Buradasınız
Ben Tekel İşçisi Bir Annenin Oğluyum
Batman’dan bir Tekel işçisinin oğlu
Ben Tekel işçisi bir annenin oğluyum. Bugün mücadelemizin 38. günü ve ben de anneme ve bütün işçi arkadaşlarına destek olmak için başından beri buradayım. Bugün annem olduğu için buradayım gibi gelse de, ben bir Doğu insanı olarak ezilmenin ve haksızlığın ne ve nasıl olduğunu çok iyi bildiğim için buradayım. Bunun başımızdakilerin dediği gibi ve bir kısım insanımızın içeriğini bilmeden önyargılı konuştukları gibi basit bir eylem olmadığını bildiğim için buradayım. Buradayım çünkü biz senelerce haksızlığa uğradık, buradayım çünkü biz ezildiğimizde de yanımızda kimse olmadı. Buradayım çünkü annemin yıllarca türlü hastalıklarla boğuştuğunu biliyorum; bel rahatsızlığı, kollarda damar tıkanıklığı, nefes darlığı gibi… Buradayım çünkü verilen hiçbir hak geri alınamaz, buradayım çünkü bugüne kadar haksızlığa boyun eğmedim. Buradayım çünkü sonuna kadar haklıyız. Buradayım ve burada olduğuma hiçbir zaman pişman olmadım ve olmayacağım. Burada olduğum süre içerisinde bunu daha iyi anladım, hatta ben şimdiden buradan nasıl kopacağımı düşünüyorum.
Biz burada o kadar güzel bir birliktelik sağladık ki, buradan gitmek çok zor gelecek bize. Yıllardır sözde gerçekleştirip fiilen gerçekleştiremediğimiz kardeşlik, birliktelik gibi insan olmanın temel gereklerini biz burada gerçekleştirdik. Ben Batman’dan kalkıp Samsun’u ziyarete gidiyorum, Denizlili ablalar bizi ziyarete geliyorlar. Ateşler önünde sabaha kadar hasret türküleri, özlem türküleri ve işçi sınıfının türküleri okunuyor. Bir de bakın şu Allah’ın işine, o da bizden olduğunu her seferinde gösteriyor! Bir buçuk ay oldu biz buradayız, normalde bu mevsimde Ankara’nın karlar altında olduğunu söylüyorlar. Ama biz karın sadece 15 dakika yağdığını gördük. Ha bir de aramızda marjinal gruplar varmış! Eğer bir buçuk aydır bizle beraber olan, bizle yatan, bizle ısınan, bizle üşüyen, bizle sevinen, bizle hüzünlenen, bizle ağlayıp bizle halay çeken kardeşler, ablalar, ağabeyler marjinal grupsa, ben böyle marjinalliğe canımı veririm. Yılmaz Güney’in dediği gibi, “dost ve düşman herkes bilsin ki; KAZANACAĞIZ, MUTLAKA KAZANACAĞIZ!”
Son Eklenenler
- Fabrikalarda, işyerlerinde şans ve bahis oyunları oynayarak “kolay yoldan para kazanma” hayaline kapılan işçilerin sayısı giderek artıyor. “Bahis oyunlarıyla çok para kazananların” hikâyeleri kulaktan kulağa yayılsa da etrafımızda böyle işçileri...
- Elazığ/Alacakaya’da bulunan ve Yıldırımlar Holding bünyesinde faaliyet gösteren Eti Krom AŞ’de çalışan maden işçilerinin 1 Temmuzda başlattığı iş bırakma eylemi şirketle yapılan anlaşma üzerine 16 Temmuzda sonlandırıldı.
- 31 Mart seçimleri sonrası onlarca belediye “tasarruf tedbirleri”, “borcumuz çok”, “işçilerin maaşını ödeyemiyoruz”, “seçim öncesi işe alınan işçiler” gibi bahanelerle işten atma saldırısına başladı. Belediye işçileri bu saldırılara boyun eğmeyerek...
- Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) ve emekli örgütlerinin çağrısıyla 16 Temmuzda Ankara, İstanbul, Eskişehir, Antalya, Bursa, Diyarbakır gibi büyükşehirler başta olmak üzere pek çok kentte eylemler yapıldı.
- İstanbul Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesinde çalışan sağlık emekçisi Merve Kınar, geçtiğimiz günlerde erkek kardeşi tarafından defalarca bıçaklanarak vahşice katledildi. Bunun üzerine 16 Temmuz Salı günü hastanenin başhekimliği...
- İran’da 1979’dan beri hüküm süren zalim molla rejimi can almaya devam ediyor. Molla rejimi son olarak 45 yaşında bir kadına, Şerife Muhammedi’ye (Sharifeh Mohammadi) idam cezası verdi. Şerife’nin 10 sene önce yasal bir sendikaya üye olması, sendikal...
Bizler çeşitli fabrikalarda çalışan sendikalı kadın işçileriz. Çalıştığımız işyerlerinde birbirine benzeyen birçok sorunla mücadele etmek zorunda kalıyoruz. Bunlardan bir tanesi yıllık izinlerimiz. Bazı fabrikalarda işveren...
- Sokak ortasında yürürken elektrik kaçağından ölmek kaza olarak görülemez. Gencecik insanların ölmesinin nedeni kamu hizmetlerine insan, toplum odaklı değil kâr odaklı bakan, parayı insan canının önüne koyan kapitalist zihniyettir. Bu zihniyet...
- Güney Kore merkezli Samsung Electronics’te toplu iş sözleşmesinde anlaşma sağlanamaması üzerine 8 Temmuzda 3 günlük greve çıkan binlerce işçinin mücadelesi sürüyor.
- Özellikle işçi sınıfının genel örgütlülük ve bilinç düzeyinin gerilediği, siyasi iktidarın her türlü kanunsuzluğu yapan patronların arkasında durduğu günümüzde, Eti Krom patronunun tutumu patronların ortak tutumu haline gelmiştir. İktidarın gücünü...
- UİD-DER Web TV, filmleriyle işçi sınıfını anlatan Ken Loach’u Türkiyeli işçilere anlatmak üzere “İşçi Sınıfının Yönetmeni Ken Loach: HANGİ TARAFTASINIZ?” adlı mini bir belgesel hazırladı. İşçi sınıfının bu büyük yönetmenini anlatan belgeselimizi...
- Birleşik Metal-İş Sendikasının örgütlü olduğu Purmo Group'ta grev, 66. gününde kazanımla sonuçlandı. Elazığ’ın Alacakaya ilçesinde faaliyet gösteren Eti Krom AŞ’de, düşük ücretlere ve hak gasplarına karşı 1 Temmuzda iş bırakma eylemi başlatan maden...
- Sabahtan akşama kadar televizyon izlesek, kanal kanal gezip tartışma programlarına, dizi ve filmlere baksak hiçbirinde işçilere ve sorunlarına dair gerçekleri göremeyiz. Yüksek tirajlı gazetelerde, çok tıklanan haber sitelerinde işçilerin...