Buradasınız
1 Mayıs’ın Ardından
Kartal’dan bir işçi

UİD-DER Bostancı şubesi olarak 1 Mayıs’ın ardından yeniden hep beraberdik. Yaşadığımız 1 Mayıs coşkusunu ve heyecanını paylaşmak üzere, 15 Mayıs Pazar günü dostlarımızla bir araya geldik. Öncelikle kendi ellerimizle hazırladığımız yemeklerimizi, UİD-DER sofrasında hep beraber yedik. Ardından Taksim alanındaki 1 Mayıs görüntülerini izleyerek, kortejimizin heyecanını yeniden yaşadık. Etkinliğimizde temsilci arkadaşımızın 1 Mayıs’ı değerlendiren konuşmasının ardından, duygu ve düşüncelerimizi paylaştığımız sınıf kürsümüz yer aldı.
Sınıf kürsümüzde 1 Mayıs’a derneğimizin kortejiyle katılan arkadaşlarımız, o günkü duygularını bizlerle paylaştılar. Bir arkadaşımız 1 Mayıs alanında kortejimiz yürürken etrafımızdaki insanların tepkilerini şöyle anlattı: “Etrafımızdaki herkes hatıra fotoğrafı çeker gibi bizim kortejimizin resmini çekiyordu. UİD-DER alana örgütlü girip, alandan örgütlü ayrıldığında farkını ortaya koydu. Etrafımızdaki insanların ilgisi de boşuna değildi. Bu ilgileri aynı zamanda, bir yandan örgütlü olmanın güzelliğinin insanları nasıl cezbettiğini, diğer yandan ise insanların örgütlülüğe nasıl da susadığını gösteriyor” dedi.
Diğer bir arkadaşımız ise işyerindeki arkadaşlarına 1 Mayıs’a gideceğini söylediğinde onların “aman gitme dayak yersin” diyerek tepki gösterdiklerini anlattı. Ama o günkü coşku ve heyecanı yaşamanın mutluluğuyla “iyi ki gelmişim, iyi ki UİD-DER gibi işçi örgütleri işçileri alana taşımak için vazgeçmiyor ve mücadele ediyor” dedi. 1 Mayıs’a ilk kez bizimle katılan bir arkadaşımız ise, etkinliğimizde yer alan 1 Mayıs görüntülerini izledikten sonra “1 Mayıs alanında etrafımızdaki insanların bize neden bu kadar meraklı ve güzel baktıklarını şimdi anladım. Böyle güzel bir korteje kim hayran kalmaz ki” dedi. Daha öncesinde 1 Mayıslara tek başına katıldığını anlatan bir arkadaşımız ise “1 Mayıs meydanına tek gitmek başka, UİD-DER’le gitmek, örgütlü gitmek daha bir başka” dedi.
Evet dostlar. UİD-DER olarak 1 Mayıs heyecanını tekrar yaşadığımız bir etkinliğimizi daha gerçekleştirdik. Bir sonraki 1 Mayıs’a daha kitlesel katılmak üzere kollarımızı şimdiden sıvadık.
Yaşasın 1 Mayıs, Yaşasın Örgütlü Mücadelemiz!
Son Eklenenler
- 11 Nisan’da Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Emek ve Demokrasi Güçleri ve öğrenciler birçok ilde tutuklu öğrencilerin serbest bırakılması talebiyle basın açıklamaları gerçekleştirdi. İstanbul’da KESK İstanbul Şubeler Platformunun...
- Yunanistan’da işçi ve emekçiler bir kez daha kamu ve özel sektörde 24 saatlik genel grev gerçekleştirdi. Tembi tren felaketinin ikinci yıldönümü olan 28 Şubatta tarihindeki en büyük grev ve protestolara sahne olan Yunanistan’da, 9 Nisanda bir kez...
- KESK’e bağlı Eğitim Sen, Birleşik Kamu-İş’e bağlı Eğitim-İş ve Hürriyetçi Eğitim Sen, 10 Nisanda birçok ilde Milli Eğitim Müdürlükleri önünde, kent meydanlarında, sendika şubelerinde proje okullara yapılan keyfi atamalara karşı basın açıklamaları...
- Üzerine sayfalarca yazı yazılabilecek, saatlerce sohbet edilebilecek bir konunun en öz, en çarpıcı halidir sloganlar… Hele ki işçi sınıfının sloganları! Birkaç kelimeyle büyük anlamlar sırtlanırlar. Kimisi somut bir talebi anlatır, kimisi bir...
- Ankara’nın Beypazarı ilçesinde bulunan Çayırhan Maden Ocağında 10 Nisanda gece vardiyası sırasında meydana gelen patlamada 2’si ağır olmak üzere 14 işçi yaralandı.
- Evrensel sağlık kapsamı; tüm insanların ihtiyaç duydukları sağlık hizmetlerine, ihtiyaç duydukları yer ve zamanda, mali sıkıntı çekmeden erişebilmeleri anlamına gelir. Sağlığın geliştirilmesinden, hastalıkların önlenmesine, rehabilitasyon ve...
- Gençlik yılları insanın en güzel, en verimli, en dinamik yılları olarak tanımlanır. Fakat gençlerin dinamizmleri yok ediliyor, gelecekleri ve hayalleri çalınıyor, toplum nefessiz bırakılıyor. Kapitalizm genç kuşaklara bir gelecek vaat etmiyor....
- Ruhunda özgür bir dünyanın umudunu taşıyan, yüreği bencil çıkarlarla değil, toplumsal kurtuluş özlemiyle çarpan sevgili büyüklerimiz ve değerli genç arkadaşlarımız, merhaba!
- Rejimin 19 Martta başlattığı saldırı dalgasına karşı başlayan protestolarda öğrenci gençler kitlesel katılımıyla dikkati çekmişti. Günlerce süren eylemlerde, polis barikatlarına, polisin şiddetli müdahalesine rağmen alanları terk etmeyen yüzlerce...
- Çünkü büyük kapitalist ülkeler, milyonlarca emekçinin vergileriyle oluşan bütçeleri sağlık, eğitim, barınma gibi temel ihtiyaçlara değil daha fazla silahlanmaya akıtıyorlar. Baskıcı ve otoriter uygulamaları arttırıyor, demokratik hak ve özgürlükleri...
- Türkiye’de siyasal gelişmelerin hızlandığı, her bakımdan zorlu, her bakımdan ağır bir süreçten geçiyoruz. İşçi ve emekçiler, emekliler, gençler olarak enflasyonun hız kesmesini, hayat pahalılığının son bulmasını, geçim derdinin hafiflemesini...
- Sosyal medya platformlarında her gün yeni bir trend beliriyor, insanlar yeni bir akımın peşinden koşturuluyor. Dün “lokma dünyası”, yakın zamanda “Dubai çikolatası” peşinde koşan insanlar, yarın farklı bir yiyecek ya da akımla tüketim sarmalına...
- Toplumun itirazının güçlenmesi, işçi sınıfının kendi talepleriyle, kendi örgütleriyle, kendi mücadele yöntemleriyle sahneye çıkmasıyla mümkün olabilir. Bunun yolu işçi sınıfının sendikal ve siyasal örgütlülüğünün, bilinç düzeyinin ve dolayısıyla...