Buradasınız
Antep Tekstil İşçilerinin Mücadelesi
Pendik’ten emekli bir işçi

10 gün boyunca şalterleri indirip sokağa çıkan Gürtaş ve Gür İplik işçileri Öz-İplik-İş sendikasına üyeler, diğer 5 fabrikanın işçileri ise herhangi bir sendikada örgütlü değiller. 7 ayrı fabrikanın önünde aynı gün başlayan ve 10 gün süren direniş, bölgedeki diğer işçilerden, emekçilerden, onlarca demokratik kitle örgütünden, emekten yana partilerden ve çeşitli sendikalardan destek gördü.
Antep Başpınar Organize Sanayi Bölgesindeki binlerce işçinin mücadelesinde öne çıkan birçok önemli nokta vardı: Birincisi ve en önemlisi, işçilerin, hep birlikte ve örgütlü bir şekilde üretimi durdurup sokağa çıktıklarında neleri başarabileceklerini görmeleriydi. Antep gibi bir kentte büyük çoğunluğu sendikal örgütlülükten yoksun, farklı fabrikalardan binlerce işçinin ortak taleplerle iş durdurup sokağa çıkması ve elle tutulur şekilde taleplerini kabul ettirmeleri çok önemlidir. Bu kazanımın Başpınar Organize Sanayi Bölgesinde çalışan 100 bin işçiye, tüm Antep işçilerine örnek olduğu açıktır. Çok da uzak olmayan bir gelecekte, metal, petrokimya, gıda, madencilik, inşaat, taşımacılık ve daha pek çok sektörde işçilerin aynı yöntemi uygulaması kuvvetle muhtemeldir.
İkinci önemli husus ise, işçilerin örgütü olması gereken ancak sendika bürokratlarının hüneriyle bu işlevini yerine getirmeyen sendikaların, işçilerin yanında olmamasıydı. 10 gün boyunca fabrikalarının önünde, güneşin kavurucu sıcağında patron baskısına, polis şiddetine inat mücadele eden işçilerin yanında ne Gürtaş ve Gür İplik işçilerinin örgütlü olduğu Öz-İplik-İş, ne DİSK Tekstil Sendikası ne de Türk-İş’e bağlı TEKSİF sendikası vardı. Öz-İplik-İş’in tepesindeki bürokratlar Gürtaş ve Gür İplik işçilerinin değil patronların yanında saf tuttular. Geçtiğimiz yıllarda Çemen Tekstil işçileri, kışın soğuğunda, yağmurunda işlerine ve sendikalarına sahip çıkmak için aylar süren çetin bir grev mücadelesi verirken, Tekstil sendikası bürokratları onları yalnız bırakmışlardı. Aynı Tekstil sendikası bürokratları, 7 ayrı tekstil fabrikasında 10 gün süren direniş sırasında da ortalıkta yoktu. Aynı şekilde TEKSİF sendikasının bürokratları da diğerleri gibi ortalıkta görünmediler. Sendikaların tepesini işgal eden ve sendikaları birer şirket gibi işleten bürokratların varlığı nedeniyle işçiler sendikalara güvenmiyorlar. İşçiler, sendikacıların bu ihaneti yüzünden sendikalarla sendikacıları özdeşleştiriyorlar. Antep’deki tablo, sendikal bürokrasinin sendikaları ne hale getirdiğini, sendikalarla işçilerin bağlarının nasıl koptuğunu bir kez daha gözler önüne serdi.Üçüncü önemli nokta, patronların üretimi durduran işçilere işbaşı yaptırmak için kullandığı baskı yöntemlerinin tutmamış olmasıdır. Patronların baskıları, işten atma tehditleri hep birlikte harekete geçen işçilerin üzerinde etkili olamamıştır. Çevik Kuvvet ve Özel Hareket Polisiyle saldırıya geçen patronlar, işçileri yıldıramadılar. Polisi, valisi, kaymakamı el ele verdi, patronların mülkünü korumak için işçilere saldırdı. Polis, 7 ayrı fabrikanın işçisinin bir araya gelmemesi için her fabrikanın önüne bariyer kurdu. Patronlar, onların emrindeki AKP hükümeti, vali ve polis, Antep’te Ağustos ayının sıcağında çoğu oruçlu olan işçilerin direnişini kırmak için el ele verdi, işçilere saldırdı. Polis, işçilerin etrafını öyle bariyerlerle çevirmişti ki, işçiler kavurucu sıcağın altında günü akşam etmek zorunda kalıyorlardı. Geceleri ise betonun üzerinde yatıyorlardı. Patronların baskıları ve insanlık dışı yöntemleri, hak almak için yola çıkan işçileri yıldıramamış, bölememiş, tersine birleştirmişti. 10 gün fabrikaya girmeden ve fabrika önünü de terk etmeden kararlı bir direniş sergileyen işçilerin temsilcileri görüşmelerin ardından patronları anlaşma yapmaya zorladılar.
Dördüncü önemli nokta ise şudur: İşçilerin mücadelesi sonucu, yani arada bir sendika veya herhangi bir kurum olmaksızın anlaşma yapıldı. Bu yapılan anlaşmanın bir resmiyeti yok. Ama bir bağlayıcılığı var. Patronlar yapılan anlaşmaya uymazsa, işçiler üretimi nasıl durduracaklarını, yani patronların nasırına nasıl basacaklarını öğrenmiş oldular. Antep Başpınar Organize Sanayi Bölgesindeki tekstil işçileri çıkarları uğruna mücadeleye merhaba dediler. Bu direnişin tüm bölgeyi etkilediği aşikâr. Bundan 16 yıl önce de, Antep Ünaldı Sanayi Sitesinde irili ufaklı 540 işyerinde çalışan 20 bin işçi makineleri susturup sokağa çıkmıştı. 20 bin işçi, düşük olan ücretlerin yükseltilmesi, sigorta, yıllık izin ve bayram ikramiyeleri için bir ay süren bir direniş ile taleplerini patronlara kabul ettirmişlerdi.
Antep işçileri patronların vahşi saldırılarına karşı bir adım atarak güçlerini gösterdiler. Ancak işçiler kendi iç örgütlülüklerini sağlamlaştırmadan ve daha da önemlisi bu örgütlülüğü sendikal düzeye yükseltmeden patronlar karşısında uzun soluklu bir mücadele yürütemezler. Sendikal bürokrasinin uğursuz rolü ortadadır, lakin bürokratları sendikalardan kovarak sendikaları işçilerin mücadele örgütleri haline getirecek olan da işçilerin mücadelesidir.
“Savaşa ve İşgale Hayır!”
- Belediyelerde Grev Sesleri Yükseliyor
- Oryantal Tütün Grevcilerinin Anlattıkları
- Manisa’da Mercan Makina’da Direniş Başladı
- Tütün ve Maden İşçileri Aileleriyle Grevde, Eylemde!
- Tütün, Tekstil, Maden İşçileri Mücadeleye Devam Ediyor
- İzmir’de Sunel Tütün İşçileri Greve Çıktı
- Temel Conta İşçilerinin Grevi Devam Ediyor
- Urfa’dan Trabzon’a, İnşaattan Enerjiye İşçiler Mücadele Ediyor
- Chinatool ve Green Transfo Grevlerinde Anlaşma Sağlandı
- Antep’te Tekstil İşçilerinin Düşük Zamlara Karşı Mücadelesi Sürüyor
- Chinatool Otomotiv İşçileri Greve Çıktı
- Antep’te Tekstil İşçileri Düşük Zamlara Karşı Mücadele Ediyor
- Kaynak Tekniği İşçileri Grevde
- Yolbulan Metal İşçileri Eylemlerine Devam Ediyor
- GE Grid Solutions Grevinde Anlaşma Sağlandı
- Schneider Elektrik’te Anlaşma Sağlandı
- Genel-İş Üyesi İZBB İşçileri İş Bıraktı
- Her Yer Bizim Düzenimiz Olsun Diye
- Direnişçi Polonez İşçileri: “Direne Direne Kazandık!”
- Polonez Direnişçisi: “Biz Başardık, Şimdi Hep Birlikte Başaralım!”
Son Eklenenler
- Gaziantep’teki Zeugma Mozaik Müzesinde dünyaca bilinen bir mozaik yer alıyor. “Çingene Kızı” adı verilen ve 1800 yıllık geçmişe sahip bu mozaiğin göreni etkileyen, güçlü bir yanı var. Farklı renk ve dokulardaki binlerce küçük taşın birleşiminden...
- 1 Mayıs yaklaşıyor. Ankara’dan emekçi kadınlar olarak sizlerle 1 Mayıs’a hangi taleplerle katılacağımızı paylaşmak istedik. Bu vesileyle tüm emekçi kadın kardeşlerimizi kendi taleplerini, ortak taleplerimizi birlikte dile getirmek için 1 Mayıs’ta...
- Geçtiğimiz günlerde yandaş medyada tam anlamıyla “yersen” cinsinden bir haberle karşılaştım. Manşeti oldukça cafcaflıydı: “60 bin maaşla çoban bulamıyorlar!” Bu “hadi canım” dedirten cinsten haber, kandırılmaya açık olanlara “köyümüze dönelim,...
- 19 Mart’tan bu yana artan baskılara, gözaltılara, tutuklamalara ve proje okullarındaki keyfi atamalara karşı protestolar devam ediyor. Bursa Demokrasi Bileşenleri ve Anne-Baba Dayanışma Ağı öncülüğünde yüzlerce kişi 19 Nisanda “Hak, Hukuk, Özgürlük...
- Tekgıda-İş Sendikasının örgütlü olduğu Sunel Tütün, Oryantal Tütün ve TTL Tütün fabrikalarında TİS görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 1700 işçi greve çıkmıştı. İşçilerin grevi 12 Nisanda kazanımla sonuçlandı. Doruk Madencilikte çalışan...
- Gebzeli işçi, emekçi kadınlar olarak bir araya geldik ve “UİD-DER ile 1 Mayıslar” videosunu izledik. Sizlerle duygu ve düşüncelerimizi paylaşmak, tüm emekçi kadın kardeşlerimizi ortak bir mücadele duygusuyla ayağa kalkmak için 1 Mayıs’a çağırmak...
- Uçak yolculuğu yapanlar bilir. Yolculuk esnasında uçağın kabin basıncının düşmesi, oksijen seviyesinin azalması durumunda oksijen maskeleri devreye girer. Yanımızda çocuğumuz olsa böyle bir durumda çoğumuz maskeyi önce çocuğumuza takmaya çalışırız,...
- Gelsinler yoldaşlar ben hazırım/ İki satır, bir mısra şiirle hazırım/ En karanlık dönemlerde/ Ektiğim tohumlar yeter bana/ Gelsinler yoldaşlar ben hazırım
- Milli Eğitim Bakanlığının proje okul atamalarına tepkiler devam ediyor. Eğitim Sen, proje okul uygulamaları ve atamalarına karşı 18 Nisanda Cağaloğlu Anadolu Lisesi önünde basın açıklaması yaptı.
- Vezir Muhammed Nurtani… Tanıdık gelmiştir bu isim pek çoğunuza… Yine de hikâyesinin bildiğimiz kısmını bir kez daha paylaşalım sizinle: Afganistanlı göçmen işçi Vezir Muhammed Nurtani 10 Kasım 2023’te çalıştığı kaçak maden ocağında kalp krizi...
- Artık eski kuşak işçilerden sayılırım. Mücadele örgütümüz UİD-DER saflarında yaş alıp 60’a merdiven dayadığım için kendimi bahtiyar hissediyorum. İlk 1 Mayıs’a 1979 yılında, İzmir’de, ustamla birlikte katıldım. Katılım oldukça yüksekti. Kalabalıkta...
- TTL tütün işçileri, örgütlü oldukları Tekgıda-İş Sendikası ile birlikte, 41 gün önce “Bu işyerinde grev var” pankartını fabrikanın dört bir yanına asarak greve çıktılar. Grev çadırlarını fabrika önüne kurdular. Büyük çoğunluğu kadın olan işçi...
- DİSK, KESK, TMMOB ve TTB, 1 Mayıs’ı bu yıl İstanbul Kadıköy Meydanı’nda kutlama kararı aldıklarını basın açıklaması yaparak duyurdu.