Buradasınız
“Köle İbrahim Tuhaf Konuşuyor”
Bostancı’dan bir işçi
Bu pazar çocuklar ve ebeveynleri evlerinden büyük bir hevesle çıktılar. Aileleri ile birlikte UİD-DER’in İşçi Tiyatrosunu izlemek için Aydınlı Temsilciliğine doğru yola koyuldular. Her biri “başına bir taş düşeceğinden” habersizdi.
Oyunun adı “Köle İbrahim Tuhaf Konuşuyor”du. Başına bir taş düştükten sonra işçi olduğunun, sömürüldüğünün ve birlik olmak gerektiğinin farkına varmıştı köle İbrahim. Öyle ya bu bir oyundu! Ancak bugün UİD-DER’de dinlediğimiz işçi sınıfının marşları, şiirleri, kavga türküleri oyun değildi. Direngen gerçekler yaşamın içinden süzülerek farklı yerden gelen işçilere ulaşıyordu. Türküleri, marşları söylerken koca bir koro olmuştuk sanki. Tiyatroda oynayanlar bizim gibi işçi kardeşlerimizdi. Samimi, sıcak bir ortamda gerçekler bir bir kulağımızdan bilincimize işliyordu.
UİD-DER’li arkadaşlar da, oyundaki gözleri yeni yeni açılmaya başlayan, sömürüye karşı olan köle İbrahim gibi “tuhaf” konuşuyorlardı. Sınıfsız, sömürüsüz, savaşsız bir dünyadan söz ediyorlardı. İşçilerin isterlerse her şeyi yarattıkları gibi yönetebileceklerini de söylüyorlardı. Dünyanın bütün işçileriyle birleştiğimizde koca, güçlü bir sınıf olacağımızı anlatıyorlardı. Burjuvazinin bizlere anlattıkları yalanlara karşılık sınıfımızın gerçeklerini anlatmaya başladıkça, sömürüye karşı mücadele ettikçe, her işçi uyanacak ve patronlar için “tuhaf” konuşuyor olacağız.
O gün, bahçede kurulan çardaklarda işçi arkadaşlarımızın yaptıkları yemekleri yedik, farklı işyerlerinden arkadaşlarla tanıştık. Derneğimizin tiyatro kursuna katılamayan işçi arkadaşlar, kursların ve derneğin biz işçileri ne kadar geliştirdiğini gördüklerinde, kursların yeniden ne zaman başlayacağı konusunda sorular sordular.
UİD-DER oldukça, köle İbrahimler olmaması için bilinçsiz işçilerin başına işçi sınıfının doğru fikirleri düşmeye devam edecek.
Tersanelerde Baskılar Sürüyor
Son Eklenenler
- Düzce’de bulunan Standart Profil fabrikasında çalışan Petrol-İş üyesi işçiler, artan enflasyon karşısında aldıkları ücretin her geçen gün erimesi sebebiyle, işverenden ücretlerinin iyileştirilmesini talep etmiş fakat işveren bu talebi geri çevirerek...
- İstanbul Tuzla’da faaliyet gösteren ETF Tekstil fabrikasının patronu fabrikayı kapatacağını duyurup ilk etapta 30 işçiyi işten atmış işçilere ihbar tazminatını ödemeyeceğini, kıdem tazminatının ise yüzde 70’ini ödeyeceğini duyurmuştu. İşçiler işten...
- Türkiye’de neredeyse yüzde 200’e varan enflasyon ücretleri her geçen gün eritirken işçilerin tepkisi de giderek artıyor. Her gün bir fabrikada, şantiyede, lojistik deposunda işçilerin mücadelesi başlıyor.
- Çalıştığım işyerinde arkadaşım Erman abi, televizyon kanallarının popüler yarışması MasterChef’de yapılan bir yemeği çok beğenmiş, çay molasında ballandıra ballandıra anlatıyordu. 350 gram dana bonfile, dana füme, 300 gram kestane mantarı, tereyağı...
- “Bir zaman makinesi olsa ve mesela üç yüz yıl öncesine gidebilsek bugünün dünyasından çok farklı bir dünya ile karşılaşırdık.” Böyle başlıyordu İşçi Dayanışması’nın bir önceki sayısında Emekçi Kadın köşemiz. Gelin geçmişe yolculuğumuzu sürdürelim....
- Eşe dosta selam. İnandığım doğruların adamı oldum, böyle yaşadım karınca kararınca. Bu doğruların savaşını daha çok sanatımda yapmaya çalıştım. Kursağıma hakkım olmayan bir tek kuruş dahi girmemiştir.” Böyle diyordu işçi sınıfının yazarlarından...
- Düzce’de bulunan Standart Profil fabrikasında çalışan Petrol-İş üyesi işçiler, artan enflasyon karşısında aldıkları ücretin her geçen gün erimesi sebebiyle, ücretlerinin iyileştirilmesini talep ettiler. Ancak Standart Profil yönetimi işçilerin bu...
- 1980’lerde İngiltere’de kadın bir başbakan iktidardaydı, adı da Margaret Thatcher’dı. Bu kadın başbakan emekten, işçiden, toplumdan yana ne varsa ona düşmandı. İngiltere’deki işçiler ona “süt hırsızı” derlerdi. Çünkü daha henüz Eğitim ve Bilim...
- Bir yere baktığımızda gördüklerimize bir daha dönüp bakarsanız mutlaka dikkatinizi çeken bir şey vardır. Ben de bir yere baktım ve dikkatimi bir manzara çekti. Bu manzaranın iki ayrı hikâyesi var. Burası benim ikamet ettiğim mahalledir. Kocaman olan...
- İnsanlık tarihi yüz binlerce yıl öncesine uzanıyor. Bu tarih içinde kısacık bir zaman dilimine yayılan ve birkaç yüzyıllık ömrü olan kapitalist sömürü düzeni, insanlık tarihinin en kanlı dönemini temsil ediyor. Yaşanan iki dünya savaşı, bugün içinde...
- Latince adı “Mare Pacificum” yani “Barışçıl Deniz” olan dünyanın en büyük okyanusudur Pasifik. Fakat adının anlamının aksine nice savaşlara ve acılara tanık olmuştur. İkinci Dünya Savaşının sonunda ABD tüm rakiplerini korkutmak, dünyanın mutlak gücü...
- RMT sendikasında örgütlü 41 bin demiryolu işçisi Haziran ayındaki 3 günlük tarihi grevin ardından talepleri karşılanmadığı için yeniden greve gitti. 27 Temmuzda greve çıkan RMT üyesi işçilerle birlikte demiryollarında müdür ve büro çalışanlarının...
- Geçtiğimiz günlerde tonlarca asbest bulunan Nae Sao Paulo isimli uçak gemisinin sökümü için Brezilya’dan Türkiye’ye getirileceği açıklandı. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum gemide 9,6 ton asbest bulunduğunu söylüyor. Oysa...