Buradasınız
1 Mayıs’a Çağrımız Devam Ediyor

İşçilerin mücadele örgütü UİD-DER “Artan Baskı ve Yasaklara, Savaş Kışkırtıcılığına, Düşük Ücretlere, Uzun İş Saatlerine, Taşerona Karşı UİD-DER’le 1 Mayıs’a” sloganıyla 1 Mayıs çağrısını pek çok bölgede yaygın bir şekilde sürdürüyor. Patronlar sınıfının saldırılarını boşa çıkarmak için her alanda çalışma yürüten UİD-DER’li işçiler, 1 Mayıs vesilesiyle her sektörden işçi kardeşleriyle bir araya gelmeye devam ediyorlar.
Tuzla temsilciliğinden UİD-DER’li işçiler olarak bizler de başta Kartal, Pendik gibi işçilerin yoğun olduğu kent merkezleri olmak üzere Aydınlı, Esenyalı, Kavakpınar gibi işçi mahallelerinde kurduğumuz stantlarla işçi ve emekçi kardeşlerimizi 1 Mayıs’a davet etmeye devam ediyoruz. Bildirilerimizi ve İşçi Dayanışması bültenimizi işçilere ulaştırıyoruz. Kurduğumuz stantları birçok sektörden işçi ziyaret etti. Esenyalı’daki standımıza gelen tersane işçileri, tersanedeki çalışma koşullarından, aldıkları düşük ücretlerden yakındılar. Karşılaştığımız birçok işçi birlik, dayanışma ve mücadele günü olan 1 Mayıs’ı kutlamak istediklerini söyledi. Sohbet ettiğimiz işçileri 1 Mayıs’ta UİD-DER’le birlikte taleplerini haykırmaya davet ettik.
İş giriş-çıkışlarında deri, mermerciler ve kimyacılar gibi organize sanayi bölgelerinde bulunan fabrikaların önüne gidiyor, tekstil, metal, petrokimya sektörlerinde çalışan işçileri 1 Mayıs’a sahip çıkmaya, dayanışmayı yükseltmeye çağırıyoruz. 1 Mayıs’a çağıran ve temel taleplerimizi yansıtan afişlerimizle duvarları süslemeye devam ediyoruz. 1 Mayıs’ın hem işçilerin bayramı hem de mücadele günü olduğunu tüm sınıf kardeşlerimize anlatıyoruz.
Bundan tam 150 yıl önce Amerikalı işçiler 1 Mayıs’ta “8 saat çalışma, 8 saat uyku, 8 saat canımız ne isterse” talebiyle mücadele alanlarındaydı. İşçi sınıfının mücadelesi 1 Mayıs’ı doğurdu. İşçi sınıfının büyük bedeller ödeyerek elde ettiği kazanımlar patronlar sınıfı tarafından gasp edilmek isteniyor. Patronlar sınıfı, bunu yapabilmek için işçileri örgütsüz ve güçsüz düşürmek istiyor. Kürt-Türk, Alevi-Sünni, AKP’li-CHP’li-MHP’li diye parçalayarak işçilerin birleşmesinin önüne geçme çabası devam ediyor. Patronlar sınıfı ve onun sözcüsü ana akım medya 1 Mayıs’ı önemsizleştirmeye, karalamaya, korku gününe dönüştürmeye çalışıyor. Bu günün önemini unutturmak isteyen sermayedarlar aslında bizleri çıkışsız bırakmaya, mücadeleyi unutturmaya çalışmaktadırlar.
İş cinayetlerinde katledilen, sefalet ücretlerine mahkûm edilen, kölelik koşullarında çalıştırılan bizler mücadele günümüze sahip çıkıyoruz. İşçi sınıfı mücadele ederek kazandığı hakları ancak mücadele ederek koruyabilir. Patronların saldırılarına karşı örgütlü mücadelemizi her alanda büyütmeye devam ediyoruz. Tüm işçi kardeşlerimizi 1 Mayıs’ı coşkulu, kitlesel ve güçlü bir şekilde karşılamaya davet ediyoruz.
Örgütlüysek Her Şeyiz, Örgütsüzsek Hiçbir şey!
Nohut Değil, İnsanız!
Son Eklenenler
- İngiltere’de işçi ve emekçiler, İsrail’in Gazze’de yürüttüğü soykırıma karşı her Cumartesi günü yüz binler olup meydanlara çıkıyorlar. Ulusal Demiryolu, Denizcilik ve Ulaştırma İşçileri Sendikası (RMT), bu eylemlere geniş katılım sağlıyor. UİD-DER,...
- Otobüs yolculuğunda 81 yaşında Menemenli bir Yörük amca ile tanıştım. O yaşında hâlâ kâğıt toplayarak geçimini sağlamaya çalıştığını anlattı. Çocukları olmamış. Eşinin küçük tarlalarının işlerinin dışında çalışmasına karşı çıkmış. “Benim kazandığım...
- 31 Mart 2024’te yapılan yerel seçimler sonrası CHP yönetimindeki İzmir Çiğli Belediyesi, bütçe yok diyerek 146 işçiyi işten attı. Verilen kararlı mücadelenin sonucunda 50 işçinin işe iadesi yapıldı. Yaklaşık 1 yıldır mücadele eden ve verilen sözlere...
- KESK Ankara Şubeler Platformu basın açıklaması yaparak Sayıştay’ın giyim yardımı ücretinin çalışanlardan geriye dönük olarak talep edilmesini protesto etti. Tüm Emeklilerin Sendikası, Türkiye genelinde düzenlediği eylemlerle düşük ücretlerle...
- İspanya’nın başkenti Madrid’de 25 Mayıs Pazar günü on binlerce emekçi sağlıktaki özelleştirme politikalarına karşı sokakları doldurdu. Kamu sağlık hizmetlerinin yıllardır sistematik olarak ortadan kaldırıldığını belirten sağlık işçileri ve emekçiler...
- Tren yolculuğumda, karşı koltukta cam kenarında oturan bir kadın dikkatimi çekti. Yüz çizgileri 50 yaşında gibiydi ama yaşı 38’miş. Eşini Soma’daki katliamda kaybetmiş bir madenci eşiydi. Manisa’da bir gıda fabrikasında çalışıyor, Soma’da çocukları...
- İnsanın gençlik dönemleri heyecan doludur, coşkuludur, dinamizm yüklüdür. Gençliğin bu hali var olanı sorgulayan, ezber bozan, sınırları zorlayan, değişim isteyen düşünce yapısının da temelini oluşturur. Bundan birkaç ay önce bu ifadelerle Türkiye...
- 1 Mayıs’ta da taleplerimizi haykırmak için meydanlardaydık. Sağlık ve eğitim başta olmak üzere her alanda kamu harcamalarının giderek daha çok kısıldığı, sağlık ve eğitim sisteminin çöktüğü, hizmetlerin daha niteliksiz ama daha pahalı hale geldiği...
- 2012 yılının Mayıs ayıydı. UİD-DER’in kış ayları boyunca sürdürdüğü “Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz” kampanyasında 62 bin imza toplanmıştı. UİD-DER’li işçiler, o dönemde milletvekili olan Sırrı Süreyya Önder ile beraber Meclis’te yapılan...
- Ruhen ve zihnen sağlıklı bir insan haksızlığa uğradığında, zulme tanık olduğunda rahatsız olur, bunu dile getirme, itiraz etme, tepkisini ortaya koyma ihtiyacı duyar. Normal koşullarda bu haksızlığın giderilmesini sağlamak ister. Gücü yetiyorsa bunu...
- Kapitalizm öyle bir ekonomik ve toplumsal düzendir ki insanların vefa, bağlılık, sevgi gibi duygularını bile istismar eder, tüketimi kışkırtmak için kullanır. Bunu öyle bir sinsilikle yapar ki normal koşullarda uzak durmamız gerektiğini düşündüğümüz...
- Geçtiğimiz günlerde bir marketin önünde, lise öğrencisi bir gencin beş market çalışanı tarafından depoya sürüklenmeye çalışıldığını gördüm. Müdahale ettim. Genç, iki parfüm çaldığını itiraf etti. Korkmuştu, gözleri büyümüştü. Market çalışanlarından...
- Erik ağaçları durmuşsa çiçeğe/ Işıldamışsa kavakların yaprakları/ Sular yürümüşse söğütlerin dallarına/ Sarmışsa madımaklar çimenleri/