Asgari Ücretle Sağlıklı Beslen Et Ye…
Esenyurt’tan bir kadın işçi

Hemen her gün televizyon programlarında insanların daha sağlıklı olması için et yemeleri gerektiğini söyleyip duruyorlar. Bence de öyle, doğru söze ne denir. Et insanın en önemli besin kaynaklarından birisidir. Peki, bu nasıl olacak, asgari ücrete günde ne kadar et yiyebilir bir işçi ailesi? Bugün biz işçilerin cebinde parası olsa tabii ki en güzel soframızı hazırlarız. İşçiler ay sonunu nasıl getireceğiz diye düşünürken sözde sağlıklı beslenme diye karşımıza geçip gazel okuyorlar. Madem sağlığımızı düşünüyorlar o zaman üç kuruş parayla nasıl geçindiğimizi de düşünsünler. Sağ olsunlar işçiler et yesin diye A101 ve BİM’e ucuz et getirilmeye başlandı. Fakat sayılı geldiği için çabuk tüketildiğinden çoğu işçi bu eti alamıyor. A101 ve BİM kapısında sabahın erken saatlerinde kuyruk olmaya başlıyor. Sıranın yarısına gelmeden et bitmiş oluyor.
2018 yılına girdiğimizin ertesi günü sakatata bile zam geldi. Fabrikada sohbet konumuz yeni yılın zamlarıydı, ete gelen zamları konuştuk. “Duydunuz mu sakatata bile zam geldi” dedi biri. Bir başka işçi de “biz köyde kelle-paçayı, işkembeyi çöpe atardık, sonra şehre geldik, et bulamadık sonra sakatata muhtaç olduk” diye söylendi. Diğer bir işçi “boş verin yemeyelim, kuru ekmek yiyelim, en iyisi biz ölelim ya” diye hayıflandı. Ben de “maalesef arkadaşım, ekmeği de istediğin kadar yiyemezsin çünkü ekmeğin bile gramajını düşürdüler” dedim. Başka bir işçi arkadaş, “biz eti seven bir toplumuz. Neyi çok seviyorsak bizden alıyorlar. Bu başımızdakiler de canımızı çok acıtmaya başladılar. Ama nereye kadar böyle gider, et yiyelim de, maaşımıza zam gelmiyor. En çok neyi tüketiyorsak ona daha çok zam geliyor” diye sitemde bulundu. İşte işçiler olarak durumumuz bu. Bu içler acısı durumu bizlere reva gören patronların bir eli yağda bir eli balda. Bu insanlık dışı yaşamdan kurtulmanın tek bir yolu var; örgütlü olmak ve içimizdeki rahatsızlıkları toplu bir şekilde dışa vurmak.
Son Eklenenler
- Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca adlı romanında Yaşar Kemal, sömürülenlerle sömürücüler arasındaki büyük çelişkiyi anlatır. “Çünkü” der, “sömüren güçlü azınlıkla, sömürülen ve güçsüz sanılan çoğunluk, her çağda vardı. Ama bu çelişki...
- İktidarın “Kamu Çerçeve Protokolü” sürecindeki tutumunu protesto etmek için yapılan bir eylemin ardından bir kadın işçi çevresindeki insanlara sordu: “Bu sene hiç kiraz yediniz mi?” Bu soruya evet diyen tek bir kişi çıkmadı. Kilosu 700 lirayı aşan...
- Mücadele örgütümüz UİD-DER’in saflarında yer almış her işçi kardeşimizden, çoğu zaman övgü dolu sözler duyarız. Bu sözler tesadüf değil, UİD-DER’in sınıf mücadelesinin tarihsel deneyimlerinden süzülüp gelen mücadele kültürünün bir sonucudur. Ben de...
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri, 1 Eylül Dünya Barış Günü kapsamında 31 Ağustos Pazar günü Kadıköy’de bir miting düzenleyeceklerini duyurdu. Miting çağrısı, Mecidiyeköy’de bulunan Tüm Bel-Sen İstanbul Şube binasında 27 Ağustosta...
- Toplamda 6,5 milyon kamu emekçisi ve emeklisini ilgilendiren 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde, anlaşma sağlanamadı. Kamu İşveren Heyeti ile konfederasyonlar arasında görüşmeler çıkmaza girdiği için, süreç Kamu Görevlileri Hakem Kuruluna...
- İzmir’den İstanbul’a belediye çalışanları, ücretlerinin geç veya eksik ödenmesi, tazminatlarının ve yan haklarının ödenmemesi nedeniyle çeşitli eylemler yapıyor. Evlerini geçindirmekte zorlanan emekçiler, alacaklarının bir an önce ödenmesini talep...
- 600 bin kamu işçisini ilgilendiren Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü (KÇP) süreci, kamu işçilerinin taleplerinin görmezden gelinerek sefalet zammına imza atılmasıyla sonuçlandı. Harb-İş İstanbul Şube Başkanı Murat Yalçınkaya ile Kartal...
- Grev yerindeki bir sohbet sırasında bir işçi kardeşimiz çocuğunun aşçılık bölümünü seçtiğini anlatırken bu durumun onu üzdüğünü şu sözlerle dile getirmişti: “Biz istedik ki bizim gibi işçi olmasın, mühendis olsun, doktor olsun, ezilmesin. Ama olmadı...
- Biz Gebze’den bir grup UİD-DER’li işçi olarak Omsa Metal direnişini ziyaret ettik. Direnişçi işçilerle sorunlarımız üzerine sohbet ettik.
- Kapitalist sistemin tarihsel krizi, siyasi iktidarın sermaye sınıfının çıkarlarına göre yürüttüğü politikalar biz emekçileri derinden etkiliyor. Açlık sınırı altında kalan sefalet ücretlerine mahkûm edilmiş durumdayız. Bizler insanız, sadece...
- Metal işkolunda grup toplu iş sözleşmesi yaklaşıyor. Bu sözleşme MESS ve metal işkolunda örgütlü bulunan Birleşik Metal-İş, Türk Metal ve Çelik-İş sendikaları arasında gerçekleşecek. Biz işçiler bir araya geldiğimizde futbol üzerine konuşur, sohbet...
- BM destekli Entegre Gıda Güvenliği Aşaması Sınıflandırması (IPC), Gazze’de yaklaşık 500 bin kişinin yaşadığı yerleşim bölgesinde kıtlık ilan etti. Gazze’de açlıktan ölenlerin sayısı her geçen gün artıyor. İsrail’in uyguladığı bu soykırımı protesto...
- Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu, taleplerini iletmek için 22 Ağustosta konfederasyon genel merkez binası önünde toplanarak Cumhurbaşkanlığına yürümek istedi. Kamu emekçilerinin yürüyüşü polis tarafından engellendi. Emekçiler sendika binası önünde...