Buradasınız
12 Eylül Darbesi: Her Gecenin Bir Sabahı Vardır
Aydınlı’dan bir işçi
Altı ikramiye, birçok sosyal hak, sendikalı işçi oranının en yüksek olduğu dönem… Bunun yanında daha iyi ücretler ve çalışma koşulları… Bugün birçok işçi için tüm bu sayılanlar hayal gibi gelebilir ama bunların var olduğu dönemler bu topraklarda yaşandı. İşçilerin arasında güvenin, birliğin olduğu, herkesin birbirine sahip çıktığı ve mücadeleyle birlikte birçok hakkın patronlardan söke söke alındığı dönemler…
Evet, 1980 öncesi dönemlerden bahsediyorum. İşçi sınıfının mücadelesi öylesine yükselmişti ki korkuya kapılan patronlar sınıfı askeri güç kullanarak 12 Eylül 1980 tarihinde faşist bir darbe yaparak Türkiye işçi sınıfını karanlığa gömdü. Darbe öncesi birçok hazırlık gerçekleştirildi. Pek çok yerde insanlar arasında mezhep ayrılıkları kışkırtılarak insanlar birbirine düşürüldü ve katliamlar yaşandı. Sonrasında sermaye güçleri bunları gerekçe göstererek şunları dillendirdi. “Kardeş kardeşi vuruyor. Ülkeye barış getirmemiz gerekiyor.” Bu gerekçeyle yapılan faşist darbede yüz binlerce insan gözaltına alındı, devrimciler ve öncü işçiler işkenceden geçti, onlarca insan idam edildi. Faili meçhuller, kapatılan sendikalar, dernekler, yasaklanan gazeteler, kitaplar ve filmler, dondurulan ücretler, kaldırılan sosyal haklar ve elimizden giden daha nice kazanımlar… Sonuç olarak karanlığa sürüklenen, sindirilen ve pasifize edilen bir sınıf kaldı geriye. Bundandır ki, bugün anne ve babalarımız bizlere eski dönemlerden bahsetmeye bile korkar hale gelmişler. Kime sorsak o dönemleri, hemen konu kapatılır. Peki, biz kendi sınıfımızın tarihini nasıl öğreneceğiz?
İşte bu anlarda bize hep ışık tutan UİD-DER’den. UİD-DER Tuzla temsilciliği olarak geçtiğimiz Pazar günü 12 Eylül 1980 faşist darbesini ve işçi sınıfının 12 Eylül’ün sorumlularından neden hesap sorması gerektiğini anlatan bir seminer gerçekleştirdik. Hesap sormak gerekir. Çünkü başta saydığım tüm o kazanımlardan bu hale gelmemizin ve geçmişimizle bağımızın kopmasının en büyük sebebidir bu darbe. Yüzlerce insanı öldüren, 17 yaşında olmasına rağmen mahkeme kararıyla yaşı büyütülerek idam edilen gencecik devrimci fidan Erdal Eren’i katleden bu darbecilerdir. İşçilerin bugün bireysel ve rekabetçi olmasının, dayanışmanın ne demek olduğunu bilmemesinin ana nedenlerinden biridir bu darbe.
Bunun için darbecilerden ve darbenin arkasındaki sermaye sınıfından hesap sormak işçi sınıfı olarak bizlerin boynunun borcudur. O nedenle 11 Eylülde Kadıköy’de yapılacak olan mitinge kitlesel bir katılım gerçekleştirmeli ve sermaye sınıfına “Biz ölmedik, yok olmadık, buradayız ve mücadele ediyoruz!” demeliyiz. Bizler UİD-DER olarak Pazar sabahı dernek temsilciliklerinden otobüs kaldırarak mitinge katılacağız. Herkesi UİD-DER’le miting alanına, yarım kalmış bu hesabı birlikte sormaya çağırıyoruz.
12 Eylül’ün Sorumluları Yargılansın!
Darbecilerden Hesabı Ancak Örgütlü İşçi Sınıfı Sorabilir!
Son Eklenenler
- 40 yıllık kısacık yaşamına yüzlerce hikâye ve roman sığdıran Amerikalı sosyalist yazar Jack London 22 Kasım 1916’da hayatını kaybetti. Aradan geçen uzun yıllar London’ın eserlerinin güncelliğinden hiçbir şey kaybettirmedi. Çünkü o işçi sınıfının...
- Ankara’nın Nallıhan ilçesinde bulunan Kömür İşletmeleri AŞ (KİAŞ) bünyesindeki Çayırhan Termik Santralinde çalışan madenciler, madenin özelleştirilmesine karşı 20 Kasımda direnişe başladı. Sabah 08.00’de gece vardiyası dışarı çıkmadı, gündüz...
- Emperyalist savaş Ortadoğu başta olmak üzere dünyanın her yerinde kendini hissettiriyor. Egemenler yıllık bütçelerin büyük kısmını “savunma” adı altında savaş sanayisine ayırıyorlar. Burjuva siyasetçilerin politikaları hızlı bir şekilde sertleşiyor...
- Fotoğraftaki reklam panosu kaldırımın ortasında duruyor, gündüz gece. Arka tarafında medya maymunu Hülya Avşar sanki “hadi EYT’liler koşun, sakın geç kalmayın” dercesine sırıtıyor. Mağazada çalışan genç işçi kızımıza EYT reklamını sordum. Kendine...
- Bağımsız Maden-iş üyesi Fernas Madencilik işçilerinin direnişi çeşitli sendika ve işçi örgütlerinin desteği ile kazanımla sonuçlandı. Fernas patronu Ocak 2025’te işçilerin ücretlerine zam yapılmasını ve atılan işçilerin hak kaybı olmadan işe geri...
- Fransa’da devlet demiryolu şirketi SNCF’de örgütlü CGT-Cheminots, UNSA-Ferroviaire, SUD Rail ve CFDT-Cheminots sendikaları, 11 Aralıkta süresiz grev kararı aldı. Dört demiryolu sendikası, grev kararını SNCF’nin yük taşımacılığı birimi olan SNCF Fret...
- Gürcistan’ta madencilik şirketi Georgian Manganese’e ait Zestafoni ferroalyaj tesisi ve Chiatura manganez madeni 1 Kasımdan Nisan 2025’e kadar üretimi durdurduğunu açıkladı. Gürcistan’ın en büyük madencilik şirketi Georgian Manganese’in tesislerinde...
- Çocukların mutlu olduğu, gelecek endişesi taşımadığı, ayrımcılığa maruz kalmadığı; eşitlik, özgürlük, barış dolu bir dünyada yaşamalarını kim istemez ki? Fakat biliyoruz ki dünyamız çocuklar için sıcak bir yuva değil. Kol kanat gerdiğimiz...
- Gebze’de bulunan Grid Solutions ve Schneider Elektrik, İstanbul’da bulunan Hitachi Energy ve Bursa’da bulunan Arıtaş Kriyojenik fabrikaları için Birleşik Metal-İş Sendikası ile MESS arasında yürütülen toplu iş sözleşmelerinde anlaşma sağlanamaması...
- Gün geçmiyor ki her gün bir öncekine rahmet okutacak, canımızı yakan bir olay olmasın. Sistemin iyice çürümesi ve tarifsiz bir bataklığa dönmesiyle birlikte, bu çürümüşlük toplumda derin yaralar açıyor. Bunun sonuçlarından bir yenisi de İzmir’de...
- Bir film sahnesi: İngiltere’de bir madenci bandosu, Rodrigo’nun gitar konçertosunu çalmaktadır. Madencilerin emektar ellerinden ahenkli melodiler akıp giderken arka planda hükümet tarafından kapatılmak istenen bir madenle ilgili toplantılar, yürüyen...
- Bugün 18 Kasım. Türkiye işçi sınıfının mücadele tarihinde önemli bir yer tutan Netaş Grevinin yıldönümü… Netaş işçileri, 12 Eylül 1980 askeri faşist darbesinin baskı koşullarında bile işçilerin örgütlülüğünün patronları alt edebilecek güçte olduğunu...
- UİD-DER, grevlerinin 81. gününde MKB Rondo işçilerine dayanışma ziyaretinde bulundu. “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Birlikte Karşı Duralım” pankartı ile grev yerine yürüyen işçiler; “MKB İşçisi Yalnız Değildir”, “Yaşasın Sınıf Dayanışması”...