimizi ve çevremizdekileri “ilgilenmiyorum” kelimesinden uzaklaştırmalıyız. Bu kelimeyi sadece bize patronlar tarafından dayatılan konularda kullanabilmeliyiz: “İlgilenmiyoruz!”. Biz kendi sorunlarımızla, bunların çözümüyle, birleşerek mücadele etmekle ilgilenmeliyiz.
Son Eklenenler
- İnsanın gençlik dönemleri heyecan doludur, coşkuludur, dinamizm yüklüdür. Gençliğin bu hali var olanı sorgulayan, ezber bozan, sınırları zorlayan, değişim isteyen düşünce yapısının da temelini oluşturur. Bundan birkaç ay önce bu ifadelerle Türkiye...
- 1 Mayıs’ta da taleplerimizi haykırmak için meydanlardaydık. Sağlık ve eğitim başta olmak üzere her alanda kamu harcamalarının giderek daha çok kısıldığı, sağlık ve eğitim sisteminin çöktüğü, hizmetlerin daha niteliksiz ama daha pahalı hale geldiği...
- 2012 yılının Mayıs ayıydı. UİD-DER’in kış ayları boyunca sürdürdüğü “Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz” kampanyasında 62 bin imza toplanmıştı. UİD-DER’li işçiler, o dönemde milletvekili olan Sırrı Süreyya Önder ile beraber Meclis’te yapılan...
- Ruhen ve zihnen sağlıklı bir insan haksızlığa uğradığında, zulme tanık olduğunda rahatsız olur, bunu dile getirme, itiraz etme, tepkisini ortaya koyma ihtiyacı duyar. Normal koşullarda bu haksızlığın giderilmesini sağlamak ister. Gücü yetiyorsa bunu...
- Kapitalizm öyle bir ekonomik ve toplumsal düzendir ki insanların vefa, bağlılık, sevgi gibi duygularını bile istismar eder, tüketimi kışkırtmak için kullanır. Bunu öyle bir sinsilikle yapar ki normal koşullarda uzak durmamız gerektiğini düşündüğümüz...
- Geçtiğimiz günlerde bir marketin önünde, lise öğrencisi bir gencin beş market çalışanı tarafından depoya sürüklenmeye çalışıldığını gördüm. Müdahale ettim. Genç, iki parfüm çaldığını itiraf etti. Korkmuştu, gözleri büyümüştü. Market çalışanlarından...
- Erik ağaçları durmuşsa çiçeğe/ Işıldamışsa kavakların yaprakları/ Sular yürümüşse söğütlerin dallarına/ Sarmışsa madımaklar çimenleri/
- Adana ve Mersin’de faaliyet gösteren Toros Tarım tesislerinde Petrol-İş Sendikasında örgütlü 213 işçi, 21 Mayıs sabahı greve çıktı. UİD-DER’li işçiler olarak grevin 5. gününde Mersin’deki fabrikanın önünde grevci işçilere dayanışma ziyaretinde...
- Nakba’nın 77. yılında dünyanın dört bir yanında işçi ve emekçiler, Filistin halkına yapılan zulmü protesto ediyor, şehir meydanlarında kitlesel gösteriler düzenliyor. Dünya genelinde yüzbinlerce işçi ve emekçi, 77 sene önce Filistin halkının...
- Adana ve Mersin’de faaliyet gösteren Toros Tarım tesislerinde çalışan 213 işçi 21 Mayıs sabahı greve çıktı. Kocaeli Dilovası OSB ve İzmir Çiğli’de üretim yapan DYO Boya fabrikalarında eş zamanlı grev başladı.
- Karabağlar, İzmir’de ikamet ettiğim ilçedir. Mahallelerinin büyük çoğunluğunda işçi ve emekçiler yaşar. Küçük bir kesimse tuzu kuru, küçük burjuvalardan oluşur. Belediye bu zengin semtlere gösterişli hizmetler sunarken, yoksul mahalleler hep ikinci...
- Grevdeki Temel Conta işçileri 22 Mayısta fabrika önünde kitlesel basın açıklaması gerçekleştirerek işverenin grev kırıcı uygulamalarını ve saldırgan tutumunu protesto etti. Eyleme Türk-İş’e bağlı sendikalar, KESK İzmir Şubeler Platformu, Genel-İş...
- Küçük bir işçi çocuğu. Elinde, üstünde “Kreşe Gidemediğim İçin Greve Geliyorum” yazan kartonuyla poz vermiş. Muhtemelen annesi tarafından grev yerine getirilmiş. En küçük olmanın verdiği şirinlikle bütün işçilerin göz bebeği olmuş. Kreşte...