Buradasınız
Bağırıyorum, Bağıracağım!
Esenler’den bir öğrenci

12 Eylül 1980’de, yaşadığımız topraklarda bir darbe oldu ve toplum sindirildi, sineye çekildi.12 Eylül faşist cuntası asıl darbeyi bizim de mensup olduğumuz sınıf olan işçi sınıfına vurmuştu.
Evet! Ben 1980 sonrası kuşağa dâhilim, yani mücadele bilinci bertaraf edilmeye çalışılan ve dününden, yarınından bihaber yaşayan bir kuşağın üyesiyim. Büyüklerimiz anlatıyor: 1980’den önce örgütlü bir işçi sınıfı varmış. O dönemin insanlarında dayanışma, güven, paylaşma duygusu gelişkinmiş. Bugün iki insan bir araya gelip bir şey yapamaz halde. Bu da 12 Eylül darbesinin bir sonucudur. Bugün genç kuşaklar olarak zihinlerimiz esir alınıyor bu sistemi sorgulamamamız için. İşçi sınıfının öğrencileri olarak okumamızın önündeki engeller iyice artmış durumda. 1980’den sonra özel okulların, dershanelerin sayısı çok arttı. İşçi-emekçi mahallelerindeki okullarsa, sayıca çoğalmış olmasına rağmen genellikle aşırı kalabalık, yeterli ders araç-gereci bulunmayan, atölyesi, laboratuarı olmayan, hijyenik koşullara sahip olmayan hapishanelere dönüşmüş durumda. Geleceğimiz karartılmaya çalışılıyor. 12 Eylül darbesinin hesabını burjuvaziden ve onun sözcülerinden sormalıyız. Bunun için 11 Eylüldeki mitinge çağrıda bulunduk Gazi Mahallesi’nde. Her zaman olduğu gibi afişlerimizi yerleştirdik bulunduğumuz yere, standımızı hazırladık. Bir de müzik kutumuz vardı, çalan parçalar çok güzeldi, umut verici, insanı motive ediciydi. Hepimizin içinde büyük bir coşku vardı, gelecek güzel günlere inancın coşkusuydu belki de… İnsanlar geçiyordu ve bizler başlamıştık sohbete. Ama en güzeli de müzik kutumuzdan yükselen o sesti: “Bak işte yaklaşıyor fırtına, bak yine yükseliyor dalgalar, yıllardan sonra, yollardan sonra şarkılar söylüyor çocuklar, yıllardan sonra, yollardan sonra yeniden, yan yana onlar, ne geçmiş tükendi, ne yarınlar, hayat yeniler bizleri, geçse de yolumuz, bozkırlardan denizlere çıkar sokaklar.”
Evet, bir darbe yaşadık ve o dönemi o gün sohbet ettiğimiz birçok büyüğümüz de anlattı. İçlerinde tekrar o acıyı anımsayıp o günlerin koşullarına giderek anlatanlar da vardı. Bunları dinlemek ve o deneyimlere kulak vermek çok anlamlıydı, çünkü bizler genç kuşaklar olarak her şeyi öğrenmeli ve hiçbir şeyi unutmamalıyız. Unutturulmaya çalışılan geçmişimize sahip çıkmalıyız. 15-16 Haziranları, DGM direnişlerini, 1 Mayısları unutmamalıyız. İleride işçi olacağım ve bugünün koşulları, çalışma saatleri, ücretler, hiç de iç açıcı değil. Bu sistemin değişmesi için ben de 11 Eylülde Kadıköy’deki mitinge katıldım ve o günün bizim dosta düşmana sesimizi duyurduğumuz ve bir sınıf olarak tek yumruk, tek yürek olduğumuz, geçmişte yaşanan acıların hesabının sorulması için avazımız çıktığı kadar bağırdığımız bir gün olması için var gücümle sloganlarımızı haykırdım.
İşçi Kızı
Son Eklenenler
- Fransa’dan sonra Doğu Avrupa ülkesi Çekya hükümeti de emeklilik yaşını yükseltmek üzere hazırlıklara girişti. Hükümet, 65 olan emeklilik yaşını 68’e çıkarmak istiyor. İşçilerse zaten mezarda emeklilik demek olan 65 yaş sınırının daha da...
- Fransa işçi sınıfı Macron hükümetinin emeklilik yaşını 64’e çıkarmasına genel grevlerle karşı koymaya devam ediyor. Ülkede, 23 Marttan sonra 28 Martta da milyonlarca işçinin katıldığı grevler gerçekleştirildi. Böylelikle Fransa işçi sınıfı Ocak...
- 27 Martta Almanya’da son yılların en büyük grevi yaşandı. Havaalanları, demiryolları, limanlar tramvay, otobüs ve metrolar 24 saat boyunca çalışmadı. Ulaşım ve kamu hizmetleri durdu. Grev alanlarında mitingler, gösteriler yapıldı.
- Çalışma koşullarının düzeltilmesi, baskıların son bulması ve ücretlerine yüzde 25 oranında zam yapılması talebiyle direnişte olan Mata Otomotiv işçileri, direnişlerinin 30. gününde Ankara’daydı. Birleşik Metal-İş Sendikası Genel Başkanı Adnan...
- Ben Güneş, 17 yaşındayım. Nasıl başlamam gerektiğini bilmiyorum. Burası artık Hatay diyebileceğim bir yer değil, benim alıştığım Hatay değil. Çok garip bir şey, doğup büyüdüğüm yerin böyle yıkılışını görmek… Bunu yaşayacağımızı düşünmedim hiç. Tabii...
- İstanbul/Tuzla’da bulunan Mata Otomotiv işçileri, 27 Martta Ankara’ya yürümek üzere İstanbul Endüstri ve Ticaret Serbest Bölgesinde toplandılar. Daha insani koşullarda çalışmak isteyen ve haklı taleplerini duyurmak için Ankara’ya yürümek isteyen...
- Mata Otomotiv’de 27 Şubatta üretimi durduran 1000 işçi, hakları için 27 Martta Ankara’ya yürüyor. Mata işçileri, iş güvenliği önlemlerinin alınması, yönetim ve amirlerin uyguladığı baskının son bulması ve yüzde 20 ek zam yapılması için işten kaçınma...
- Tıpkı depremden önce olduğu gibi depremden sonra da devlet yetkilileri sorumluluklarından kaçmaya devam ediyorlar. Hatta umursamazlıkta adeta birbirleriyle yarış halindeler! İlk imdada koşanın devlet olmasını bekleyen depremzedeler hayal kırıklığına...
- Depremzede emekçiler bu kış günlerinde sıcak bir yuvadan yoksunlar. Çoğunun giyecek doğru düzgün bir kıyafeti ya da belki sarılacak bir battaniyesi yok. Çocukların ayaklarında ayakkabıları yok. Kimisi sıcak bir çorbadan yoksun. Deprem bölgesinde...
- DİSK/Birleşik Metal-İş Sendikası tarafından Cengiz Holding binası önünde direnişçi işçilerle birlikte kitlesel bir basın açıklaması gerçekleştirildi. Satera Elektrik işçilerine direnişteki Mata işçileri ile MKS işçileri de destek verdi. Eyleme DİSK’...
- İran’da kız çocuklarının eğitim gördüğü okullarda 30 Kasım 2022 tarihinden beri zehirlenme vakaları görülüyor. İlk olarak Şiilerin kutsal saydığı Kum kentinde bulunan Kum Kız Sanat Okulunda görülen zehirlenme vakası, kısa sürede diğer okullarda da...
- Depremin üzerinden haftalar geçti ama ihmaller, keyfi tutumlar, umursamazlık, akıl almaz söylemler depremin sonuçlarını felakete çevirdi. Erdoğan depremin üçüncü gününde deprem bölgesine korumalarının da içinde bulunduğu upuzun bir konvoyla gitti. O...
- Belediye-İş üyesi Avcılar Belediye işçileri İstanbul Avcılar Havuz meydanında basın açıklaması gerçekleştirdiler. Eyleme Belediye-İş Sendikasından şube yöneticileri ve temsilciler, demokratik kitle örgütleri, emekten yana partiler ve UİD-DER katıldı.